Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu:Amerika-İsrail ekseni ile yakınlaşmaya hayır!

Diriliş Saati Dergisi adına Muhammed Emin Duman'ın okuduğu basın açıklamasında "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle Obama ve Siyonist Yahudi lobisi ile görüşmesini sağlamak için ciddi çabaların sarfedildiğini basından öğreniyoruz. Yani Amerika ve İsrail ile ilişkileri tamir etmek adına olağanüstü bir gayretin gösterildiğini gözlemliyoruz. Bu girişimler Türkiye'nin Amerika-İsrail eksenine daha yakın olması bağlamında çok vahimdir" denilerek, "Amerika-İsrail ekseni ile yakınlaşmaya hayır" mesajı verildi. 

Görüntülenme: 1725 Tarih: 03 Nisan 2016 08:25
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu:Amerika-İsrail ekseni ile yakınlaşmaya hayır!

Sakarya'daki 551. hafta basın açıklamasında, Amerika'daki nükleer güvenlik zirvesi ve bu zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye heyetinin gerçekleştirdiği müzakereler gündem edildi.
 
Diriliş Saati Dergisi adına Muhammed Emin Duman'ın okuduğu basın açıklamasında "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle Obama ve Siyonist Yahudi lobisi ile görüşmesini sağlamak için ciddi çabaların sarfedildiğini basından öğreniyoruz. Yani Amerika ve İsrail ile ilişkileri tamir etmek adına olağanüstü bir gayretin gösterildiğini gözlemliyoruz. Bu girişimler Türkiye'nin Amerika-İsrail eksenine daha yakın olması bağlamında çok vahimdir" denilerek, "Amerika-İsrail ekseni ile yakınlaşmaya hayır" mesajı verildi.
 
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
 
551. Hafta Basın Açıklaması
 
AMERİKA-İSRAİL EKSENİ İLE YAKINLAŞMAYA HAYIR!
 
Amerika'da nükleer güvenlik zirvesi gerçekleştirildi.
 
Bu zirve ile bir kez daha nükleer silah sahibi ülkeler nükleer güce sahip olmayan ülkelere ayar verdiler. Nükleer gücün caydırıcılık etkisinin ve yetkisinin sadece kendilerinde olmasını isteyen ABD'nin başını çektiği emperyal ülkeler, diğer ülkelerin bu gücü elde edememesi doğrultusunda bir dizi müzakereye öncülük ettiler. 
 
Traji-komik bir durumla karşı karşıyayız. Amerika'da, İngiltere'de, Fransa'da, Çin'de, Rusya'da, İsrail'de nükleer silah bulunabilir ama Pakistan'da, Türkiye'de, İran'da nükleer silah bulunamaz. Efendilerin adaleti ve merhameti var, dolayısıyla bu güce sahip olabilirler; ancak kölelerin adaleti ve merhametine güven olmaz, dolayısıyla bu güce sahip olmamalılar!!! Ne kadar insani bir açıklama değil mi?
 
Biz yaşadığımız dünyadaki bütün kitle imha silahlarının yok edilmesini, bu silahları yapanların ve satanların ağır cezalara çarptırılmasını öngören bir dünya düzeni düşlüyoruz. Elbette nükleer silahlara, biyolojik silahlara, kimyasal silahlara karşıyız. Ancak kitle imha silahlarının bazı ülkelerde var olmasını meşru gören, diğer ülkelere de bu hakkı vermek istemeyen bu zalim dünya düzenine öncelikle karşı durmak durumundayız. Adil bir dünya düzeni kurulmadığı sürece, emperyal güçlerin manipülasyonlarının gündemleştiği bu ve benzeri güvenlik zirvelerini zırva olarak görüyor ve lanetliyoruz.
Türkiye yetkililerinin bu zirve sırasında gerçekleştirdikleri müzakereleri irdelemenin önemli olduğunu düşünüyoruz. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle Obama ve Siyonist Yahudi lobisi ile görüşmesini sağlamak için ciddi çabaların sarfedildiğini basından öğreniyoruz. Yani Amerika ve İsrail ile ilişkileri tamir etmek adına olağanüstü bir gayretin gösterildiğini gözlemliyoruz.
 
Bu girişimler Türkiye'nin Amerika-İsrail eksenine daha yakın olması bağlamında çok vahimdir.
 
Evet, Türkiye Amerika'nın mimarlığını yaptığı Suriye operasyonunda bataklığa batmıştır. Müttefikim dediği Amerika bile onu yalnız bırakmıştır.  Suriye yüzünden bütün komşuları ile arası açılmış, uğrundaki bütün fedakarlığına rağmen Amerika'ya da yaranamamıştır.
 
Amerika ile son dönemdeki çelişkileri nedeniyle Amerika'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete ayar çeken operasyonlara imza attığı iddiasını hiç yabana atılır bulmuyoruz.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyetinin Amerika ve İsrail ile buzları eritmek bağlamında gösterdikleri üstün gayret; Cumhurbaşkanı ve hükümetin de son dönemde ülkemizde gerçekleştirilen kanlı eylemlerin arkasında Amerika ve İsrail istihbaratlarının bulunduğu şeklinde verilere sahip olduğuna işaret ediyor.
 
Türkiye'nin Amerika ve İsrail'e yakınlaşması tüm İslam coğrafyası için ihanettir. Elleri milyonlarca mazlumun kanına bulaşmış bu ülkelerle iyi geçinmek adına Allah'ın karşısına dikilmenin vebali çok büyük olacaktır.
 
Türkiye'nin yapması gereken şey komşuları ile arasını düzeltmektir. Türkiye Suriye politikasını gözden geçirmeli; Rusya, İran, Irak ve Suriye ile barış içinde yaşayacağı yeni bir sayfa açmalıdır. Komşularımızla barışı sağlayabilirsek ülkemizde de barışı sağlayabiliriz.
 
Şeytan ile oturup kalkmak bir süre sonra onun güdümüne girmek demektir. Büyük Şeytan Amerika ile aynı kulvarda yer almak, onun bütün günahlarına ortak olmak anlamına geleceği gibi, aynı zamanda bu ülkeyi tamamen ona bağımlı kılmak anlamına da gelecektir.
 
Türkiye, İslam coğrafyasında Allah'ın rızası doğrultusunda oyun kurucu bir rol üstlenmelidir. Amerika'ya piyon olmak bu ülkeye yakışmamaktadır. Adaleti ve izzeti temsil eden bir Türkiye tüm ümmetin beklentisidir.
 
 
Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi

  İSLAMİANALİZ

Yorumlar