Huzistan’da düzenlenen İran-Irak savaşı şehitlerini anma töreninde konuşan Tümgeneral Muhsin Rızai, zorba güçler bölgesel gruplarla Amerikalı gruplar arasında savaş komploları kuruyorlar ve Saddam’dan sonra bu komploları hayata geçirme sorumluluğunu Arabistan kralı üstlenmiştir, dedi.
Suudi Hanedanının İran’a karşı komplo ve fitnelerinin arttığına değinen İran İslam Cumhuriyeti Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Sekreteri şöyle ekledi: Maalesef Allah’ın evinin (Kâbe’nin) ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) hareminin kenarında ortaya çıkan bu yeni cahillik ve putperestlik, İslam ülkelerinin katıldığı İslam İşbirliği konferansında İran halkına karşı komplocu yüzünü ortaya koydu.
Suudi yöneticilerin koalisyon adı altında bölgesel bir grup oluşturduğuna değinen Rızai şöyle devam etti: Amerika’nın komplosu, İran’a dost görünme kanalıyla gerçekleşti. Dünya müstekbirlerinin yeni oyunlarının ikinci aşaması ise, bölgesel grupların savaşıyla birlikte İran’ın hareketlerini kısıtlamaktır.
Rızai, içeride Amerika’nın senaryoları doğrultusunda hareket eden kimseleri İran’a karşı üçüncü tehdidin oluşmasının sebebi bildi ve “bu tehditlerin tamamı İran’ı duraklatmak ve geri çekmek içindir. Çünkü onlar İran’ın ilerlemesi halinde bütün Müslümanların bizim etrafımıza toplanacağını biliyorlar” dedi.
Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Sekreteri şöyle devam etti: Amerika, Siyonist rejim ve Arabistan açık bir şekilde işbirliği yapıyorlar. Arabistan, işgal altındaki Filistin topraklarıyla sınır olmak ve ikinci adımda ise Siyonist rejim ile karşılıklı büyükelçi değişimi yaparak Filistin meselesinin ve direniş değerlerinin unutturulup ortadan kaldırılması için Mısır’dan bir ada aldı.
Amerika’dan ümitlerini kestiklerinde başarı elde ettiklerine değinen Rızai, ümit ve ümitsizlik bir madalyonun iki yüzüdür. Batıya bırakıp kendi milletimizden beklenti içerisine girdiğimizde başarı mucizesini gösteriyor. Buna göre yetkililer Amerika’dan bir şeyler beklemeyi bırakmalı ve başarıyı elde etmek için kendi milletinden yana umutlu olmalıdır, dedi.
Amerika’nın dostluğunun İran için gerilemek ve ilerleme kaydedememekten başka bir kazanımı olmadığını belirten Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Sekreteri şöyle ekledi: İran şahı Pehlevi döneminde İran’ın Amerika dostluğundan elde ettiği tek ilerleme, Peykan’ın montaj fabrikasının kurulmasıdır ve o dönemde İran, Amerika’nın bölgedeki çıkarlarını ve siyasetlerini koruyan bir bekçiydi.
tesnim