Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım “Ordu-Halk-Direniş” denkleminin çok kısa süre içerisinde 3 büyük başarıya imza attığını ifade etti.
Şeyh Kasım yaptığı konuşmada, bu başarıların ilkinin 2000 yılında Lübnan’ı özgürleştirmek ve güçlü bir Lübnan inşa etmek olduğunu ifade etti. Naim Kasım 2000 yılındaki bu zaferin ardından Lübnan’ın geliştiğine işaret etti.
Şeyh Naim Kasım ikinci başarı olarak ise, hem bölgedeki hem de dünyadaki tekfircilere ve İsrail terörüne darbe indirerek, başta Suriye olmak üzere bölgedeki tüm gerilimlerin ve krizlerin aksine Lübnan’ın güvenli bir ortama ve istikrara kavuşmasını sağladıklarını ifade etti.
Şeyh Kasım, üçüncü başarıyı ise “istikrarlı bir güven ortamını sağlamak” olarak tanımladı. Şeyh Kasım IŞİD’in Lübnan’ın çok yakınındaki bölgeler olan Kalamun ve El-Kasir’de bulunduklarını, nitekim patlayıcı yüklü araçların Lübnan içerisinde de oradan oraya gezindiğine tanık olduklarını, bu yüzden IŞİD’i engelleyerek güvenilir bir ortamın tesis edilmesini sağladıklarını ifade etti.
Şeyh Naim Kasım Lübnan’ın geçtiğimiz 5 sene süresince içinde bulunduğu “duraksama dönemi”nin sebeplerini ise şöyle açıkladı: “Bunun öncelikli sebebi, bir grup Lübnanlının Suriye’deki gelişmeler ışığında bölgedeki dengelerin değişmesi ve bu durumun Lübnan’a da yansımasını umarak Lübnan siyasetini kontrol etme çabasına girişmeleridir.”
Şeyh Kasım ikinci sebebinin ise, söz konusu grubun, Lübnan’ı kurtarmak için “direniş”le ortak hareket etmek ve işbirliği yapmak varken, askeri ve siyasi olarak direnişi hedef almayı öncelemeleri olduğunu ifade etti.
Şeyh Naim Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan’ın yaşadıklarını bir daha yaşamasına, İsrail’in Lübnan’ı bir daha işgal etmesine, kendisine casuslar edinmesine ve ülkemizde katliamlar gerçekleştirmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Yine IŞİD’in gelerek evlerimize patlayıcı yüklü araçlarla saldırılar düzenlemesine de asla müsaade etmeyeceğiz!”
Çözümün öncelikle halkın gerçekten temsil edileceği adil ve çağdaş bir “milletvekillik seçim kanunu”nun çıkarılması ve herkesin yönetimde dengeli bir şekilde söz sahibi olması olduğunu ifade eden Şeyh Kasım, ardından herkesin taleplerine karşılık veren bir anlaşmanın sağlanması ve böylece cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve parlamentonun kurulmasına giden yolun açılması gerektiğini belirtti.
Şeyh Naim Kasım son olarak şunları söyledi: “Unutulmamalıdır ki, bizler aynı ülkenin insanlarıyız. Ortada bir güven problemi var. Taraflar arasında güvenin tesis edilmesi için karşılıklı işbirliğinin sağlanması ve her iki tarafın da kendinden feragat ederek birbirini mutmain kılması gerekiyor. Ancak bu şekilde Lübnan’ı kurtarabilir ve ilerlemesini sağlayabiliriz!”
İSLAMİANALİZ