Mazlumder Kudüs Günü'nde Katil israil'le Yapılan Anlaşmanın İptalini İstedi

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve siyonist işgal rejimi arasında geçtiğimiz günlerde bir anlaşma imzalanmış, ve izlenen "ilişkileri normalleştirme" politikasıyla devlet, Mavi Marmara davası'ndan açıkça vazgeçmiştir.  

Görüntülenme: 1989 Tarih: 02 Temmuz 2016 12:39
Mazlumder Kudüs Günü'nde Katil israil'le Yapılan Anlaşmanın İptalini İstedi

Mazlumder Ankara Şubesi, Ramazan ayının son Cuma'sı olan Kudüs Günü münasebetiyle siyonist elçilik konutu önünde bir protesto ve iftar etkinliği düzenledi.
Kudüs İntifadası'nda şehit olanlar için Yasin-i Şerif okunarak başlayan etkinlikte Mazlumder Ankara Şube Sekreteri Ahmet Işıktekiner ve Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal birer konuşma gerçekleştirdi. Basın açıklamasını ise Ankara Şubesi Y.K.Ü. Huzeyfe Gültekin okudu.
Ahmet Işıktekiner, siyonist işgal rejimiyle imzalanan anlaşmanın Filistin'e ve Müslümanlar'a ihanet olduğunu vurgularken, anlaşmanın imzalandığı ve Kudüs İntifadası'nın devam ettiği böylesine bir zamanda, Filistin davasına sahip çıkmak adına bu Kudüs Günü'nün öncekilerden çok daha önemli olduğunu belirtti. Işıktekiner, "Burada toplandığımız şu vakitte, El-Halil'de bir aile, bugün siyonistlerin 8 kurşunuyla şehid olan kızlarının yasını tutuyor" ifadelerini kullandı

Mavi Marmara yolcularından olan Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da, ablukayı delmek için yola çıktıkları o günü ve siyonist güçlerin müdahalesine değindi. Yola çıkarken amaçlarının ablukayı delmek olduğunu belirten Ünsal, Aşdod Limanı'ndan yardım sokulmasına o gün de izin verildiğini, anlaşmayla değişen bir şey olmadığını ve varılan mutabakatla ablukaya meşruiyet kazandırıldığını vurguladı.
Topluluk adına basın açıklamasını okuyan Huzeyfe Gültekin ise Kudüs Günü'nün önemine dikkat çekerken; "Kudüs diyorsak; Yemen'de bombalanan camileriyle, Suriye'de mültecileriyle, Bangladeş'te dar ağaçlarıyla, Mısır'da zindanlarıyla Kudüs! Myanmar'da, Kürdistan'da, Doğu Türkistan'da, Patani'de, Afganistan'da, Keşmir'de zulme uğrayan Müslüman halklarıyla Kudüs. Siyonist yapılanmanın izin verdiği yardımlarıyla değil, onurlu bir yaşam için verdiği mücadelesiyle Kudüs" ifadelerini kullandı.
Gültekin, İsrail ve Türkiye arasındaki anlaşmayı zafer edasıyla sunan medyanın Firavun'un sihirbazlarını andırdığını söyledi ve "Hakikati süsleyerek bu anlaşmayı bir zafer edasıyla sunarak adeta Firavun'un sihirbazlarını andıran medya kuruluşlarını bu tavırlarından vazgeçerek söz konusu anlaşmanın hakikatini ortaya koymaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Eylem, siyonist elçilik konutu önünde iftar yapıp akşam namazı kılınmasıyla sona erdi.

Basın açıklaması ve eylemden fotoğraflar:

Kudüs, tarih boyunca farklı din ve inanışları bir arada yaşatmış, birçok medeniyet için bir Barış Yurdu yani Daru's Selam olmuştur. İnsanlara güven vermiş, tahammülü öğretmiş ve bir arada yaşamanın ahlakını korumuştur. Ta ki, 1947 yılında BM’ in Kudüs' ü uluslararası bölge ilan etmesine, bir sene sonra Siyonist yapılanmanın İngilizlerden şehrin anahtarlarını teslim alarak devletleşmesine ve 1967' de Doğu Kudüs'ü de işgal ederek şehrin tamamını gasp etmelerine kadar. Bütün bu süreç boyunca, Kudüs topraklarında yüzyıllardır süren barış, yerini sayısız ölüm ve ilticaya bırakmış, Filistin halkı ise haklı mücadelesinden bir adım geri atmamış ve yıllar boyu süren direnişini günümüze kadar devam ettirmiştir.
 
Bölgedeki bütün politikalar küresel güçler tarafından siyonist işgalcinin güvenliği çerçevesinde şekillendirilmektedir ve siyonist çete, 68 yıldır varlığını borçlu olduğu terörist eylemlerle yalnızca Filistin topraklarında değil, bütün bölgede barışı tehdit etmekte, huzuru bozmaktadır. Bizatihi terörist bir organizasyon olan siyonist işgal yapılanması, Gazze' de on yıldır uyguladığı ablukayı sürdürmekte, Batı Şeria'da her gece evlere baskın düzenlemekte ve Guantanamo'dan beter zindanlarda binlerce Filistinliyi esir tutmaktadır. Bunun yanında ithal yahudi yerleşimciler getirerek demografiyi alt üst etmeye devam eden siyonist rejim, Mescid-i Aksa'nın altında, kesintisiz bir şekilde kazılara devam etmekte ve herkesin şehri olan Kudüs'ü sadece tek bir dinin, Yahudi dininin şehri haline getirmek istemektedir. Uluslararası hukukun en büyük suçlarından birisi olan ırkçılığı izlediği bu politikalarla en vahşi şekilde uygulamasına rağmen, siyonist rejime karşı uluslararası kuruluşlar üç maymunu oynamaktadır.

Bugün, Merhum İmam Humeyni'nin beyanıyla 1979 yılından beri her Ramazan'ın son Cuma'sı idrak edilen Kudüs günü münasebetiyle siyonist katilleri lanetlemek, Ekim ayından beri devam eden şanlı Kudüs İntifadası'nı selamlamak ve işgal rejimiyle her türlü anlaşmanın karşısında olduğumuzu belirtmek için toplanmış bulunmaktayız.
Kudüs diyorsak; Yemen'de bombalanan camileriyle, Suriye'de mültecileriyle, Bangladeş'te dar ağaçlarıyla, Mısır'da zindanlarıyla Kudüs! Myanmar'da, Kürdistan'da, Doğu Türkistan'da, Patani'de, Afganistan'da, Keşmir'de zulme uğrayan Müslüman halklarıyla Kudüs. Siyonist yapılanmanın izin verdiği yardımlarıyla değil, onurlu bir yaşam için verdiği mücadelesiyle Kudüs!
 
Bizler MAZLUMDER Ankara Şubesi ve burada toplanan Ankaralı Müslümanlar olarak;
Dillerin ve dinlerin farklı renklerine tahammül edildiği özgür bir Kudüs'te buluşacağımız günü hasretle beklediğimizi ve bu güne ulaşmak için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi buradan ilan ediyoruz.
 
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve siyonist işgal rejimi arasında geçtiğimiz günlerde bir anlaşma imzalanmış, ve izlenen "ilişkileri normalleştirme" politikasıyla devlet, Mavi Marmara davası'ndan açıkça vazgeçmiştir. Öte yandan söz konusu mutabakatın aylardır kamuoyuna duyurulan halinden vazgeçilmiş, son olarak imzalanan mutabakatta Gazze'ye 10 yıldır uygulanan ablukaya adeta meşruiyet kazandırılmıştır. Buradan söz konusu mutabakatı kesinlikle kabul etmediğimizi belirtiyoruz. 
Bu anlaşma sadece Mavi Marmara şehitlerinin yakınlarının iradesinin çiğnenmesi değil aynı zamanda 68 yıldır onurlu bir yaşam için direnen Filistin’e karşı yapılmış bir ihanettir. Bu anlaşma “Gazze’nin yarasına sarılmak istenen bütün öteki göstermelik paçavralar gibi” yalnızca bir paçavradır.
 
Türkiye Cumhuriyeti hükümetine siyonist işgal rejimini, uyguladığı zulüm politikaları ve işgalini meşrulaştıracak yöndeki bu kararını acilen gözden geçirmeye davet ediyoruz!
 
Hakikati süsleyerek bu anlaşmayı bir zafer edasıyla sunarak adeta Firavun'un sihirbazlarını andıran medya kuruluşlarını bu tavırlarından vazgeçerek söz konusu anlaşmanın hakikatini ortaya koymaya davet ediyoruz!
 
Ve son olarak anlaşmanın ardından tepkisini koydukları için adeta linç kampanyasına uğrayan Mavi Marmara sevdalısı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu belirtiyor, Mavi Marmara şehitlerimizin yolundan bir adım geri atmayacağımızın altını çiziyoruz!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Kaynak : ankara.mazlumder.org

Yorumlar