Turkish Heritage Foundation "Uzlaşma Yolu ve Türkiye-İsrail İlişkilerinin Geleceği" Başlıklı Bir Panel Düzenledi.

Stern'e göre, anlaşma sonrasında İsrail Sünni ülkeler blokuyla yakınlaşabilir. Bu blokun içinde Türkiye, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve eğer Ankara Kahire ile ilişkilerini düzeltirse, Mısır'ı katan uzman, böylece hem İran’ın sıkıştıralacağını hem de Rusların bölgeye olan müdahalesini engelleme açısından önemli bir adım atılacağını dile getirdi. 

Görüntülenme: 1637 Tarih: 05 Temmuz 2016 16:25
Turkish Heritage Foundation

Merkezi Washington’da bulunan düşünce kuruluşu Turkish Heritage Foundation, "Uzlaşma Yolu ve Türkiye-İsrail İlişkilerinin Geleceği" başlıklı bir panel düzenledi.
 
Türk dış politikası uzmanı Mark Meirowitz’ın moderatörlüğündeki panele, Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Moran Stern, Atlantic Konseyi Küresel Enerji Merkezı kıdemli uzmanı Brenda Shaffer ve Brookings Enstitüsü Ortadoğu Politikası Merkezi uzmanı Dan Arbell katıldı.
 
Ortadoğu'da normalleşmenin nadiren ortaya çıktığını söyleyen Moran Stern, “Bu anlaşma ilişkileri normalleştirirse, bu çok iyi olur” dedi. Stern, bu anlaşmayla bölgede ortaya çıkabilecek yeni dengeye de dikkat çekti.
 
Stern'e göre, anlaşma sonrasında İsrail Sünni ülkeler blokuyla yakınlaşabilir. Bu blokun içinde Türkiye, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve eğer Ankara Kahire ile ilişkilerini düzeltirse, Mısır'ı katan uzman, böylece hem İran’ın sıkıştıralacağını hem de Rusların bölgeye olan müdahalesini engelleme açısından önemli bir adım atılacağını dile getirdi.
 
Brenda Shaffer da, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin kriz süresince artarak devam ettiğine dikkat çekti. Uzman anlaşma sonrası olabilecekleri şöyle dile getirdi: “İnanıyorum ki bu güvenlik anlaşması, bu siyasi anlaşma aynı zamanda İsrail ve Türkiye arasındaki doğalgaz ticareti görüşmelerini de canlandıracaktır ve bu iyi bir şey. Siyaset ve ticareti ayırmak konusunda dikkatli davranmalıyız.”
 
Ortadoğu uzmanı Dan Arbell da bu anlaşmada Washington’un üstlendiği role vurgu yaptı: “Amerika, krizin daha ilk gününden itibaren tarafları bir araya getirmek, köprü kurmak için çalıştı. 2013’te Netanyahu’nun Türkiye’den özür dilemesini bizzat Başkan Barack Obama yönlendirdi. Bence Joe Biden da tarafları bir araya getirme ve anlaşmanın sağlanması konusundaki çabaları nedeniyle Başbakan Netanyahu’nun övgüsünü aldı. Ancak Amerika’nın hala oynayacağı kritik bir rolü var çünkü Washington hala taraflara bakmakla ya da himaye etmekle yükümlü. Ama Amerika’nın gözetimi olmadan ya da arka planda çalışması olmadan, tarafların bu anlaşmayı geliştirmesi çok daha zor olacaktır.”

 

Kaynak : Amerikanın sesi

Yorumlar