Çiğdem Topçuoğlu'ndan Milletvekillerine Çağrı

Mavi Marmara gazisi ve şehid Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu, ekran gazetesi'nde yayımlanan yazısında meclise gidecek Mavi Marmara davası ile ilgili milletvekillerine seslenmişti. Topçuoğlu, yayımladığı yeni yazısında bu çağrısını yeniledi. 

Görüntülenme: 1421 Tarih: 15 Temmuz 2016 07:58
Çiğdem Topçuoğlu'ndan Milletvekillerine Çağrı

İşte Çiğdem Topçuoğlu'nun söz konusu yazısı:

Mavi Marmara Şehidleri yol ayrımına geldiğinde babam bile demediler. Eşim demediler. Nefsim bile demediler . Vefa neyi gerektiriyorsa kulluk vazifelerinin gereğini yaparak Hâkkın rahmetiyle buluştular.

Evet, gücün yetebiliyorsa onu kurtarabilmek... Bir ateşte yananı kurtarabilmek... Topal karınca misali. Ateşi söndüremese de bu uğurda ölmek...

Evet; tek başına mücadele verdi Akdeniz de, Mavi Marmara Gemisine binenler. İnsanlık izzeti ve onuru için. İnsanlık yüküyle yola çıkanlar biliyorlardı GAZZE' de insanlığı öldürüyorlar. Filistin talan edilmiş. Her bir parçası nefislerine tapanlar tarafından paylaşılmış. Ateşi yakanlara birde odun taşıyanlar var. Odunu ateşe atanlar var. Ateşi ateşleyenler var.

Elhamdulillah bizler ateşi söndüren taraftaydık. 10 +6 =16 damla kanımızla ateşi hafiflettik. Akdeniz’e dökülen kandamlasından sonra 6 yıl geçti. Şimdi ateşi yakanlardan çok ateşe odun taşıyanlar daha bir hırsla üzerimize geliyor. Sizin merkeziniz neresi? Ateşi yakmak mı/Odun taşımak mı/Ateşi söndürmek mi? Sizin merkezinizde ne var?

Azer evladını tanımadı çekişmeye devam etti. "Seni taşlayarak öldüreceğim "dedi Hazreti İbrahim'de kavga edilen nedenlerle, günümüzde de aramıza düşen ayrılıklar fitneler aile faciasına dönüştü.

Anne -oğul -baba örneği, Cemaat-cemaat örneği.  Kürt -Türk örneği. Sağ-Sol örneği. Mezhepler örneği. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Şeriat Kur'an-ı Kerim'in emridir. Şerleri üzerinden atmaktır, kovalamaktır.

Azer kendine göre ALLAH(c.c)a isyan etmiyordu. "ALLAH ( c.c ) beni sevmese niye versin" diyordu. Şeytanı yanıltmıştı onu, kendi kibiri kendi nefsi yanıltmıştı. Her birimizin görünen görünmeyen putları var sevgili dostlar. Kabe'deki putları yıkmak kolay. Ama şimdi günümüzdeki putları yıkmak çok zor Azer'in hayatını ne mahvetti ise Hazreti Meryem'in ve Hazreti İbrahim'in hayatını da "O" kurtarmıştır. Babası onu reddetti ama o Rabbine yalvararak babasına dua etti. Bela etmedi. Bela anıyorsak imanınızdan uzaklaşırız. Ne Hz İbrahim ne de Hazreti Nuh Ailesi için beddua etmedi. Dua ettiler. Bela değil. İmanları bütün olanların farkı burada.

Yaptığımız işleri iç muhasebe ile muhakeme edelim. Burada ortak nokta nedir? İnsanın samimi olarak Gönülden yaptığı her iş bir ayettir. Hepsi bir zikirdir. Eşyanın kimyasını değiştirir. Bununla ilgili Tefekkür etmemiz gerekiyor hayatımızın içerisinde bizde muhasebe ve muhakeme yapmıyoruz maalesef.

Bizler her ne yaşarsak yaşayalım GAZZE 'deki kardeşlerimize uygulanan insanlık dışı abluka kalkana, FİLİSTİN'deki işgal son bulana, bizleri ve yakınlarımızı katledenler cezalandırılana kadar ulaşabildiğimiz her platformda mücadelemize devam devam edeceğiz Biiznillah.

Ölüm herkesin geçeceği bir kapıdır istesekte istemesekte o kapıdan geçmek zorundayız. Bunun için yapacağımız hazırlıklar, atacağımız imzalar, katillerimizin affı için kaldırılan eller bizim o kapıdan nasıl geçeceğimizi belirler. Yaşamı ve ölümü ALLAH ( c.c ) için şahadet kapısından geçerek kucaklayanlara ne mutlu.

 

Kaynak : Ekran Gazetesi

Yorumlar