İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i tanımayan kim? Peres, Güney Lübnan’da misket bombaları kullanarak çocuk cinayetleri ve savaş katliamları işleyenlerin listesinin başında yer alan biridir.
Arap liderlerinin barış insanı olarak nitelendirdikleri ve uluslararası toplumun da Nobel Barış Ödülü verdiği kişi Peres’dir.
Peres öldü. Arap kanalları bu Siyonist dostun ölümünden dolayı taziye ve üzüntü mesajlarıyla dolu. Öyle ki bazı Arap liderleri Peres’in ölümünden dolayı derin üzüntülerini dile getiriyorlar ve bazıları da İsrail’e sahiplenerek, “Cihat, Filistin’de değil, Suriye ve Irak’ta olmalı ve bizim düşmanımız İsrail değil, İran’dır” diyorlar
Arap liderleri Peres’in cenazesinde üzüntü ve acılarını ifade ettiler
Peres’in cenaze törenine Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas başta olmak üzere üzere, birçok Arap ülkesi lideri katıldı. Mahmut Abbas törende o kadar üzüntü ve acısını gösterdi ki, yanında oturan Siyonistlerden biri ona sakin olmasını ve kendini kontrol etmesini istedi.
Şüphe yok ki; tesellide bulunan Siyonist kişi içinden “Bunlara bizim uşağımız olun dedik ancak bizim istediğimizden daha fazla olarak bize itaat etmelerini beklemiyorduk” diye geçirmiştir.
Mahmut Abbas Siyonistlerin silah sesini duymuyor
Mahmut Abbas, Gazze’de Siyonistlerin 3 aylık çocuklara açtığı ateşin ve silahların sesini duymadı. Siyonist rejim askerlerinin korkusuyla babasının arkasına saklanan ama İsrail askerilerinin kurşunuyla şehit olan Muhammed El-Dorre’nin sesini duymadı.
Filistin Devlet Başkanı’nın Mescid’i Aksa’ya yapılan saygısızlık hakkında da kulağına bir şeyler gelmemiş. Ya da Gazze ablukası ve buradaki hastanelerde ilaç ve tıbbi teçhizat yetersizliği nedeniyle hayatını kaybeden kişiler hakkında da hiçbir şey duymamış.
Peres’in cenazesinde Arapların zillet ve aşağılanmasının örneği
Mahmut Abbas, cenaze töreninde Arap liderlerinin diz çöküşünün ve zilletinin bir örneği oldu.
Mahmut Abbas’la birlikte diğer Arap liderleri de uşaklıklarını göstermek ve Siyonist liderlerinin emirinde olduklarını belirtmek için cenaze törenine katıldılar. Bu kişilerden biri, Bahreyn Dışişleri Bakanıydı. Bahreyn Dışişleri Bakanı Peres’in ölümünden dolayı gözyaşı döktü ve sürekli olarak Siyonist Rejim ile dostluktan ve İran İslam Cumhuriyeti ile düşmanlıktan bahsetti.
Bahreyn liderleri ülkelerinde reform isteyen en iyi gençleri ve âlimleri tutuklayarak Siyonistlere uşaklık yapmakta bir an bile tereddüt etmiyorlar.
Mahmut Abbas ve Bahreyn Dışişleri Bakanıyla birlikte Arap liderlerinin büyük çoğunluğunun İsrail uşağı olduğunu söylemek gerekir. Çünkü Mısır temsilcisinin Peres’in cenazesinde tabutun köşesinden nasıl tuttuğuna ve utanmadan kameralara poz verdiğine şahit olduk.
Bu eylemler şaşırılacak eylemler değildir. Çünkü Lübnan’ın güneyinde ve Gazze’de meydana gelen çocuk katliamlarının, Suriye, Libya, Bahreyn ve Katif işgalinin asıl sorumlusu bu Arap liderlerdir ve Mina’da hacıları katleden ve bu günde onlarca Yemenli çocuğu öldüren de bunlardır.
Bu bağlamda İmam Musa Sadr şöyle söylemiştir: “Dişiniz ve tırnağız ile ne durumda olursanız olun, Siyonist düşmanla savaşın.”
RAST HABER