Ekran Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ramazan Deveci Yazdı:''Kudüs'e Giderken...''

Yıllardır özgür Kudüs’te, özgür Mescid-i Aksa’da namaz kılmanın hayali ile yaşayıp, Rabbime sürekli özgür Kudüs’ü görmeyi nasip etmesi için dua eden bir Müslüman olarak, İşgal altındaki Kudüs’te nasıl bir duygu içerisine gireceğimi bilemiyorum. 

Görüntülenme: 2385 Tarih: 13 Ekim 2016 15:53
Ekran Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ramazan Deveci Yazdı:''Kudüs'e Giderken...''

Kudüs’e Giderken

Kudüs benim aşkımın, sevdamın, davamın şehri. Nuri Pakdil üstad “Kudüs’üz ve İstanbul’suz aşk yoktur” der. Aşkınızın Kudüs’le bir bağlantısı yoksa o aşk aşk değildir. Aşkın yolu Kudüs’ten geçer demektir bu. Tüm aşklarımın üzerindeki taçtır Kudüs.

Bitmeyen sevdamızdır Kudüs. Bugün Kudüs, yarın Kudüs hergün Kudüs’tür bizim sevdamız. Çünkü Kudüs bizim davamızın adıdır.  

Kudüs davası İslam davasıdır. Bir Müslüman’ın İslam bilincinin mihenk taşıdır Kudüs. Kudüs’ün işgali Müslüman yüreklerin işgalidir. Kudüs’ün özgürlüğü davasını yüreğinde taşımayan bir Müslüman’ın yüreği de, düşüncesi de, inancıda işgal altındadır.

Aklı, fikri, yüreği, inancı özgür Müslümanların davasıdır Kudüs. Onun için yürekler özgür olmadan Kudüs özgürlüğüne kavuşmaz, Kudüs özgür olmadan, Müslümanlar özgür olamaz.

Kudüs ümmetin aynasıdır. Kudüs özgür değilse ümmet özgür değil demektir. Kudüs özgür değilse Mekke, Medine özgür değil demektir. İstanbul, Konya, İslahiye özgür değil demektir.

Mekke, Medine ve Kudüs Müslümanlar için kutsal olan üç şehirdir. Bu üç şehirde üçte kutsal mescid vardır. Yeryüzündeki ilk mescid Mekke’deki Mescid-i Haram, Hicret yurdu Medine’deki peygamber mescidi Mescid-i Nebevi ve Miraç yurdu Kudüs’teki Mescid-i Aksa ki Müslümanların ilk kıblesidir.

Müslümanlar Nübüvvetin onuncu yılında gerçekleşen İsra- Miraç hadisesinden sonra üç yıl Mekke’de on altı ay boyunca Medine’de Kudüs’e Mescid-i Aksa’ya yönelerek namazlarını kıldılar. Daha sonra Namazlarda Mescid-i Haram’a yönelmeyi emreden ayet geldikten sonra Müslümanlar kıble olarak Mescid-i Haram’a yöneldiler.

“Nereden yola çıkarsan çık, namazda yüzünü Mescid-i Haram'a çevir. Nerede bulunursanız bulunun, namazda yüzünüzü o yöne döndürün….” (Bakara-150)   

Bugün Medine’de bulunan Kıbleteyn Mescid-i bu tarihi olayın şahididir. Müslümanlar bu camide namaz kılarken Mescid-i Haram’a yönelmeleri isteyen ayet nazil olmuş ve Peygamberimiz namazda iken yönünü Kudüs’ten Mekke’ye yöneltmiştir.

Kudüs üç büyük tevhid dini içinde önemli ve kutsal bir şehirdir.

Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa Kudüs’tedir. Aynı zamanda peygamber efendimizin Miraç olayı burada gerçekleşmiş, buradan göğe yükselmiştir.

“Biz, onların yaşadığı şehirle, mübarek kıldığımız şehirlerarasına birbirlerinin görüş mesafesinde olan kasabalar yerleştirdik ve böylece onlar arasında seyahatı kolaylaştırdık ve adeta onlara "Gece ve gündüz orada güvenle seyahat edin!"dedik.” (Sebe- 18)

Bu ayette ifade edilen mübarek kılanan Beytü’l Makdis Kudüs’tür. Kudüs aynı zamanda Hz. İsa’nın incir ve zeytin yurdudur. Tin suresinde yemin edilen emin beldedir Kudüs.

Onun için Kudüs Hıristiyanlar içinde önemlidir. İncil’e göre Hazreti İsa burada yaşamış ve burada çarmıha gerilmiştir. Yine Hz. İsa’nın doğduğu yerde Kudüs bölgesindedir.

Kudüs Yahudiler içinde kutsal bir yerdir. Yahudilerin kutsal kitaplarına göre Hz. Davut Kudüs’ü aldıktan sonra, Kudüs şehrini Devletinin başkenti yapmış ve oğlu Süleyman ilk tapınağı buraya inşa etmiştir.

Onun için İşgalci İsrail Kudüs’ü İsrail devletinin başkenti yapmak istemektedir. Hatta işgal devleti için Kudüs’ü başkent olarak ilan etmiştir.

İşgalci İsrail baskılarla Müslümanları Kudüs’ten uzaklaştırmaya ve Kudüs’te Yahudiler için sürekli yeni yerleşim yerleri açarak Kudüs’ü Yahudileştirmeye çalışmaktadır.

İşgalci İsrail turistik tünel inşa edeceğiz bahanesi ile Mescid-i Aksa’nın altını oyarak bir oldubitti ile Mescid-i Aksa’yı yıkmanın hesabını yapmaktadır. İşgalci bir taraftan da barış görüşmeleri ile Müslümanları oyalamaktadır. 

Dünya Müslümanları doğu Kudüs’te sürekli yeni yerleşim yerleri açarak işgali genişleten ve her fırsatta Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu söyleyen işgalcinin bu samimiyetsizliğini ne zaman görecekler doğrusu merak ediyorum.

İslam dünyasının yöneticileri işgalci İsrail ile iyi ilişkiler kurmak, dostluklarını artırmak için birbiri ile yarış ederken ne yazık ki Müslüman kitleler ise siyasi liderlerinin İşgalci İsrail ile ilişkilerini meşrulaştırma derdindeler.

Bu siyasi liderlerle ve bu kitlelerle özgür Kudüs’ü görmek kısmet olacak mı? bilmiyorum.

İşgal altındaki Filistin toprakları olan Kuran’ın mübarek kıldığı Beytü’l Makdis’e Kudüs’e gidecek olmanın heyecanı içerisindeyim.

Yıllardır özgür Kudüs’te, özgür Mescid-i Aksa’da namaz kılmanın hayali ile yaşayıp, Rabbime sürekli özgür Kudüs’ü görmeyi nasip etmesi için dua eden bir Müslüman olarak, İşgal altındaki Kudüs’te nasıl bir duygu içerisine gireceğimi bilemiyorum.

Sol yanım ağrıyor anne diyor ya şair Kudüs Müslümanların ağrıyan sol yanı gibidir. Kudüs’e giderken sol yanımın sıkıştığını hissediyorum.

Kabe’ye gider gibi Kudüs’e gitmek Lebbeyk Allahümme Lebbeyk buyur Allah’ım buyur, ben geldim, Kudüs davamı diri tutmaya geldim, seninle ahdimi yenilemeye geldim, demek istiyorum. Abbas Musavi gibi “Biz Muhammed ordusuyuz geri döndük ve özgür Kudüs yolunda ilerliyoruz” demek istiyorum.

Biz geldik ey Kudüs; yüreğimizin sızısı, sana olan bitmeyen sevdamızı ilan etmeye geldik. Yağmurlarında ıslanmaya, sıcaklarında yanmaya geldik. Sevgi ile seni kucaklamaya geldik, yoluna baş koymaya geldik ey Kudüs.

Çünkü bizde Kudüs sevgisi ana sevgisi gibidir. Kudüs sevgisi yar sevgisi gibidir. Kudüs sevgisi evlat sevgisi gibidir. Kudüs sevincimizdir, hüznümüzdür, hayalimizdir bizim. Kudüs’ün özgürlüğü gibi bir hayali yoksa bir Müslüman’ın o Müslüman imanını sorgulasın bence. Kudüs davası iman davasıdır çünkü.

Kudüs bugün işgal altında olsa da Kudüs’e gitmek çok önemli benim için. Sanki Hz. İbrahim ile buluşacak, sanki Hz. İsa ile sözleşecek gibiyim.

Hz. Musa ile günümüzün Firavunları ile mücadele etmek, Samiri’nin altından buzağılarını yıkmak istiyorum. Selahhadini Eyyübi ile birlikte Kudüs’ün özgürlüğü mücadelesine katılmak, özgür Kudüs’ün yağmurlarında sırılsıklam ıslanmak, özgür Mescid-i Aksa’da sabah namazı kılmak istiyorum.

Bu Peygamberler yurdunda, miraç yurdunda, Kutsal Mescid-i Aksa’da en çok yapacağım dua Kudüs’ün özgürleşmesi olacak.

Tevhid ve adalet için, özgür Kudüs için, mücadele verenlere, selam olsun.

Selam olsun hüzün yüklü Kudüs’e, selam olsun özgür Kudüs’e….

ekrangazetesi

Yorumlar