Kanal A televizyonunda katıldığı bir programda çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yerli üretim ve tarım politikaları başta olmak üzere, İslam coğrafyasında yaşanan sorunlar ve Madımak olayı ile ilgili konuştu…
Karamollaoğlu, “Ben şuna inanıyorum ki o kulelerin yıkılması bir komplodur. 2001 yılında bir hadise meydana geldi. Amerika’da 11 Eylül saldırısı, ABD Başkanı George Bush ilk ağzını açtı, ‘Haçlı seferi başlatıyoruz. Çünkü Müslümanlar bizi kalbimizden vurdu’ dedi. Hangi Müslüman yapmış daha belli değil, ben şuna inanıyorum ki o kulelerin yıkılması bir komplodur. Teori değil, komplodur. CIA ve MOSSAD’ın birlikte düşündüğü bir komplodur. ABD’de düşünen ne kadar adam varsa böyle söyler” diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kanal A’da yayınlanan ‘Türkiye’nin Seçimi’ adlı programda yaptığı değerlendirmeler çok dikkat çekti. Karamollaoğlu, özellikle özelleştirmeler de yapılan yanlışları anlatırken kullandığı bir cümle çok çarpıcı bulundu. Karamollaoğlu, sigara fabrikalarının özelleştirilmesi ve tütün üretimini azaltılması ile 300 bin çiftçinin ve işçinin işsiz kaldığına dikkatleri çekerek, “Amerikan sigarası içmeye mecbur muyuz arkadaş!” ifadeleri çarpıcı bulundu.
AMERİKAN SİGARASI İÇMEYE MECBUR MUYUZ?
Program sunucusunun ‘İktidarın uygulamalarının yüzde kaçını olumlu buluyorsunuz?’ şeklindeki sorusuna Karamollaoğlu, “Başörtü sorunun çözülmesi güzel bir adım. İmam hatip okullarının açılması, yaygınlaştırılması güzel adımlar” demesi üzerine bu sefer de sunucu ‘sigarayı da yasakladılar’ ifadesine karşılık ise şunları söyledi: “Ben sigaranın yasaklanmasından çok şunu bekliyorum. Ben tütünün yeniden ekilmesine izin verilmesini istiyorum. Biz, ille de Amerikan sigarası içmek mecburiyetinde miyiz? Tütün ekiminde 300 bin insan çalışıyordu. Sigara içmek bitseydi anlardım. Amerika’dan gelen sigarayı içeceğiz, bizim çiftçimizin tütün ekimine yasak getireceğiz” diye konuştu.
BİZİM PARÇALAMAK GİBİ DERDİMİZ YOK
Karamollaoğlu açıklamalarının devamında ise, “Bizim bölüp parçalamak gibi bir amacımız yok. Ancak biz iktidara gelmek için çalışıyoruz. Bu nasıl olur. Biz insanlara anlatacağız doğru bildiklerimizi. İnsanlar bize destek verirlerse ya iktidara geliriz ya da meclis de güçlü olarak yer alırız. Bizim şu anda Türkiye’de ve dünyada kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Aynı medeniyeti paylaştığımız insanlarla kucaklaşmamız gerekiyor. Sadece birbirimizin yaptığı hataları gündeme taşırsa bir araya gelmemiz mümkün değil. Bizim müşterek olduğumuz taraflar, farklı olduğumuz taraflardan çok daha fazladır” değerlendirmesini yaptı.
CIA VE MOSSAD’IN KOMPLOSU
Karamollaoğlu, açıklamalarında İslam dünyasında oynanan oyunlara da dikkat çekerek, 11 Eylül saldırılarını değerlendirdi. Karamollaoğlu, “Ben şuna inanıyorum ki o kulelerin yıkılması bir komplodur. 2001 yılından bir hadise meydana geldi. Amerika’da 11 Eylül saldırısı, ABD Başkanı George Bush ilk ağzını açtı, ‘Haçlı seferi başlatıyoruz. Çünkü Müslümanlar bizi kalbimizden vurdu’ dedi. Hangi Müslüman yapmış daha belli değil, ben şuna inanıyorum ki o kulelerin yıkılması bir komplodur. Teori değil komplodur. CIA ve MOSSAD’ın birlikte düşündüğü bir komplodur. ABD’de düşünen ne kadar adam varsa böyle söyler” diye konuştu.
MADIMAK OLAYINDA BİR ÜST AKIL VARDI
Karamollaoğlu, Sivas’ta yaşanan Madımak olayları ile ilgili bazı çevrelerin sürekli konuyu gündeme taşıdığı ‘Gazanız Mübarek Olsun’ şeklindeki sözlerin külliyen yalan olduğunu kaydederek gerçeği bir bir anlattı. Karamollaoğlu, “Derinlemesine bir araştırmanın yapıldığı kanaatinde değilim. Sivas’ta bir sempozyum düzenleniyor. O sempozyum sırasında halkı da rahatsız eden bazı küçük gelişmeler yaşanıyor. Onun üzerinde halk da bir infial oluşuyor. Biz o gün sabah tugaydaki yemin törenine katılmıştık, sonra belediyeye geldim. Ben de aynı gün encümen toplantısı sonrası Ankara’ya gidecektim. Belediye de iken, birden bire emniyet müdürü geldi. ‘Bazı gençler toplanmış, siz konuşursanız dağılacaklarını sanıyorum’ dedi. Sonra beraber valiye gittik, valinin de uygun görmesi ile birlikte, o bölgeye giderek, emniyetin mikrofonundan oradaki gençlere bunun yanlış olacağını, sıkıntılar olacağını dağılmalarını istedim. Bu gün gündeme getirilen ‘Gazanız mübarek olsun’ sözleri ve ‘halkı kışkırttı’ ifadeleri yalan. Böyle bir şey yok. Orda zaten bu sözün denecek bir durumu da yok. Olaylardan en az 3-4 saat önce konuşmuştum. Bu külliyen yalan, böyle bir şey yok ki. Ben konuştuktan sonra gençler dağıldı, ben de belediye ye döndüm. Bunların hiçbirisi doğru değil. O yıl karışık bir yıldı zaten. Birileri Türkiye’yi karıştırmaya çalışıyor, belli. Sivas’ta bir sunni-alevi çatışması çıkarmak istediler ama bunda başarılı olamadılar. Burada bir üst akıl vardı. Ama kim bu, onu bilmiyorum. Bunun arka planını kimse çıkarmadı şimdiye kadar. Bu iftira da bulunanların, yalan haberleri yayanların kasıtlı olduğu kanaatindeyim. O dosya yeniden açılmalı” dedi.
Millî Gazete
Millî Gazete