İHH'dan Mavi Marmara Açıklaması

Müşteki avukatları cübbelerini çıkarıp salondan ayrılarak bu kararı protesto etti. Müştekiler ve izleyiciler de, "Kahrolsun İsrail" ve "Burası Türkiye, İsrail değil" sloganları atarak duruşma salonundan çıktı. 

Görüntülenme: 1878 Tarih: 10 Aralık 2016 15:59
İHH'dan Mavi Marmara Açıklaması

Mavi Marmara Davasının 15. duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesinde görüldü. Duruşmaya, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.

Önceki celsede İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan, mahkemeye ulaşan, "Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması" gereğince davanın düşürülmesi talebinde bulunmuş mütalaa sonrası çıkan olaylar dolayısıyla duruşma, 9 Aralık'a ertelenmişti.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tüm şikâyetçi ve avukatların duruşma salonunu terk etmelerinin ardından ara verildi. 45 dakikalık ara sonrasında yeniden başlayan duruşmada, sadece İsrailli askerlerin avukatları hazır bulundu.

Gün içinde neler yaşandı?

İsrail ile anlaşmanın ardından düşürülmesi gündemde olan Mavi Marmara davası, şikayetçi tarafın yer yokluğu nedeniyle salona alınmaması nedeniyle gergin başladı. Duruşma salonuna alınmayan müştekilerin İsrail aleyhinde sloganlar atıp, tekbir getirdiği protestoların ardından başlayan duruşmada, savcı mütalaasını yineledi ve anlaşmanın ardından davanın yasal dayanağının kalmadığını belirterek,  düşürülmesi talebini yineledi. Müşteki avukatları ise anlaşmanın orijinal metninin istenmesini talep etti ve reddi hakim talebinde bulundu.

czovgyixaaamyyt.jpg

Güvenlik görevlileriyle gerginlik

Gazze'ye insani yardım götürürken 31 Mayıs 2010'da İsrail askerlerinin baskınına uğrayan Mavi Marmara gemisinde 10 kişinin ölümüne ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesinde mahkeme salonuna girişte de hukuksuzluklar yaşandı. Şehit yakınları ve mağdurlar güvenlik görevlilerince darp edildi.

Katil İsrail aleyhinde sloganlar

Salona girmek isteyen kalabalık bir grup, içeri alınmayınca İsrail aleyhine slogan atıp tekbir getirdi. Duruşmaya başlandıktan sonra bu kez içeriye alınan şikayetçiler, dışarıda kalan arkadaşlarının içeri alınmasını istediler. Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak da tüm şikayetçilerin içeri alınması talimatını verdi.

Duruşmada çok sayıda mağdur-müşteki ve avukatı hazır bulundu. Avukatlar salona alınmayan müvekkillerinin darp edildiğini öne sürerek, görevlilerin, talimatı hakimlerin verdiğini söylediklerini belirttiler.

Anlaşma metni istendi

Mağdur-müşteki avukatları söz isteyerek duruşma savcısının bir önceki celse verdiği mütalaasını hatırlattılar ve bu talebe dayanak olarak gösterilen İsrail-Türkiye anlaşmasının orijinal metninin istenmesini talep ettiler.

Reddi hâkim talebi

Yargılamaya devam edilmesini isteyen avukatlar, mahkemenin tarafsızlığına gölge düştüğünü belirterek reddi hakim talebinde bulundular. Hakim ise bu talebi de yine reddetti. 

Savcı: Türkiye, sadece bu davaya özel olarak yaptığı anlaşma ile egemenlik hakkından vazgeçmiştir

Avukatlar ve Mahkeme Başkanı arasında yaşanan atışma şeklindeki konuşmaların ardından Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan’a söz verildi. Savcı Aslan, avukatların reddi hâkim taleplerinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek reddi hâkim talebinin reddedilmesini istedi. Savcı Aslan, "Türkiye Cumhuriyeti, sadece bu yargılama ve bu sanıklar yönünden özel olarak feragat etmiştir. Bu davanın devam etmesi için yasal dayanak kalmamıştır. Bundan önce ve bundan sonra tanık, mağdur, müşteki, avukat dinlenemez ve usulü işlem yapılamaz. Bu yargılama engelidir. Düşme adına yaptığımız talebin değerlendirilerek karar verilmesini talep ediyorum. Eğer mahkeme ret yönünde karar verirse yargılamaya devam edilmesini talep ediyorum" dedi.

Savcı davanın düşürülmesini istemişti

Mavi Marmara baskını sırasında İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi ve 3 İsrailli komutan hakkındaki davanın 2 Aralık'taki duruşmasında savcı, Türkiye ile İsrail arasında imzalanan anlaşmayı gerekçe göstererek davanın düşürülmesini istemişti.

Avukatlar cübbelerini çıkarıp salonu terk etti

Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail askerlerinin gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin görülen davada, gazeteci yazar Adem Özköse’nin mahkeme salonundan hukuksuz bir şekilde çıkarılması talimatını verdi.

Müşteki avukatları cübbelerini çıkarıp salondan ayrılarak bu kararı protesto etti. Müştekiler ve izleyiciler de, "Kahrolsun İsrail" ve "Burası Türkiye, İsrail değil" sloganları atarak duruşma salonundan çıktı.

6f5a5911.jpg

Avukatlar açıklama yaptı

Daha sonra ise duruşma salonunu terk eden avukatlar dışarıda açıklama yaptı. Müşteki avukatlarından Yasin Şamlı, “mahkemenin vereceği karara müdahale etme durumlarının söz konusu olmadığını belirterek, "Mahkeme ne karar verirse versin biz şuna inanıyoruz; Mahkemeler suç işleyenler hakkında beraat kararı da verseler, davanın düşme kararı da verseler, onlar hem hukuk nezdinde hem kamuoyu nezdinde mahkûm olmuşlardır." dedi.

Usul kuralları ihlal edildi

Mavi Marmara Gemisi'yle gidenlerin Gazze'deki insanlara yardım götürdüklerini dile getiren Şamlı, "Bunlar insanlığın vicdanını temsil ediyorlardı. Bu konvoyda Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar, ateistler vardı. Ortak özellikleri vicdan sahibi olmalarıydı. Biz de onların haklarını savunmak için bu mahkemede elimizden geldiğince savunmaya çalıştık. Gelinen aşamada gördük ki, usul kuralları ihlal edildi. Dolayısıyla duruşma salonundan ayrıldık." diye konuştu.

Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik 31 Mayıs 2010 yılında İsrail askerlerince düzenlenen ve 10 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti oybirliğiyle Türkiye ve İsrail devleti arasında imzalanan 28 Haziran tarihli anlaşma hükümlerince davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 İsrailli sanık hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınmasına hükmetti.

Anlaşma gereğince dava düşürüldü

Bu sırada duruşmaya devam eden mahkeme heyeti kararını açıkladı. Oy birliğiyle verilen kararda, "İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4. maddesinin 2. cümlesiyle 'Her halükarda bu anlaşma İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır' hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından mahkememizde görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine" hükmedildiği belirtildi.

Yakalama kararlarının kaldırılmasına...

Heyet, İsrailli sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınmasına da karar verdi. Heyet kararında, itiraz yolunun açık olduğunu da hatırlattı.

6f5a5899.jpg

Öte yandan şehit yakınları ve avukatlarca yapılan basın açıklamasının ardından, mağdur ve avukatlarca, dönemin; İsrail Genel Kurmay Başkanı Ran Aluf Gabriel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Hava İstihbarat Komutanı Avishay Levi ve İsrail Savunma Kuvvetleri Ordu İstihbarat Genel Komutanı Amos Yadlin'ın fotoğrafları yırtıldı. 

ihh

Yorumlar