Siyonist işgal rejimi zindanlarında bulunan binlerce esirden biri olan Malik Bukeyrat, tutuklanırken kokusuna doyamadığı bir aylık kızını görememenin acısını çekiyor. Tutuklandığında 1 aylık olan kızı Lina, şimdi 16 yaşında.
15 yılı geride bırakan kızı Lina diğer çocuklar gibi babasının omuzunda büyümekten, onun şefkat ve rahmetini görmekten uzak, dedesinin, ninesinin ve ailenin geri kalan fertlerinin kucağında büyüdü.
Filistinli esir Malik’in babası Şeyh Nacih Bukeyrat, oğlunun cezaevinde geçirdiği uzun süre nedeniyle ailenin çok sıkıntı çektiğini ve özlemin had safhaya ulaştığını belirterek, işgal rejiminin oğlunun kaldığı cezaevini sürekli değiştirdiği için işgal altındaki Filistin’de gitmediği cezaevi kalmadığını söyledi.
Filistinli esir Malik Nacih Davud Bukeyrat (36) işgal rejimi cezaevlerinde kesintisiz geçirdiği 16 yılı geride bıraktı.
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirine konuşan Şeyh Nacih, Lina’nın babasını görmekten mahrum bırakılmasının verdiği acıya değinerek “Filistin’de babasız, ailesiz büyüyen bir nesil var. Her münasebette, sevinç ve bayramlarda esir aileleri hüzün ve keder yaşıyorlar. Bazı esirler dışarıda yaşayan yakınlarını kaybediyorlar. Onları görme şansları maalesef bulunmamaktadır” dedi.
Sur Bahir beldesinden olan esir Bukeyrat, Siyonist askeri hedeflere yönelik eylem yapmayı planlamak suçlamasıyla 2001 yılında tutuklandı.
Esirin geride bıraktığı aile fertlerinin yaşadığı sıkıntılardan bahseden Şeyh Nacih, oğullarını ziyaret etmek için uzun süre beklemek durumunda kaldıklarını, camın arkasından yapacakları 40 dakikalık bir görüşme için 16 saatlik bir mesafeyi kat etmeleri gerektiğini ifade etti.
Esirlerin yaşadığı sıkıntının onlarla sınırlı kalmadığını, bu sıkıntının ailelerine de uzandığını belirten Şeyh Nacih, işgal rejimine baskı yapmak için bu konuda ortak bir plan ve programın olmadığını savundu.
Şeyh Nacih sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün Filistinli gruplara ve etkin çevrelere çağrıda bulunduk. Ellerindeki imkânları kullanarak çocuklarımızı Siyonist işgal rejimi zindanlarından çıkarmalarını istedik. Bu insanlar Filistin halkı, toprağı ve kutsal değerleri için zindanlara girdiler. Dolayasıyla Filistin halkının da onlarla dayanışma içerisinde olması, sorunlarıyla ilgilenmesi ve özgürlükleri için çaba göstermesi gerekir. Peki, neden başka bir dünyanın çocuklarıymış gibi muamele görüyorlar? Biz aynı vatanda yaşıyoruz ve bu vatanı paylaşıyoruz. Vatanımız Filistin’in üzerimizde hakkı vardır.”
2017 yılıyla birlikte esirlerin daha güçlü bir şekilde gündeme getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Şeyh Nacih, esirlerin de işgalcinin haksız uygulamaları karşısında birleşmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Şeyh Nacih konuşmasının sonunda esir ailelerine sabır dileğinde bulunarak, her yolla esirlerin yanında olmak gerektiğini hatırlattı.
fiem