Naim Kasım: ''İmam Hamanei, Filistinlileri Doğru Bir Yöne Doğru Yönlendirmektedir''

Naim Kasım: İmam Hamanei Filistinlileri doğru bir yöne doru yönlendirmekte, “siz Filistinliler eğer başarılı olmak istiyorsanız silah kullanmalısınız” demektedir. İsrail’i protestolarla, bildiri yayınlayarak ve konferanslar düzenleyerek deviremezsiniz. İsrail sadece silahla devrilebilir. İster bu silah kişisel olsun ister ağır isterse gelişmiş. Direnişin yolu silahlı olmalıdır ve eğer İntifada silahlı bir süreçte ilerlemezse, başarı sağlayamayacaktır. 

Görüntülenme: 2130 Tarih: 26 Şubat 2017 02:53
Naim Kasım: ''İmam Hamanei, Filistinlileri Doğru Bir Yöne Doğru Yönlendirmektedir''

Altıncı Uluslararası Filistin İntifadasını Destek Konferansına katılan Lübnan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım Tesnim Habere verdiği röportajda Siyonist Rejimi devirmenin tek yolunun silah kullanmak olduğunu belirtti.

Şeyh Naim Kasım ile gerçekleştirilen röportajın ayrıntıları şöyledir:

Tesnim: Altıncı Filistin İntifadasını Destek Konferansı Tahran’da düzenlendi. Sizin bu konferansın düzenlenmesinin önemi ve etkisi ve mevcut dönemde Filistin meselesinde nasıl bir rolü olacağı konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Naim Kasım: İlk olarak, İntifada Konferansının İran’da ve Tahran’da düzenlenmesi ve İmam Hamanei’nin bu konferansa katılarak İran’ın İntifada ve Filistin meselesine karşı tutumu konusunda kapsamlı bir konuşma yapması, Filistin’in öncelik olduğu konusunda bakışları yeniden Filistin meselesine çevirdi. Bu çok büyük bir meseledir. Çünkü Arap ve Müslüman dünyasına Filistin meselesinin öncelik olduğunu ve İran’ın Filistin meselesini omzuna aldığını ve onu desteklediğini hatırlatmaktadır. İmam Hamanei açık bir şekilde bu desteğin devam etmesinin direnişin yararına olduğunu açıklamıştır.

İkinci konu ise, 17 Arap ve İslam parlamentosundan parlamento liderlerinin temsilcileri ile birlikte İran’ın desteği altında Filistin meselesi etrafında toplanmasıdır. Bu konu İran’ın Arapları ve Müslümanları bir kez daha Filistin meselesi etrafında topladığını ve bu konuya liderlik yaptığını göstermektedir. Filistin’in her zaman desteğe ihtiyacı vardır ve bu konferans ta bir destek niteliğindedir. Konferansa katılan bütün kişilerin çeşitli şekillerde rol oynamalarını ve Filistin meselesini destek konusunda bu rollerin her geçen gün daha da artarak en üst düzeye ulaşmasını umut ediyorum.’

Tesnim: İran İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei defalarca Filistin meselesinin önemine ve kısa bir süre önce de Batı Şeria’nın silahlandırılması konusuna değindi. Sizce, hali hazırda cereyan eden üçüncü Filistin İntifadası dikkate alındığında, bu konu nasıl bir rol oynayabilir?

Naim Kasım: İmam Hamanei Filistinlileri doğru bir yöne doru yönlendirmekte, “siz Filistinliler eğer başarılı olmak istiyorsanız silah kullanmalısınız” demektedir. İsrail’i protestolarla, bildiri yayınlayarak ve konferanslar düzenleyerek deviremezsiniz. İsrail sadece silahla devrilebilir. İster bu silah kişisel olsun ister ağır isterse gelişmiş. Direnişin yolu silahlı olmalıdır ve eğer İntifada silahlı bir süreçte ilerlemezse, başarı sağlayamayacaktır. İmam Hamanei’nin çaba gösterme ve uygulama aşamasındaki tavsiyeleri sonuç verecektir.

Tesnim: İmam Hamanei kaderlerini belirleme konusunda Filistinliler arasında referandum yapılması önerisinde bulundu. Bu görüş ve öneri nasıl uygulanabilir?

Naim Kasım: Referandum önerisi, batılıların İsrail ile uzlaşmaktan bahsettikleri öneriye alternatiftir. Bu öneri “eğer barışçıl bir çözüm istiyorsanız bunu zorla bu bu topraklara girenlerden değil, bu toprakların asıl sahiplerinden sormalısınız, böyle yapıldığı takdirde bir sonuca ulaşılacaktır. Bu şekilde olduğu takdirde sonuç her ne olursa olsun biz onu kabul edeceğiz. Çünkü bu bir halk referandumudur” demektedir. Ben başkalarının bu öneriyi kabul edeceğini zannetmiyorum. Çünkü onlar Filistin’de İsrail Devleti kurmak istiyorlar. Ama İmam Hamanei referandum yoluyla Filistin’in Filistinliler için kalmasını istiyor. Bu yüzden direnişin devam etmesi önemlidir. Çünkü İsrail ile yapılan uluslararası iş birliği sadece direniş ile çözülebilir.

Tesnim: Eğer Tump, Amerika Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını uygularsa, Hizbullah’ın bu eylem karşısındaki tutumu ne olacaktır?

Naim Kasım: Büyükelçiliğin taşınması İsrail’in yaptığı işgallerden biridir ve bununla Siyonist Rejimin diğer işgalleri ile mücadele ettiğimiz gibi mücadele etmeliyiz.

Tesnim: Geçtiğimiz günlerde Astana şehrinde düzenlenen Astana Zirvesinde önemli bir aşamaya ulaşıldığı söylendi. Bu bağlamda siz Suriye’deki siyasi ve savaş sahnesindeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Hizbullah kuvvetleri ne zamana kadar Suriye’de kalacaktır?

Naim Kasım: Astana’da İran, Rusya ve Türkiye’nin gözetimi altında yaşanan şey, ateşkes sağlanması için yapılan bir çalışmaydı ve bu siyasi bir diyalog değildi. Diğer bir tabirle, Astana siyasi bir çözüm için değildi ve onun amacı ateşkes sağlamaktı. Siyasi çözüm daha sonra incelenmelidir. Yani mevcut tarafların anlaşmasına dayalı olarak bir ya da iki ay sonra Cenevre’de ya da başka bir mekânda incelenip değerlendirilmelidir. Suriye’deki durum eskisinden daha iyidir ve ateşkese makul bir bağlılık bulunmaktadır ve Suriye Hükümeti kuvvetleri müttefikleri ile birlikte ilerlemektedir ve bu yüzden Beşşar Esad’ın iş birliği ile siyasi çözüm için bir fırsat bulunmaktadır. Diğer taraflar da Beşşar Esad liderliğindeki Suriye Hükümeti ile koordinasyon sağlanmadan hiçbir çözümün bulunmadığına ikna olmuştur. Hizbullah kuvvetleri direnişi desteklemek için Suriye’de bulunmaktadır ve bu kuvvetler ihtiyaç olduğu sürece Suriye’de kalacaktır. Siyasi bir çözüme ulaşıldığı, Hizbullah kuvvetlerine ihtiyaç kalmadığı ve Suriye halkı seçimini yaptığı zaman Hizbullah Lübnan’a dönecektir.

Tesnim: Geçtiğimiz günlerde batı ya da İsrail medyasında Hizbullah aleyhinde haberler gündeme geldi. Ben bunlardan birine değinmek istiyorum, oda şu ki, İsrail kaynakları Hizbullah’ın bir dizi tehlikeli silahlara sahip olduğunu iddia etti. Acaba gündeme gelen bu tip haberler doğru mu?

Naim Kasım: Biz genellikle Hizbullah’ın silahları ve kuvvetlerini güçlendirdiği yönünde yapılan haberlere tepki göstermiyoruz. Çünkü bu tip haberler askeri sıralar sayılmaktadır. Eğer İsrail bu tip haberleri elinde bulunan bilgilere göre veya kamuoyunu korkutmak ya da Hizbullah’ın tehlikesini göstermek için yapıyorsa, bu İsrail’i ilgilendirir. Ben İsrail’in böyle bir eylemde bulunmasının nedeninin ne olduğunu kesin olarak söyleyemem ama bütün bu saydıklarımız İsrail’in böyle bir eylemde bulunmasının nedeni olabilir. Biz hiçbir tepki göstermiyoruz. Hiçbir zaman ne silahımız var diyoruz ne de silahımız yok diyoruz. Her şey vakti gelince aydınlanacaktır ve savaş meydanında her şey ortaya çıkacaktır.

Tesnim: Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda Dimona Nükleer Santraline saldırmaya hazır olunduğuna değindi. Acaba bu hazırlığın boyutu ve Nükleer Santral hakkında elinizde bulunan bilgilere dair açıklamada bulunabilir misiniz?

Naim Kasım: Ben Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın konuşmasının üzerine bir kelime bile eklememeyi ve onun sözlerini açıklamamayı tercih ederim. Çünkü onun sözleri açıktır ve İsrail bu sözlerden anlaması gerekeni anlayacaktır. Eğer onun konuşmalarına yeni bir şey ekleyecek olursak, kelimelerin taşıdığı anlama zarar vermiş oluruz ve onun ifade etmek istemediği anlamlar ekleriz. Bu yüzden onun konuşmasını açıklamak istemiyor ve onun söyledikleriyle yetiniyorum. Onun sözleri açık ve nettir ve tefsire ihtiyacı yoktur.

Tesnim: Amerikalılar Devrim Muhafızlarını ve hatta Hizbullah’ı teröristler listesine almaya çalışmaktadır. Sizce bu tip eylemelerin bölge için ne gibi sonuçları olabilir?

Naim Kasım: Fiili olarak yaptırımlar uygulanmaktadır ve Hizbullah çeşitli şekillerde yaptırım altındadır. Yeni yaptırımlar uygulamaları ya da yeni kişileri yaptırım listesine almaları mümkündür ama bu konunun genel yaptırımlarda önemli değişiklikler oluşturacağını düşünmüyorum. Onlar yaptırımların bizim duruşumuzu değiştirmeyeceğini anlamalıdır. Yaptırımlardan bizden çok onlar zarar görmektedir. Geçmişte İran’ın bilimsel ilerleme ve imkanlar noktasında yaptırımların uygulandığı ilk ülkelerden olmasına rağmen, İran’ın bu yaptırımların gölgesinde büyük yerlere ulaştığını ve bunun bir çözüm olmadığını gördüler ve onlar artık bunu anlamalıdır.

tesnim

Yorumlar