Mahmud Abbas Kime Hizmet Ediyor?

Siyonist işgal ordusuna bağlı Sivil İdare Batı Yaka halkıyla doğrudan ilişki kurarak onların işlerini idare ederken, Mahmud Abbas’ın elinde utanç verici sadece “güvenlik koordinasyonu” kaldı. 

Görüntülenme: 1737 Tarih: 27 Mart 2017 21:21
Mahmud Abbas Kime Hizmet Ediyor?

Mazın Hammad
Son günlerde işgalci İsrail ve Filistin Yönetimi’nde bomba etkisi yaratacak ve skandallara yol açacak bir açıklama yapıldı. Büyük ölçekli bombayı patlatan 1993 yılında imzalanan Oslo İlkeler Anlaşmasını daha sonra sadece imza attığı ve mühür bastığı anlaşılan Abbas ile hazırlayan ve anlaşmanın birinci mühendisi olarak meşhur olan Yossi Beilin’di.
Dokuz yıl önce emekliye ayrılan Beilin, işgal rejimindeki sol cenahın sembol isimlerinden ve Şimon Perez’in öğrencilerindendir. Daha sonra partisinden ayrılıp sol kulvarda bir parti kuran Beilin, şu anda Netanyahu’nun karşısındaki blokta yer alıyor ve ona karşı muhalif oluşumlar içinde bulunuyor.  
Beilin’in televizyonda anlattıkları belki çok fazla malumat taşımıyordu. Ancak yukarıda ifade ettiğimiz gibi, yaptığı açıklama ve verdiği malumatlar skandaldı ve şok ediciydi. Çünkü bu açıklama Perez’in gözetiminde Oslo İlkeler Anlaşmasını dizayn eden etkin bir politikacı tarafından yapılıyordu.
Beilin’in daha önce kendisinin de desteklediği iki devletli çözümün tamamıyla bittiğini açıkça ve yüksek sesle söylediğini görüyoruz. Ona göre iki devletli çözüm biterken, geriye mümkün olan tek çözüm olarak konfederalizm kalmıştır. Tabi sorun, bütün tarihi Filistin toprakları üzerinde mutlak egemenlik kurmak isteyen işgal rejimindeki aşırı sağcı cenahın böyle bir çözümü kabul etmeye yanaşmamasıdır.
Asıl büyük bomba, Beilin’in Filistin Yönetimi’nin işgal rejimindeki aşırı sağcı cenahın müttefiki ve yaman bir savunucusu haline geldiğini söylemesidir.
Özelde Abbas ve Filistin Yönetimi’nde, genelde ise Filistin’de yaşanan gelişmelerin kendisini şok ettiği Siyonist politikacı Ramallah’taki Filistin Yönetimi’nin feshedilmesini istedi.
Adam, Abbas’ı işgal rejimindeki aşırı sağ cenaha uşaklık yapmakla suçlamıyor ama ifadeleri bunu çağrıştırıyor. Gerçekte ne Netanyahu, ne ırkçı işgal hükümetinde etkisini gittikçe artıran ve rejimi daha da ırkçı bir rejime doğru adım adım götüren Neftali Bennett, ne Lieberman, ne de aşağılık bakan Ayelet Shaked, önerilen herhangi bir çözümü kabul eder. Aksine götürebildikleri kadar ırkçı tutumlarını sürdürecek, Filistin toprakları üzerinde ayırım duvarı inşa etmeye devam edeceklerdir.
Filistin’de tanınmış analist Talal Ukel, Filistin Yönetimi ile ona bağlı kuruluşların yetki ve salahiyetlerinin küçük bir belediyeninki kadar azaldığını söylerken, Araştırmacı Abdullah Ebu Zayide ise, Beilin’in deşifre ettiği bilgilerin İsrail’in çeyrek asırdır Filistinlileri kandırdığını ortaya koyduğunun altını çizer.
Bu hilenin gölgesi altında Filistin halkı, Filistinli aydınların ifadesiyle “süper bir işgal” yaşadı. Bu dönemde İsrail hiçbir maliyet ödemedi. Mahmud Abbas’ın başkanlığındaki Filistin Yönetimi’ni direnişçileri tutuklayan, zindana atan, İsrail istihbaratının onlara ulaşması için rehberlik eden bir polis merkezine dönüştürdü.
Siyonist işgal ordusuna bağlı Sivil İdare Batı Yaka halkıyla doğrudan ilişki kurarak onların işlerini idare ederken, Mahmud Abbas’ın elinde utanç verici sadece “güvenlik koordinasyonu” kaldı.
Bütün bunlara rağmen Mahmud Abbas’ın ABD Başkanı Donalt Trump’la görüşmeler konusunu konuşmak için Beyaz Saray’a çağrıldığından coşup oynadığını görüyoruz.
Ey cesetten başka bir şey olmayan Mahmud Abbas’ın avanesi…
O son zamanlarda hiç kimseyi dinlemez oldu…
Rica ediyorum, onun ışığını yakın!
 
fiem

Yorumlar