Arap Barışı Projesi'nin ilan edilmesinin 15.yıldönümü münasebetiyle konuyu görüşmek amacıyla, işgal altındaki Kudüs'teki İbrani Üniversitesi'nde İsrailli ve Ürdünlü araştırmacıların katılımıyla bir toplantı yapıldı.
Toplantıya katılanların çoğunluğu; Tel-Aviv ile barış anlaşması bulunan Ürdün ve Mısır'ın, Araplar ile İsrail arasında daimi bir uzlaşı yapılması için asli bir görev üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Siyonist Rejime bağlı el-Masder haber sitesinin haberine göre; oturumda Araplarla İsrail arasında uzlaşı sağlama yolları görüşüldü. Demokrasi ve Sosyal Gelişim Merkezinden Velid Salim konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: Ortak menfaatlerin bulunmasına rağmen, örneğin Arabistan kralı bu arabulucuları yok sayarak doğrudan İsrail'e gidemez çünkü o Filistin meselesi çözülmeden bölgesel bir uzlaşının (açık bir şekilde) mümkün olmadığına inanmaktadır.
İsrail Arap ülkeleri ile olan ilişkisinden, Avrupa ülkelerine kıyasla daha çok menfaat ve yarar sağlayacaktır.
Yine katılımcılardan bir diğeri İsrail Araştırma Merkezinden Abdullah Sualeh idi. Sualeh yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: İlk defa, İsrail ile Arap ülkeleri arasında IŞİD ve İran ile mücadele gibi ortak menfaatler bulunmaktadır ve Arap ülkeleri ile barış projesi ülkeler arasında yapılacak işbirliği için uygun bir fırsattır. İkili görüşmeler İran'ı güçsüzleştirmeli Hamas'ı seçim düzenlemeye ve İsrail resmi olarak tanıma konusunda anlaşma yapmaya zorlamalıdır. BAE, Mısır, Ürdün ve Arabistan ile yapılan görüşmeler ve yine dörtlü koalisyon görüşmeleri Filistin liderliğine (özerk teşkilat) meşruiyet kazandırmak ve uzlaşı görüşmelerini desteklemek için tekrar başlamalıdır.
Bölgesel İşbirliği Fon'undan Selin Tobul da yaptığı konuşmada; Mısır ve Ürdün'ün barış projesinin ilerlemesi konusunda etkin olmalarının önemine işaret ederek şu açıklamalarda bulundu: Mısır cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi en kısa zamanda Amerika'ya gitmelidir ve bu barış görüşmelerinin tekrar başlaması için iyi bir fırsattır.
Arap Barışı Projesi, Siyonist Rejim ile uzlaşı amacıyla Arabistan tarafından 2002 yılında Arap Birliği Zirvesi'ne sunuldu ve kabul edildi; bu proje İsrail'in 1967 topraklarına geri dönmesine karşılık olarak Tel-Aviv'e Kudüs başkenti ile Filistin devleti kurulması ve Filistinli mülteciler sorunun çözülmesi vaatlerinde bulunmuştu. O dönemde dönemin Suudi Veliahtı Melik Abdullah projesini tanıtmak amacıyla şu ifadeleri kullanmıştı: Arapların İsrail ile ilişki kurması diğer ülkelerle ilişki kurması gibidir.
tesnim