Alwaght

İsrail güvenlik sistemi, şehit Mazin Fukha'nın Gazze'de faili meçnul bir şekilde öldürülmesi noktasındaki sessizliğini korurken İsrail askeri ve güvenlik güçleri, Fukha'nın şehit edilmesi tehdidinde bulunan Hamas'ın hareketlerini yakından gözlemliyor.

Şehit Mazin Fukha, geçtiğimiz Cuma günü evinin yakınlarında, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Tel Heva bölgesinde bedenine dört kurşun sıkılmış halde bulundu. Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el Kassam Tugayları, onun şehadetini ilan ederek bütün sorumluluğun İsrail işgal yöneimine ait olduğunu ve intikamının en kısa zamanda alınacağını duyurdu.  

Mazin el Fukha, Batı Şeria'nın Cenin vilayetindeki Tubas bölgesinden sürgün edilmiş, tutsak edildikten sonra yıllarca hapishanede kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuş bir isimdi. Kendisi 9 İsraillinin hayatını kaybetmesine yol açan ve Salah Şehhade'nin şehit edilmesine misilleme olarak yapılan eylemin planlayıcısı ve komutanıydı. Hamas'ın elinde esir bulunan siyonist asker Gilad Şalit'le 2011 yılında yapılan takas sonucu özgürlüğüne kavuşan direnişçiler arasında bulunan Fukha'nın hakkında 9 defa müebbed hapis kararı bulunuyordu. 

Fukha'nın suikast düzenlenmesinin ne anlama geldiği meselesine gelince, öncelikle şunu söylemek lazım, Fukha'nın şehadeti, ‘Gazze'de yeni bir savaşa hazırız' demek isteyen İsrail'in tam da gerilimi tırmandırdığı dönemde meydana geldi. İsrail, medya ve kameralardan uzak bir şekilde, sessizce gerçekleşen bir suikasti tercih etmiş görünüyor. Suikast haberlerine rağmen siyonist işgal yönetiminin sessizliği seçmesi ilginç. Ancak Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el Kassam Tugayları, bu alçakça eylemin üzerindeki örtüyü cesurca kaldırdı ve yazılı açıklamasında  şu ifadeyi kullandı: “Siyonist düşmanın direniş erlerine yönelik Gazze'de bir denge yaratma yönünde ortaya koyduğu bu çabaları kıracağız, düşman böye bir işi aklından geçirdiğine pişman olacak. Ateşle oynayan, oynadığı ateşle yanacak.”

Öte yandan İsrail medyasına bir göz atılması, aslında onların bu suikast haberine ne kadar yakın ilgi gösterdiklerini ortaya çıkartır. Örneğin Yediot Ahronot gazetesi, Filistin konusunda yazılar kaleme  alan Yeur Livi'nin kaleminden suikastin ayrıntılarına yer verdi. Gazete ayrıca Fukha'nın özgürlüğüne kavuşmasının ardından yaptığı açıklamaları yeniden yayınladı ki bu da aslında İsrail işgal yönetiminin Şehit Fukha'nın şahsiyetine ne kadar önem verdiğini gösterir nitelikteydi. İsrail gazeteleri, olaydan duydukları memnuniyeti dile getirircesine suikastin son derece ince hesaplarla ve beklenmedik bir anda gerçekleştirildiğini, dolayısıyla Şehit Fukha'nın infazcılarına direnme imkanı bulamadığını kaydetti. 

Bu durum, siyonist işgal yönetiminin direniş komutanlarına göndermek istediği mesaja ilişkin başka bir işareti teşkil etmektedir. Sessiz suikast, açık yakın bir zamanda savaşa doğru hızla ilerleyen süreci önlemeyi amaçlamaktadır.

Suikastin delalet ettiği manalardan biri ve tam da bu zamanda bu suikastin işlenmesi, siyonist işgal yönetimine karşı direnişin örgütlenmesinde bir an bile bıkkınlık yaşamayan Fukha'nın şahsiyetinden duydukları korkudur. Zamanlamaya gelince Hamas'ın, onu yakından takip edenlerin ifadesine göre,  örgütsel yapısında değişiklikler yapmaya gideceği zamanda meydana gelmiş olması önem arz etmektedir. Bu durum, onun şahsından duyulan çekinceyi ortaya koyduğu gibi aynı zamanda İsrail işgal yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki direniş örgütlerine mesaj vermek için en uygun kişi olarak ona verdiği önemi de göstermektedir.

Fukha'yla ilgili olarak İsrail işgal yönetimini korkutan şey, onun komutanlığa geçeceğini ifade eden bilgilerdir. İsrail gazetelerinde yazılar kaleme alan başka analistler ise onun amacının İsrail işgal yönetimine karşı Gazze'den hareketle Batı Şeria içerisinde askeri operasyonlar düzenlenmesini sağlamak olduğunu dile getirmekte. İsrail gazeteleri, bu bilgileri çokça diline dolamış, bu durumu teyit eden haberlerde ismi çokça zikredilmişti. 

Son olarak İsrail işgal yönetimi, Filistin direnişinin savaşçılarını ve komutanlarını sessiz suikast yöntemleriyle vurmak için ne kadar çabalarsa çabalasın, direnişi zayıflatma konusunda başarılı olamayacaktır. Tersine bu suikastler, İsrail işgal yönetimine karşı yapılacak eylemlere ivme kazandırmak ve İsrail işgal yönetiminin içerisinde işgalcilere acı darbeler indirmek için bir neden teşkil etmeye devam ettiği sürece bu eylemler de devam edecek, işgalciler direnişçileri durduramayacaktır. Direnişten çok İsrail'i direnişçilerin bu suikastlara karşılık vereceği korkusu sarmakta (bir süre sonra da olsa ki bu misilleme mutlaka gerçekleşecektir), bu durum işgalcileri ek önlemler almaya itmektedir. Aslında bütün suikastlerin ardından benzeri durumlar yaşanmaktadır.

www.medyasafak.net