Görüntülenme: 2886 Tarih: 01 Nisan 2017 11:16
Siyonist işgal rejiminin, cinayet şebekesinin eliyle veya onların kullandığı hain ellerle 24 Mart Cuma günü Gazze’de katlettiği Hamas’ın askeri kanadı durumundaki İzzeddin El-Kassam Tugaylarının komutanlarından Mazin Muhammed Süleyman Fukaha Batı Yaka’nın kuzey kesimine düşen Nablus ve Cenin şehirleri arasında yer alan Tubas beldesinde 24 Ağustos 1979 tarihinde dünyaya geldi.
İlköğrenimini Tubas’ta tamamlayan Fukaha daha sekiz yaşındayken cami müdavimlerindendi ve küçük yaşında Kur’an’ı hıfzetti.
Orta ve lise eğitimini beldede tamamlayan Fukaha En-Necah Üniversitesi İktisat Fakültesine kayıt yaptırdı. Üniversite yıllarında Hamas’ın öğrenci grubu olan İslami Kitle öğrenci grubuna katılan Fukaha, işgal rejiminin ifadesiyle üniversitede Hamas’ın yavrusu haline geldi.
Kendisi üniversitede yıllarında daha sonra şehit olan Kays Adnan, Eymen Halave ve İzzeddin El-Mısri gibi büyük kahramanların yanında halen zindanda olan esirlerle dostluklar kurdu.
Üniversitenin üçüncü yılında Hamas’ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları’nın çalışmalarına katılan Fukaha, işgal güçleri tarafından arandığı halde üniversitesini bitirdi.
Takip, kovalama ve tutuklanma
Üç kez Filistin Yönetimi tarafından tutuklanan Fukaha 2000 yılında ilk defa tutuklandığında istihbarat birimi tarafından sorgulandı. Filistin Yönetimi onu işgale karşı direniş eylemlerinde bulunduğu için Amerika istihbarat teşkilatı CIA’nın terör listesinde yer aldığı için tutukladı.
2001 yılında yeniden tutuklanan Fukaha bir ay cezaevinde kalırken, aynı yıl bir haftalığına gözaltına alındı. 4 Nisan 2002 tarihinde işgal rejimi gazetelerinden Yediot Ahranot’ta ismi geçince bu kez arananlar listesine alındı. O günden sonra bir daha evine dönemedi. Ondan sonra ailesi onu haftada ancak birkaç dakika görebiliyordu. 16 Haziran 2002 tarihinde gece saat birde evine baskın yapan işgal güçleri artık onu her yerde arıyordu. O günden sonra Fukaha bir daha evine giremedi. Geceleri uzaktan evini seyredip gidiyordu.
İşgal güçleri asker, polis, istihbarat ve ajanlarıyla Mazin’i dört buçuk ay takip etti. Bu süre içinde defalarca geceleri evine baskın yapan işgal güçleri ve istihbaratı ailesini Mazin’in teslim olmaması durumunda onu öldürmekle tehdit etti.
Mazin 5 Ağustos 2002 tarihinde sabah saat altıda altı saatlik bir kuşatmanın ardından tutuklandı. Tutuklandıktan üç gün sonra evi fecir vaktinde yıkıldı.
İşgal güçleri ona birkaç suçlama isnat ediyordu. Onlardan biri, üniversite arkadaşı İzzeddin El-Mısri’nin Kudüs’te düzenlediği operasyona iştirak etmesiydi.
Ürdün uyruklu Cihad Filistin’in Dimona Nükleer merkezinde çalışan uzmanlardan birçok askerin ölümüyle sonuçlanan Safed Operasyonundan da sorumlu tutuluyordu. Eylem, işgal güçlerinin Şeyh Salah Şahade’yi şehit etmelerine misilleme olarak yapılmıştı.
Bunların dışında başka suçlamalarla da yargılanan Mazin’e dokuz müebbet ve elli yıl hapis cezası verildi.
Sorgu ve işkence
Mazin 40 gün tek kişilik tecrit odasında ve 90 gün sorguda kaldı. Bu süre içinde işkencenin her türlüsünü gördü. Bazen bilincini kaybedip bayılıyordu. Ama bütün bunlara rağmen Mazin hiçbir suçlamayı kabul etmedi. Ancak 1948’de işgal edilmiş Filistin toprakları içinde kalan El-Be’ne köyünden bazı kişiler aleyhinde şahitlik ettiler.
Mazin zindanda kaldığı 7,5 yıllık süre içinde birçok cezaevini dolaştı ve birçok esirle tanışma fırsatı yakaladı. Semir El-Kuntar, Mervan El-Bergusi, Şeyh Cemal Ebu’l-Heyca bunlardan sadece bazılarıdır. Golan ve Gazze’den birçok esirle de tanıştı. Mazin zindandayken hıfzını güçlendirerek birçok kişiye okudu ve birçok hocadan icazet aldı.
Davetçi esir
Mazin içerde esirlere hafızlık çalıştırmaya başladı. Bunların yanında çalışma idaresiyle siyasi ilimler konusunda dersler vermeye başladı. İbranice yanında İngilizceyi de öğrendi. Yüksek lisans için işgal rejimi üniversitelerine başvurduysa da talepleri reddedildi.
Hamas’ın 2011 yılında işgal rejimiyle imzaladığı Özgürlerin Vefası esir takas anlaşmasıyla özgürlüğe kavuştu.
Özgürlüğe kavuştuktan sonra işgal rejiminin cinayet şebekeleri eliyle şehit edildi.
Şehit edilmeden önce Siyonist medya onu nasıl görüyordu
Özgürlüğe kavuşan Mazin çok geçmeden işgal rejimi tarafından Batı Yaka’da Kassam Tugayları adına askeri hücre örgütlemekle suçlandı.
Haaretz gazetesi 2013 yılında yayınladığı raporda Fukaha’nın bir arkadaşıyla birlikte Hamas’ın önde gelen liderlerinden ve sürgün edilen Şeyh Salih El-Aruri’nin emri altında olduklarını, Fukaha’nın Kassam’ın Batı Yaka’daki küçük askeri birimine liderlik ettiğini, burada askeri hücreler organize ettiği gibi, Kassam Tugayları’na ait bir liderliği de oluşturmak istediğini iddia etti.
Gazete, El-Halil’de üç Siyonistin kaçırılması eylemiyle ilgili ismini zikrettiği Fukaha’nın resmini tasfiye edileceklerin listesi arasında yayınladı.
Şehit edilmeden önce yazdı son mesajı
Kassam komutanı iki çocuk babası Fukaha şehit edilmeden önce şu mesajı yazmıştı:
“Kılıcınla vur; korkma… Ebu Leheb’in alnına vur… Vur, sen öfkeli bir yiğit atlısın…”
Başka bir yerde:
“Filistin oldukça pahalı bir vatandır; ancak ağır bir bedelle geri gelir.
Temiz bir vatandır; ancak temiz bir çabayla geri gelir” demişti.
Hamas onun şehit edilmesinden işgal rejimini sorumlu tutarken, Kassam Tugayları ona yakışır şekilde intikamının alınacağı belirtti. Hamas lideri Meşal ise, Mazin için verecekleri cevabın herkes tarafından görüleceği tehdidinde bulundu.
fiem