Terörist İsrail'in Suriye'ye Saldırması Ne Anlama Geliyor?

Siyonist İsrail rejimi 2011 yılından bu yana Suriye halkına ve hükümetine karşı dayatılan vekalet savaşını ve terör örgütlerini destek ve korumak amacıyla Suriye ve Golan Tepeleri'nden İsrail'e roket atıldığını ileri sürerek, belirli aralıklarla Suriye ordusu ve müttefiki Lübnan İslami direniş hareketi Hizbullah güçlerini bombalamaktadır.  

Görüntülenme: 1880 Tarih: 28 Nisan 2017 12:37
Terörist İsrail'in Suriye'ye Saldırması Ne Anlama Geliyor?

Suriye'nin Golan tepelerini işgali altında tutan terörist İsrail rejimi, DAEŞ ve Nusra Cephesi gibi tekfirci selefi Vahhabi teröristleri desteklemek ve Suriye ordusuyla Lübnan Hizbullah'ın ilerlemesini ve teröristlerin imhasını engellemek için, hava saldırılarını sürdürmektedir. Siyonist İsrail rejimi, geçen Hafta Suriye'nin güney batısındaki Kuneytre ilindeki Han Erniye yerleşim sitesinin etrafını bombaladı. Bu konuda İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, “İsrail hava kuvvetlerine ait savaş uçakları Suriye’de birçok noktayı bombaladı” ifadelerine yer verildi.    Soykırımcı İsrail rejimi, Dün de Suriye’nin başkenti Şam’ın uluslararası havalimanına yakın bir bölgeye saldırdı.       Amerikalı yetkililerle buluşmak için ABD’de bulunan İsrail İstihbarat Bakanı, “Suriye’deki hadisenin, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a gelişmiş silah ulaştırmasını engellemek üzere kurulu olan İsrail’in politikasıyla tamamen uyuştuğunu teyit edebilirim. Doğal olarak bu konuda çok fazla detaya girmek istemiyorum” diye konuştu.

Suriye ordusu da yayınladığı bildirisinde Siyonist İsrail rejiminin Şam hava alanı etrafına füze saldırıları yaptığını duyurdu. Irkçı İsrail rejimi, Amerika ile NATO denetimi ve gözetiminde Türkiye ve Ürdün topraklarında eğitilip donatılan tekfirci teröristlere hem silah ile mühimmat, hem istihbarat hem de hava desteği vermektedir. İsrailli haber kaynakları da teröristlerin işgal edilen Filistin topraklarında ve işgal altındaki Golan tepelerinde eğitilip, Suriye'ye gönderildiklerini bildirmektedirler. Irkçı İsrail rejimi daha önce gizli bir şekilde tekfirci teröristlere silah ve eğitim desteği veriyordu. Ancak artık bunu gizleme ihtiyacı hissetmiyor. Çünkü tekfirci teröristlerin besleyicisi olan Suudi Krallık rejimi, Katar ve Türkiye hükümetiyle askeri, istihbarat ve lojistik destek olarak koordineli çalışıyor. Her üç ülkenin rejimleri de Suriye ordusuyla Hizbullah'ı düşman ilan etmiş bulunuyorlar. Amerika da ara sıra Suriye topraklarına ve ordusuna hava saldırıları düzenliyor. Bende varım diyor. Nitekim Amerika 7 nisan tarihinde kimyasal silahların kullanıldığını bahane ederek, Han Şeyhun askeri hava üssüne 59 füze fırlattı. Ancak Beşar Esad, kimyasal silah sahibi olmadıklarını, kimyasal silahların Türkiye'den getirilip, tekfirci teröristlere teslim edilip, depolandığını söyledi. Amerika ile Siyonist İsrail rejimi, tekfirci selefi vahhabi terör örgütlerinin imhasını önlemek amacıyla planlı bir şekilde Suriye ordusuna ve halk güçleriyle Lübnan Hizbullah'ına hava saldırıları düzenliyorlar. Bundan amaçları Suriye ordusunun kendi topraklarını teröristlerin işgalinden kurtarmalarını engellemek, Suriye ordusunu zayıflatarak teröristlerle denge kurmak, Suriye milli birliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasını engellemek, anti Siyonist direniş cephesini çökertmektir. Suriye ordusuyla Hizbullah mücahitleri, İran İslam cumhuriyetinin askeri danışmanlarının komuta kontrol danışmanlık hizmetleri vermeleri sonucu, Halep tekfirci teröristlerden temizlendi. Halbuki Amerika ve Siyonist rejim başta olmak üzere Suudi hanedan rejimi ve Katar, Halep'in terör örgütlerince tamamen işgal edilmesini, kurtarılmış bölge ilan edilmesini bekliyorlardı. Ancak Suriye ordusunun Halep'i kurtarma operasyonu başlatıldığında, bu sefer Siyonist ve emperyalist güç odakları ve işbirlikçileri, Halep halkının Sünni olduğunu, katliamdan geçirileceğini, üç milyon insanın mülteci durumuna düşeceğini, Türkiye'ye sığınacakları gibi kara propagandalarını sürdürdüler. Ancak Halep halkı hunhar tekfirci teröristlerin katliam ve baskısından kurtarıldı. Destekçilerinin de karalama kampanyaları boşa çıktı. Halep'in kurtarılması, tekfirci terör örgütlerinin moralini tamamen bozdu. Amerika ile Siyonist rejim ise tekfirci teröristlere moral vermek için, Suriye ordusu ve Hizbullah'ın mevzilerini bombalamaya başladılar. Tekfirci teröristler, Nusra cephesinin işgali altındaki İdlib'de kümelenmiş bulunuyorlar. Bu bölgenin kurtarılması operasyonlarının başlatılmasını engellemek amacıyla da Suriye ordusuna ve halk direniş güçleriyle Hizbullah'ın mevzilerine hava saldırıları yapılıyor.  Siyonist rejim, Lübnan'ı terörize etmek için DAEŞ ve Nusra cephesini kullanıp, Lübnan'a sokmak istedi. Ancak Hizbullah'ın Suriye sahasına inmesiyle tekfirci teröristlerle savaş Suriye topraklarında devam etti ve Lübnan'ın tekfirci teröristlerce işgali engellenmiş oldu. Irkçı İsrail rejiminin üst düzey subaylarından Tomer Celor'un belirttiği gibi, işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan İsrail hastanelerinde 2014 yılından beri, en az 30 bin tekfirci yaralı terörist tedavi edilip, Suriye'ye geri gönderilmiş bulunuyorlar. İsrailli elebaşları  İran destekli Hizbullah'ın Suriye'de varlık göstermesini önlemek için DAEŞ'e destek verdiklerini, DAEŞ'i İran'a tercih ettiklerini bildirmektedirler. Tekfirci DAEŞ ve Nusra Cephesiyle diğer vahhabi terör örgütleri de Siyonist İsrail rejimine karşı savaşmayacaklarını, savaşta asıl hedeflerinin Şiiler ve Aleviler olduklarını açıkça ilan etmiş bulunuyorlar. Tekfirci teröristlerin Filistin mültecileri Suriye'de katliamdan geçirmeleri ve onları Suriye'den kovmaları, Filistin halk direniş güçleriyle çatışmalara girmelerinin nedeni Siyonist İsrail rejimiyle ittifak kurmuş olmaları ve Siyonist güç odaklarının maşasına dönüşüp, İslam ülkelerini yıkıp yakma ve katliamdan geçirmekle görevlendirilmiş olmalarıdır.       

parstoday

Yorumlar