Siyonist rejim istihbarat bakanı Yisrael Katz, Trump'ın Suudi Arabistan ve İsrail'e gerçekleştirdiği ziyaretlerin bölgede başta İran olmak üzere diğer radikal örgütlere karşı bölgesel bir koalisyon kurma hedefi taşıdığını belirterek, Trump'ın düzenlediği ziyaretlerin bölgedeki İran karşıtı cepheyi güçlendireceğine şüphesi olmadığını ifade etti. 

 

Ortadoğu'da Amerika öncülüğünde kurulacak bölgesel bir koalisyonun "İran'ı engelleyeceğini ve zayıflatacağını" belirten Katz, Suudi Arabistan ile ABD arasında imzalanan 110 milyar dolarlık silah anlaşmasına atıfta bulunarak, ABD'nin İsrail'in bölgedeki en güçlü askeri yapı olması çalışmaya devam edeceğini vurguladı. 

 

ABD'nin bölge ülkelerini güvenlik işbirliği anlaşmaları ve ekonomik ittifaklar çatısı altında bir araya getirmeyi başarabileceğini ifade eden Katz, tüm bunlar "önşartsız müzakerelerle birlikte yürütülmelidir" dedi. 

 

Yisrael Katz, Şubat ayında Amerikan Washington Post gazetesine verdiği bir röportajda ABD'nin Ortaoğu'da sergiediği terörle mücadele çabalarının başarılı olabilmes için İsrail ile Arap devletler arasında bir ittifak kurması gerektiğini ve bu ittifakın öncelikle Filistinlileri barışa ikna etme çabası ortaya koyması gerektiğini söylemişti. 

 

Katz'a göre, ekonomik sahadaki getiriler ve bölgede ortak güvenlik anlayışı üzerine tesis edilecek ilişkiler Araplarla İsrailliler arasnıda barış ihtimalini arttıran etkenler. 

 

Diğer taraftan ABD'nin Suudi Arabistan ile imzaladığı tarihin en büyük silah anlaşmasına dikkat çeken bir başka isim Siyonist rejim Siyaset ve Strateji geliştirme merkezi başkanı olarak görev yapan Amos Gilad oldu. Gilad, Trump'ın göreve gelmesinin üzerinden henüz 4 ay geçmiş olmasına rağmen Suudi Arabistan ile böylesine büyük bir anlaşmanın imzalanmış olmasına dikkat çekerek, "Trumpla her şey hızlandı" ifadelerini kullandı. 

 

Obama yönetiminin 2010 yılında Suudi Arabistan ile 60 milyar dolarlık bir silah anlaşması imzaladığını belirten Siyonsit yetkililer bu süre zarfında ABD ile İsrail arasında çok yoğun bir pazarlık sürecinin işlediğini ve bu sürenin uzun sürdüğüne dikkat çektiler. Benzer bir pazarlık sürecinin mevcut anlaşma için de yaşandığını ifade eden Siyonistler, bu sürecin hızlı işlediğinin altını çizdiler.

 

Siyonistler, Beyaz Saray'dan yapılan "Bu anlaşma paketi, Suudi Arabistan ve Körfez bölgesinin İran tehdidi karşısındaki güvenliğini uzun vadede garanti altına alıyor" açıklamasını yeterli buluyor ve "bu anlaşma, İsrail'in canını niçin acıtsın? Artık Amerika ile Arap dünyası arasında İran'a karşı resmi bir ittifak var" ifadelerini kullanıyorlar. 

 

Amos Gilad, ABD'den silah alan devletlerin İsrail'in güvenliğini tehlikeye atacak devletler arasında olmadığını belirtti ve İsrail olarak Suudi Arabistan'a güvendiklerini dile getirdi. 

 

Öte yandan Siyonist rejim eski ulusal güvenlik danışmanı Yaakov Admiror, bu silah anlaşmasının İran'ı hedef aldığını ve Suudi Arabistan ile İsrail'in İran konusunda ortak zeminde durduklarını belirterek "kim bilir belki bu süreç, Ortadoğu'da farklı ilişkilerin doğmasına sebebiyet verir?" ifadelerini kullandı.

 

KUDÜS HABER