Qodsna’nın haberinde, ‘Dünya Kudüs Günü ve Yeni Bölgesel Gelişmeler’ konulu basın açıklamasında Hamas ve İslami Cihad temsilcilerinin ardından söz alan ‘Filistin Milletini Destekleme Cemiyeti’ siyasi ve uluslararası ilişkiler başkan yardımcısı Hüseyin Ruyveran, ‘Bölgede Trump ve Kral Salman arasındaki görüşmenin etkisinde gelişen olaylara şahit olmaktayız. İran’ı düşman olarak belirleyen bu ikili, o bahanenin arkasına sığınarak İsrail’le ilişkileri normalleştirmeye çalışıyor. Onlar, İsrail’i düşman olmaktan çıkarıp Tel Aviv’i stratejik ortak olarak ilan etmek istiyorlar. Tabi bu davranış, ABD tarafından bölge ülkelerine dayatılmaktadır’ dedi.

Mısır’ın 1978 yılında imzalanan Camp David anlaşmasından itibaren sözde barış görüşmelerine katıldığını, İsrail’i resmiyette tanıdığını ve fakat Mısır’da devrim olduğunda halkın Kahire’de bulunan Siyonist İsrail büyükelçiliğine saldırdığını ve elçilik çalışanlarının hepsinin kaçtığını hatırlatan Ruyrevan; bu olayın, İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi için yatırım yapılan bir toplumda gerçekleştiğini, Mısır halkının yöneticileriyle aynı düşünmediğini, batılı, Siyonist ve Arap cephesinin direniş güçlerini terörist olarak yaftalama çabası içinde olduklarını söyledi.

Bir Müslüman gurubun işgalciler karşısında direniş gösterme hakkının terörizm olarak nitelendirilmesinin şaşılacak bir durum olduğunu ifade eden Hüseyin Ruyrevan, ‘Bunlar küstahlıkta o kadar ileri gittiler ki, bir direniş gurubunu terörist olarak yaftalamaktan kaçınmadılar. Kendini emperyalistlere ve Siyonistlere satmış ve onlara bağlı olan bir ülkenin gerçekleri ters yüz etmesi dünya kamuoyu açısından çok ilginçtir’ dedi.

Geçmiş yıllarda Gazze’ye dayatılan üç savaşın İslam toplumunun kimliğinin direniş olduğunu en iyi şekilde gösterdiğini belirten ‘Filistin Milletini Destekleme Cemiyeti’ yöneticisi, ‘Bölgedeki gerici rejimlerin liderleri kendi halklarına da düşmandır. Kendi halkına muhalefet eden her rejim meşruiyetini kaybetmiştir ve birçok sorunla karşı karşıya kalacaktır’ diye konuştu.

Kudüs Günü’nün İslam ümmetinin ve özellikle de Filistin milletinin kurtuluş reçetesi olduğunu vurgulayan Hüseyin Ruyrevan, rahmetli İmam Humeyni’nin Kudüs Günü’nü ilk önce Filistin ülküsünün savunulması için vahdet içerikli bir gün olarak gündeme getirdiğini, Filistin’in İslam dünyasının kalbi olduğunu, İmam’ın en büyük mesajlarından birinin ‘’İslam Vatandaşlığı’’ kavramını Müslümanların gündemine sokması olduğunu, o zamana kadar kabileci bir İslam anlayışının Müslüman toplumlarda hakim olduğunu, fakat İmam Humeyni’nin ‘’İslam Vatandaşlığı’’ anlayışını İslam ümmeti içinde yaygınlaşması ve derinleşmesi için uğraş verdiğini, Kudüs işgalcisi rejimin batının siyasi, iktisadi ve askeri yardımlarıyla ayakta durduğunu söyledi.

kudusgunu.com