AGD'nin Tertiplediği 2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı Başladı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı'nın (MGV) ve Kudüs ve Filistin için Çalışan Gençlik Hareketleri Platformu'nun organize ettiği ve çeşitli ülkelerden katılımcıların yer aldığı '2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı' gerçekleştiriliyor. 

Görüntülenme: 2115 Tarih: 08 Temmuz 2017 12:36
AGD'nin Tertiplediği 2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı Başladı

AGD ve Kudüs ve Filistin için Çalışan Gençlik Hareketleri Platformu tarafından ortaklaşa düzenlenen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programa Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç programın katılımcıları arasında yer alıyor.
 


Muhammed musab
Foto: Muhammed Musab 
 

FORUM BAŞKANI MUHAMMED MUSAB: BİZ KUDÜS İÇİN VARIZ, FİLİSTİN İÇİN VARIZ
 

Programda gerçekleştirilen Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından açılış konuşmasını yapan Forum Başkanı Muhammed Musab, "Kudüs için burada toplandık. Bizim gençliğimiz güçlüdür ve izzetlidir." ifadelerini kullandı.
 
Filistin mücadelesinin bir akide mücadelesi olduğunu belirten Musab, "Filistin Hak-Batıl savaşında Hakk’ın tarafını tutmaktır. Biz Filistin uğruna birçok şehit verdik. Kudüs’e yönelik saldırılara karşı biz gençler dimdik ayaktayız." dedi.
 
Konuşmasında Katar'a da değinen Muhammed Musab, Katar'ın Filistin konusunda büyük destekleri olmuştur. Bizim de Katar’a destek olmamız gerekiyor. Katar için elimizden geleni yapmalıyız." ifadelerini kullandı.
 
Öte yandan Muhammed Musab konuşmasında "Bu dava devam edecektir. Biz Kudüs için varız, biz Filistin için varız. Bizler Hak yolunda asla gevşek davranmayacağız. Bizler ilmimizle fikrimizle her şeyimizle varız ve geliyoruz" dedi.

 

Foto: İhab Nafii
 

İHAB NAFİİ: BİR SONRAKİ BULUŞMAMIZ ÖZGÜR KUDÜS'TE OLACAK
 

Birlik Başkanı İhab Nafii Anadolu Gençlik Derneği'ne gayretli çalışmalarından ötürü teşekkür ettiği konuşmasında bir sonraki konferansın Allah'ın izniyle özgür Kudüs'te olacağını söyledi.
 
Konuşmasında Katar'a yönelik uygulanan ambargoya da değinen Nafii, "Burada El Cezire’ye de değinmek istiyorum. Maalesef bu kanalın kapatılması hedefleniyor. Bilinmesini siterim ki bizler El Cezire’nin ve Katar’ın yanında yer alıyoruz" ifadelerini kullandı.
 

AGD- MGV GENEL BAŞKANI SALİH TURHAN: İSTANBUL SİZİNDİR, KUDÜS BİZİMDİR

 
Programda konuşmalarını gerçekleştiren AGD-MGV Genel Başkanı Salih Turhan, katılımcılara hoşgeldiniz dedi.
 
Turhan konuşmasında Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anarken “Filistin konusunda şehit olanlara rahmet diliyoruz. Kudüs davasını Türkiye’ye aşılayan merhum Erbakan hocamızı rahmetle anıyoruz. Bugün biz İstanbul’da ev sahipliği yapıyoruz. Ama İstanbul sizindir, Ankara sizindir, Kudüs bizimdir, Kahire bizimdir." ifadelerini kullandı.
 

 

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU: KUDÜS ÜMMETİN ORTAK PAYDASIDIR
 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı'nın (MGV) ve Kudüs ve Filistin için Çalışan Gençlik Hareketleri Platformu'nun organize ettiği ve çeşitli ülkelerden katılımcıların yer aldığı '2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı' nda konuşmalarını gerçekleştirdi.
 
Katılımcılara hitap eden Karamollaoğlu, Kudüs'ün Müslümanlar için önemini vurguladı. Müslümanların bir araya gelmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, "Açıktır ki, Kudüs bugün öncülüğünü Siyonizm’in yaptığı küresel bir kuşatma ile karşı karşıyadır. Bu küresel kuşatmaya ancak küresel bir direnişle karşılık verebiliriz. İhtilaflarımızı, farklılıklarımızı öne çıkararak veya kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek bu gidişi engelleyebiliriz. Bu yüzden zaman süslü laflar söyleme zamanı değildir. Kudüs’ün kurtuluşunu gerçekten istiyorsak, lafa değil icraata ihtiyacımız var. Çünkü ırkçı emperyalizm laftan değil ancak ve ancak güçten anlar" ifadelerini kullandı.
 
Karamollaoğlu'nun konuşmasının tam metni şu şekilde:
 
Bu önemli programın gerçekleşmesinde emeği geçen kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Her cümlenin anahtar kelimeleri, her programın etkin unsurları vardır.  Şu an “Uluslararası Gençlik Hareketleri, “Kudüs ve Filistin” Destek Birliği Konferansı”ndayız. Kanaatime göre bu başlığın iki anahtar kelimesi var; Birisi KUDÜS, Diğeri ise GENÇLİK… Konumları ve kadim tarihleri ile öne çıkan bazı şehirler vardır.  İnsanlığın yol gösterici önderleri bu şehirlerde yetişmiş ve kitleleri hak ve adalete bu mekânlarda davet etmişlerdir. Bu şehre İslâmi literatürde "Kutsal veya Temiz şehir" anlamına gelen “Beytül Makdis”  denmiştir. Peygamberler şehridir. Bu yönüyle Kudüs sadece bir şehir, sadece bir mekân, sadece mukaddes bir belde değil bir davadır, bir sevdadır. İsra ve Mirac’ın simgesidir. İlk kıblemiz, ilk istikametimizdir. Hakk’ın ve Hakikatin tecelligahıdır ama hepsinden önemlisi Arabıyla, Acemiyle, Sünnisi ve Şiisiyle, hepimizin ortak şuuru, ortak paydasıdır. 
 

GENÇLİK İSE ÖZGÜR KUDÜS’ÜN TEMİNATIDIR

 
Az önce ifade ettiğim gibi bu programın bir diğer anahtar kelimesi de gençliktir. Çünkü Gençliğe sahip olan geleceğe hâkim olur. Bugün İslam dünyası birçok stratejik zenginliğe sahip.  Madenler, petrol yatakları, su kaynakları, tarım havzaları. Ama en büyük zenginliğimiz gençliğimizdir. İslam coğrafyası diğer dinlerle kıyaslandığında dünyanın en genç nüfusuna sahiptir.  Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Bu konuda hazırlanmış raporlar var. Bu raporlara göre 23 yaş ortalaması ile Müslümanlar dünyanın en genç nüfusuna sahip. Buna karşın, Hristiyan dünyasının yaş ortalaması 30, Yahudi dünyası ise 36 yaş ortalaması ile en yaşlı grup.  İnşallah, barış ve huzur dolu bir dünya, herkes için adalet, herkes için özgürlük isteyen bir gençlik tarafından inşa edilecektir. İşte o gençlik bu gençliktir.  Ben düzenlenen bu çalışmaların, bu konferansların bu yolda atılmış önemli birer kilometre taşları olduğuna inanıyorum. 
 

İSLAM BİRLİĞİ’NİN ANAHTARI KUDÜSTÜR

 
Milli Görüş hareketi Kudüs’ü İslam birliğine giden yolun mihenk taşı olarak görmüştür.  Bu yüzden siyasal hareket olarak tarih sahnesine çıktığı 1969 yılından sonra Konya’da gerçekleştirdiği ilk miting “Kudüs mitingi” olmuştur. Aynı şekilde Milli Selamet Partisi’nin kapatılmasından önce 1986 yılında tertip ettiği son mitingi de Kudüs mitingi olmuştur.  Çünkü bütün farklılıklarına rağmen, İslam dünyasının üzerinde tartışmasız ittifak ettiği tek konu Kudüs’tür.  Gazze’de patlayan bir bomba Şam’dan Tahran’a, Cidde’den İstanbul’a aynı acıyla yürekleri yakmaktadır. Ambargo yüzünden ilaç bulamadığı için hayatını kaybeden Filistinli bir çocuk hepimizde aynı gözyaşına neden olmaktadır. 
 

KUDÜS HAKKIN HÂKİM OLDUĞU BİR DÜZEN İLE ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞUR

 
Hakkı üstün tutan anlayış hâkim olduğu sürece, hangi ırka, hangi inanca mensup olurlarsa olsunlar, Kudüs’te insanlar, bir arada mesut bir şekilde yaşamışlardır. İslam’ın hakim olduğu dönemlerde, bu beldede yaşayan bütün insanların, temel insan hakları teminat altındaydı. Filistin’de adalet vardı. Refah ve huzur vardı.  Yahudi’siyle, Hıristiyan’ıyla ve Müslümanıyla Kudüs’de barış ve hoşgörü hâkimdi.  Ama ne zaman Kudüs Haçlı zihniyetinin eline geçti. huzurun yerini kargaşa, kardeşliğin yerini düşmanlık, adaletin yerini zulüm aldı. Hoşgörü’nün yerini baskı ve dayatma aldı. 
 

KRAL RİCHARD İLE SELAHATTİN EYYUBİ MUKAYESESİ


Hakkı üstün tutan anlayış ile kuvveti üstün tutan anlayış arasındaki farkı anlamak için, haçlı seferlerinin öncüsü Kral Richard ile Kudüs Fatihi Selahattin Eyyübi arasındaki farkı anlamak yeterli olacaktır. Kral Richard”ın öncülüğünde Avrupa’nın her yerinden toplanarak gelen Haçlı orduları Kudüs’ü 15 Temmuz 1099 yılında işgal etmişlerdi. Bu işgal esnasında tarihin en kanlı katliamlarından birini gerçekleştirdiler. Haçlılar Kudüs’e girdiklerinde tarihçilerin kayıtlarına göre 70 binin üzerinde Müslüman katledildi. Öyle ki bir rivayete göre Kudüs’ün sokaklarında akan insan kanları atların üzengilerine kadar geliyordu. Bu işgal tam 88 yıl sürdü. 
 

PEKİ, SELAHATTİN EYYUBİ NE YAPTI?


88 sene sonra Selahattin Eyyubi, Kudüs’e girdiğinde, “Siz 70 bin Müslüman’ı katletmiştiniz, şimdi bende 170 bin Hıristiyan’ı katledeceğim” demedi. Kudüs’e, Hz. Muhammed’in (SAV) Mekke’ye girdiği gibi girdi. Fatih Sultan Mehmet’in, Bizans’a girdiği gibi girdi. “Ben Müslüman’ım, sizin yaptığınızı yapamam. Ne dinim, ne inancım, ne vicdanım, ne ahlakım, ne imanım buna izin vermez” dedi.  Kudüs’te yaşayan hiç kimseye en ufak bir zarar vermedi verdirtmedi. Kudüs’te yaşayan herkesin inanma ve inandığı gibi yaşama  hakkını teminat altına aldı. Kudüs’te, Filistin’de yeniden adil
bir düzeni inşa etti.
 

NİHAİ HEDEFLERİ BÜYÜK İSRAİL DEVLETİNİ KURMAK

 
Bu somut örnek göstermektedir ki, Tarih boyunca Tevhid ve adalete inananlar, Kudüs'ü barış yurdu haline getirmişlerdir. Kuvveti üstün tutan  zalim ve despotlar ise bu kutsal şehri savaş ve çatışma diyarına dönüştürmüşlerdir.  Bugün de durum farklı değildir.  Önce Filistinlileri, kaba kuvvet zoruyla, füzelerle ve tanklarla ya katlettiler veya evlerinden, yurtlarından göçe mecbur bırakarak İsrail’i kurdular. Şimdi de, Büyük İsrail’i kurmak için çalışıyorlar. 
 
İsrail’i, Arz-ı Mev-udu içine alacak şekilde Büyük İsrail’e çevirmek için, her türlü savaş, tecavüz, terör ve karışıklığı meşru görüyorlar. Bugün Filistin’de yaşananlar, Kudüs’te yaşananlar bu anlayışın sonucudur.  Oradaki insanların aç, ilaçsız, elektriksiz ve susuz bırakılması suretiyle yok edilmelerini sağlamaktır.
 

PEKİ, İSLAM DÜNYASI NE YAPMALI?

 
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gece gündüz ağlamanın, sızlamanın Müslümanlara hiçbir faydası yok.  Bugün sorulması gereken asıl soru şudur? Irkçı emperyalizm adım adım hedefine yürürken, biz ne yapıyoruz, ne yapmalıyız? Gazze’ye fosfor bombaları yağarken biz ne yapıyoruz, ne yapmalıyız? İsrail askerleri kirli postallarıyla Mescid-i Aksa’yı basarken bir ne yapıyoruz? Bu zulüm dünyasını yıkıp yerine adil bir dünyayı kurmak için mi çalışıyoruz, yoksa ırkçı emperyalizmin oyunlarına figüranlık mı yapıyoruz!  İnsanlığın kurtuluşu için mi çalışıyoruz yoksa tekbir getirerek birbirimizi mi boğazlıyoruz!  
 

ÖNEMLİ OLAN NE HİSSETTİĞİMİZ DEĞİL NE YAPTIĞIMIZDIR!

 
Açıktır ki, Kudüs bugün öncülüğünü Siyonizm’in yaptığı küresel bir kuşatma ile karşı karşıyadır.  Bu küresel kuşatmaya ancak küresel bir direnişle karşılık verebiliriz. İhtilaflarımızı, farklılıklarımızı öne çıkararak veya kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek bu gidişi engelleyebiliriz. Bu yüzden zaman süslü laflar söyleme zamanı değildir.  Kudüs’ün kurtuluşunu gerçekten istiyorsak, lafa değil icraata ihtiyacımız var.  Çünkü ırkçı emperyalizm laftan değil ancak ve ancak güçten anlar.
 

İSLAM DÜNYASI ORTAK MÜESSELER OLUŞTURMALI

 
Açık ve net olarak söylemek istiyorum. Yeryüzündeki Müslümanlar şu 5 maddeyi hayata geçirmediği sürece sadece Kudüs’ün, Filistin’in değil İslam coğrafyasının kurtuluşu mümkün olmayacaktır. 
 
1. İslam Ülkeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı kurulmalıdır. Bu teşkilat tüm Müslüman ülkeleri ve Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan tüm Müslümanları temsil etmelidir. Bu teşkilatın gayesi barışı ve adaleti sağlamalı, zulüm ve sömürüye engel olmak olmalıdır.
 
2. İslam Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı kurulmalıdır. İslam ülkeleri arasında ekonomik işbirliği ciddi bir şekilde artırılmalıdır.
 
3. İslam Ülkeleri Ortak Para Birimi oluşturulmalıdır. İslam ülkeleri kendi aralarında ticareti bu para birimi ile yapmalıdır.
 
4. İslam Ülkeleri Savunma Birliği Teşkilatı kurulmalıdır. Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanların zulümden ve işgallerden kurtulmalarının yegâne yolu budur.
 
5. İslam Ülkeleri Bilim ve Kültür İşbirliği Teşkilatı kurulmalıdır. Bu teşkilat bilim ve teknoloji paylaşımına aracılık etmelidir.
 

BİN YILLIK YÜRÜYÜŞLER BİR ADIMLA BAŞLAR

 
İçinizden şöyle geçirdiğinizi hissediyorum: “Bütün bunlar nasıl olacak. Bu İslam ülkeleri mi bu müesseseleri kuracak.  Bunlar birer hayalden ibaret.” Çeşitli vesilelerle söyledim, bir kez daha söylüyorum; “Eğer bir hayaliniz yoksa bir geleceğiniz de yoktur.” Hayal etmeden büyük idealler gerçekleştirilemez. Biz gençlerin hayallerine inanıyoruz. Çünkü bin yıllık yürüyüşler bir adımla başlar. Bugün mazlum milletlerin birleşmesini hayal olarak görenler hiçbir zaman emperyalizmin esaretinden kurtulamazlar. Hiç kimse İslam âleminin bugünkü dağınıklığına bakarak İslam birliği kurulamaz zannetmesin. Biz inanıyoruz ki Allah’ın izniyle İslam birliği mutlaka kurulacaktır.  Dünyanın bugünkü gidişatı karşısında bu bir tercih değil zorunluluktur.  Bu inanç ve temenni ile katılımlarınızdan dolayı tekrar teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.
 
 
 

HAMAS LİDERLERİNDEN USAME HAMDAN: İSRAİL'LE MÜCADELE EDEN HERKESE TERÖRİST DİYORLAR

 
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ardından kürsüye Hamas liderlerinden Usame Hamdan çıktı.
 
Katılımcılara seslenen Hamdan, Siyonist İsrail'le mücadele içerisinde bulunan Müslümanlara terörist yaftası vurulmaya çalışıldığını kaydetti. Filistin'de büyük bir direniş örneği sergilediklerini belirten Hamdan, Kudüs'ü özgürleştirmenin tüm Müslümanlara bir görev olduğunu vurguladı.
 
Usame Hamdan, konuşmasında “Filistin ve Kudüs Müslümanların yanında çok kıymetlidir. Peygamber efendimizin miraca yükseldiği yerdir. 124 bin peygamberin namaz kıldığı yerdir. Mescid-i Aksa düşmanlarımız dinimizi yıkmak için uğraşmış ve uğraşmaktadırlar. Bir Siyonist Yahudi’ye bir taş atıldığında bütün dünya ayağa kalkarken, yüzlerce Filistinli Müslüman şehit edildiğinde kimsenin sesi çıkmıyor. İsrail’e düşmanlık yapan herkesi terörist adı altında etiketliyorlar. İsrail ile mücadele ettiğimizden terörle suçlanıyoruz. Bugün terörle mücadele ediyoruz diyenler bir baktığımızda asıl terörün banisi kendilerinin olduğunu görüyoruz. Kudüs davası için uğraşan herkesi şu anda terörist ilan ediyorlar. Şu anda bizim düşmanımız olan Siyonizm İslam ümmetinin kalkınmasını engelleyerek rahata kavuşmasını istemiyorlar. Ümmetimizi dağıtarak bir araya gelmemizi istemiyorlar ve birlik olmamızı kabul edemiyorlar. Sen özgür olamazsın, sen özgürce konuşamazsın, sen ekonomini geliştiremezsin, sen hakkını ve adaletini yayamazsın, tesis edemezsin diyerek bizlerle savaşıyorlar. Ümmetin birliğini dağıtmak için uğraşıyorlar. Size karşımızdaki düşmanın gücünü anlatıyorum. Tüm Müslümanlar Kudüs halkı için her fırsatta direniş gösterisi yapmaları gerekiyor. Elhamdülillah Mescid-i Aksa’da büyük bir direniş görüyoruz.
İslam ümmetinin birliğine karşı yapılan tüm hareketlerin durdurulması için buradayız. Ancak bu sadece buradakilerin değil tüm dünyada ki Müslümanların görevidir. Kudüs, 1 milyar Müslümanın davasıdır. Biz birlik olursak Siyonizm geri adım atmaya başlayacaktır." ifadelerini kullandı.
 

MÜNİR SAİD: KATAR KUDÜS'Ü SAVUNDUĞU İÇİN CEZALANDIRILIYOR

'2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı' nda "Kudüs ve Filistin Destek Birliği" adına Münir Said konuşmalarını gerçekleştirdi.
 
Münir Said değerlendirmelerinde Katar krizine değinerek Katar'ın Filistin'e destek verdiği için cezalandırıldığını söyledi. Said, "Katar hep Kudüs’ü savundu. Bugün baktığımızda Katar’ın abluka altına alındığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
 
"Sürekli zaferi düşünmeliyiz. Ve süreklilik arz eden çalışmalarda bulunmalıyız" ifadelerini kullanan Said konuşmasında "Saadet Partisi nasıl ki her yıl İstanbul’un Fethi’ni kutluyorsa biz de her yıl inşallah Kudüs’ün Fethi’ni kutlayacağız" diye konuştu.
 
 
 

SAADET PARTİSİ YİK BAŞKANI OĞUZHAN ASİLTÜRK: BATILI ÜLKELERDEN MEDET UMMAK YANLIŞTIR, ŞUURLU OLALIM 

 
'2. Uluslararası Öğrenci ve Gençlik Hareketleri Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı'nın açılış bölümü Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün konuşmalarıyla nihayete erdi. 
 
Konuşmasında katılımcılara teşekkür eden Asiltürk, "Bu toplantı Filistin için özgürlük, İsrail için lanet toplantısıdır" ifadelerini kullandı.
 
Asiltürk, İslam aleminin birlik olmaktan başka bir çaresi olmadığını kaydetti. "Müslüman ülkeleri perişan eden bu batılı ülkelerden medet ummak yanlıştır. Şuurlu olalım" ifadeleriyle katılımcılara seslenen Oğuzhan Asiltürk, "İmtihandayız, unutursak aldanınırız. Farkında olursak birlik oluruz, güçlü oluruz" dedi.
 
Öte yandan Oğuzhan Asiltürk, "Sünnetullah bellidir. Kendimizi düzeltirsek, düzen değişir" dedi.
 
 
Kaynak: www.milligazete.com.tr

Yorumlar