AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, AGD Bursa Şubesi’nin düzenlemiş olduğu bir toplantıya katıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen programda konuşan Turhan, dünyanın adil yönetilmediğine dikkat çekerek ''Gücü elinde bulunduranlar dünyayı dizayn etmek istiyor. Dünyadaki sömürünün kaynaklarını iyi okumalıyız. Çünkü biz Yeni Bir Dünya için gayret eden organize bir teşkilatız.'' ifadelerinde bulundu.
BALFOUR DEKLERASYONU KARA BİR LEKEDİR
Bugünün Batısını Roma’ya benzeten Turhan, sömürü düzenini anlamak için coğrafi keşiflere kadar gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Teknolojik üretimde çok ileride olanların geride kalanları ezdiğini ve dünya nimetlerinin faydalı bir şekilde kullanılmadığını belirten Turhan ‘’Sömürü çarkı mazlum halkları öğüterek hiç durmadan dönüyor. Bankacılık ve finans sektörü, medya, silahlanma gibi alanları yönetenler 300 yıldan fazla bir süredir zulüm düzenini sürdürmekteler. Öyle ki Balfour Deklerasyonu da bu düzenin bir parçasıdır. Bundan yüz yıl kadar önce Balfour adındaki bir İngiliz Dışişleri Bakanı’nın, Siyonist Lord Rotschild’de yazdığı mektupta terörist İsrail’in kurulmasının ilk adımı atılmıştı. Hiçbir hukuksal dayanağı olmayan ve Filistin topraklarına işgalleri başlatan bu deklerasyon dünya tarihinin kara bir lekesi olarak anılacaktır. İngiltere Siyonizmin etkisi altında kalmıştır. İngiltere’nin bundan sonra yapması gereken Siyonizmin etkisi altından kurtulup tüm insanlıktan özür dilemektir. Akabinde ise yaşanan mağduriyetler için de tazminat ödenmesi zaruridir.’’ şeklinde ifade etti.
Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, yaşadıkları zaman diliminden ve yeryüzü coğrafyasının tamamından hesaba çekilecek olduklarını söyleyen Turhan, ''Zerre kadar iyilik ve zerre kadar kötülükten hesaba çekileceğimize inanıyoruz. Yakın çevremizden başlayarak insanın olduğu, ulaştığı her yere ve insanı ilgilendiren her şeye duyarlı olmak zorundayız. Yaşadığımız beldeden, bölgeden, ülkeden, İslam coğrafyasından ve tüm yeryüzünden sorumluyuz. İnsan varlığından, bitkilerden, hayvanlardan, topraktan, sudan ve havadan sorumluyuz. Bunlardan hangisini ya da hangilerini ihmal ederek inancımızın gereğini yerine getirebiliriz ki? Bunların hangisine ya da hangilerine karşı kayıtsız kalarak inancımızın gereğini yerine getirebiliriz ki? Biz Milli Görüşçüyüz, kendimize, insana, topluma, tabiata ve kainata karşı sorumluluklarımız var, bu sorumluluklarımızın temelinde de rabbimize karşı sorumluluğumuz yatar. İşte biz bu yüzden günceli de gündemi de değerlendirirken hep asıl sorumluluğumuzun farkında olacağız.’’ dedi.
İSLAMİ ANALİZ