NATO’YA VE ÜSLERİNE HAYIR BASIN AÇIKLAMASI

1 MART 2019 CUMA

Bismillahirrahmanirrahim.

Kıymetli basın mensupları ve aziz vatandaşlarımız!

Büyük Şeytan Amerika ve sömürgeci Avrupa’nın silahlı gücü olan Kuzey Atlantik Paktı yani kısa adıyla NATO, 1949 yılında Varşova Paktı’na karşı kurulmuştu. Türkiye ise NATO’ya 18 Şubat 1952’de kabul edilmişti. Aslında ülkemizin bu pakta üyeliği, ‘Sovyetlerin Kars, Ardahan ve Boğazların kendilerine verilmesi’ isteği gibi bir mizansenle bize dayatılmıştı.

ABD’nin öncülüğündeki NATO, bir taraftan ülkemizi üyeliğe mecbur etmek için Sovyetlerle bizim üzerimizden yapay sorunlar icat ederken, diğer taraftan bizimle hiçbir ilgisi bulunmayan Kore savaşlarına girmemiz şartını öne sürmüştü.

İşte bu NATO, senelerce silah ve askeri malzeme yardımı yapıyor görüntüsü altında eski teknolojiye sahip silahlarını bize satmış, sırtımıza öde öde bitmeyen borç yükünü yığmış ve bu yolla da bizi sömürmüştür.

NATO, Kıbrıs’ta kardeşlerimiz katledilirken verdiği silahları bize kullandırmamakla Rumlardan yana tavır takınmış ve böylece Kıbrıs sorunun kangren haline gelmesine sebep olmuştur.

İşte bu NATO, Türkiye’yi küçük düşüren ve tarihe bir kara leke olarak geçen ‘Johnson Mektupları’ adıyla bilinen diplomatik skandala imza atmıştır.

Türkiye’mizde yapılan tüm askeri darbelerin arkasında duran, cuntacı generallerin sırtını sıvazlayan ve onlara her türlü desteği veren NATO yani Büyük Şeytan Amerika’dır.

İşte bu NATO, Varşova Paktı dağıldığında kuruluş amacının tersine bir hareketle Türkiye’nin de içinde bulunduğu İslam dünyasını düşman olarak hedefe koymaktan çekinmemiştir.

NATO, Avrupa’da yaşayan bir avuç Boşnak Müslüman kardeşimize karşı katil Sırpların soykırım yapmaları için ortamı hazırlamış ve korkunç katliamı keyifle seyretmiştir.

İşte bu NATO, ABD’nin ikiz kuleler saldırısı kurgusundan sonra Afganistan’ın işgalinde kullanılmış. Bu sayede Amerika bölgede kendisine yeni bir hareket alanı ve üs açmıştır.

NATO, Türkiye’ye ABD tarafından silah ambargosu uygulandığı yıllarda yani Kıbrıs harbinde desteğini bizden esirgemeyen Libya’nın yıkılmasında ve Kaddafi’nin alaşağı edilmesinde ülkemizdeki üsleri de kullanarak bir İslam ülkesinin daha geleceğini karartmıştır.  

İşte bu NATO, genel sekreterliğine açıkça İslam’a ve Peygamber Efendimize düşmanlığıyla tanınan Rasmussen gibi birini seçmekten çekinmemiştir.

NATO, Türkiye aleyhine faaliyet gösteren terör örgütlerine her türlü desteği vermekten sabıkalıdır. Sınırlarımızda ülkemizi tehdit eden tüm oluşumların arkasında da NATO yani Büyük Şeytan ABD vardır.

15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖCÜ generallerin tamamı NATO üslerinde yuvalanmış ve o üslerden destek almıştır.

2012 yılında Malatya’mızın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik bölgesine kamuoyunun tüm itirazlarına rağmen gerçek amacı Siyonist İsrail’i korumak olan NATO Radar Üssü kurulmuştur.

Yani NATO, 67 yıldır bizi ve İslam dünyasını sırtımızdan vuran bir zehirli hançerdir.

Her şey çok açıkken neden hala Türkiye NATO’dan çıkmamakta, başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere tüm NATO üsleri neden kapatılmamaktadır?

67 yıldır NATO’nun bize faydası değil zararı olmuştur.

Değerli basın mensupları ve aziz vatandaşlarımız! Ülkemizin bir an önce NATO’dan çıkma süreci başlatılmalı bu bağlamda ilk iş olarak Seyyid Battal Gazi’nin şehrinde kurulu olan Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve İsrailli personel ülkelerine gönderilmelidir.

Biz, tüm siyasi partileri ülkemizin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz.

Biz, ülkemizde anti emperyalist ve anti Siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cumasında burada olacağız. Her ayın ilk Cuma gününü ‘NATO’YA VE ÜSLERİNE HAYIR CUMASI’ olarak çeşitli etkinliklerle ihya edeceğiz İnşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bu önemli konuda Anadolu’muzun tüm şehirlerine harekete geçmeye çağırıyoruz.

Kıymetli basın mensupları! Bildiğiniz gibi Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almamıza ABD yönetimi şiddetle karşı çıkmaktadır. Büyük Şeytan ABD’nin yöneticileri hatta işi o kadar ileri götürdüler ki geçenlerde üst düzey bir Amerikalı yetkili ülkemizi ekonomik savaş açmakla tehdit etti. Amerikalı bir general de Türkiye’yi F-35 programından çıkmakla korkuttu. Şimdi soruyoruz: ‘Hani ABD bizim stratejik ortağımızdı? Bu nasıl bir ortaklık ki her an ensemizde boza pişiriliyor. Horlanan, aşağılanan ve tehdit edilen taraf hep biz oluyoruz. Kamuoyu merak ediyor, acaba ABD’nin Türkiye’ye saldırma niyeti mi var da bizim Ruslara ait NATO dışında bir hava savunma sistemine sahip olmamızı istemiyor?’

Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. ABD’nin kötü niyeti açıkça ortadadır.

Değerli basın mensupları! Gazze’de bir seneden beri her hafta Cuma günü düzenlenen Geri Dönüş ve Ablukayı Kırma yürüyüşleri ve gösterilerinin yıldönümü yaklaşmaktadır. Siyonist İsrail’in Gazze’ye 13 yıldır uyguladığı ekonomik ambargo artık dayanılmayacak boyutlardadır. Tüm Dünya Gazze’nin çığlığına kör ve sağırdır. Ayrıca Siyonistlerin Mescidi Aksa’yı bölme girişimleri de son günlerde artış kaydetmiştir. Geçen ay yapılan Varşova toplantısında da Büyük Şeytan ABD, Siyonist Rejim, Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi satılmış krallıklar Yüzyılın Anlaşması kılıfıyla Korsan İsrail’le ilişkileri normalleştirme ve Mescidi Aksa’daki ihlalleri meşrulaştırma peşindedir. Trump’ın Siyonist damadının da Türkiye’ye geliş amacı budur. Biz, başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerinden Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılması, Mescidi Aksa’ya ve Kudüs’ümüze sahip çıkılması ve ayrıca Amerika’nın şeytani planı olan Yüzyılın Anlaşması’nı akamete uğratacak girişimlerde bulunmalarını talep ediyoruz. Halkımızdan da Gazze, Mescidi Aksa ve Kudüs için her zaman olduğu gibi bu kritik dönemde de meydanları doldurmalarını istiyoruz.

Bu arada Mısır’da darbeyle iş başına gelen Firavun Sisi yönetimi tarafından dokuz masum gencin idam edilmesini şiddetle kınıyoruz. Hiçbir terör eylemine karışmamış bu gençleri sırf İhvanı Müslimin üyesi olmaları ve ABD ve Siyonist İsrail’in Mısır’da hakim olmasını reddettikleri için şehit etmek bir insanlık suçudur. Mısır’dan gelen haberlere göre Siyonist Sisi yönetimi 600 Müslümanı daha önümüzdeki süreçte idam etmeyi planlamaktadır. Biz, siyasi görüşü ne olursa olsun ülkemizdeki tüm partileri, insan hakları kuruluşlarını ve STK’ları bu idamların durdurulması için harekete geçmeye çağırıyoruz.

5 Nisan’da NATO’ya ve Üslerine Hayır demek için yine burada buluşmak üzere hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz.