HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, işgalci ABD’nin şer planını tel'in etmek için organize ettiği protesto gösterisinde, siyasi parti ve STK’lar tek yürek olup Kudüs için haykırdılar.
HÜDA PAR İstanbul il Başkanlığı, işgalci ABD tarafından Kudüs ile ilgili verilen kararı protesto etti.
Cuma namazının ardından Fatih Camisinde düzenlenen protesto gösterisine birçok siyasi parti, STK ve kanaat önderleri destek verdi. Düzenlenen programda Kudüs için birlik olma mesajı verildi.
Programın açılış konuşmasını yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, "Öncelikle Kudüs için Mescid-i Aksa için, ümmet için, kalpleri bir arada attıran, bu heyecanı yaşattıran Rabbimize ne kadar şükretsek azdır." dedi.
"Kudüs için yapılan çalışmaları sonuna kadar destek veririz"
Elibüyük, "İki gün önce genel merkezimizin talimatıyla alana indiğimizde Kudüs için birbirinden önemli çalışmalar yapan kıymetli misafirlerimiz davetimize icabet ettiler. Hepsine teşekkür ediyorum. Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin bir toprak parçasından çok daha öte bir şeydir. Kudüs dediğimiz zaman aslında bütün ihtilaflarımızın, sorunlarımızın bir kenara bırakılıp ortak aklın ortaya çıktığı mekanlardır. Bu anlamda HÜDA PAR olarak aradaki ihtilaflara rağmen Kudüs için, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için taş üstüne taş koyan, Kudüs’ün özgürlüğü için ne tür çalışma varsa bunu sahiplenmek adına elimizden gelen gayreti sonuna kadar ortaya koyacağımızı ifade ediyoruz. Artık Kudüs için pratikte bir şeyler yapmanın zamanıdır. Bunun için mutlaka hepimizin bir yol haritası olmalıdır. Bugün Kudüs işgal altındaysa düşmanlarımızın güçlü olduğundan değil maalesef bizim ihtilaflarımızı problemlere dönüştürmemizdendir." şeklinde konuştu.
"Bu kadar mübarek bir topraktan hiçbir vicdan sahibi mü'min ondan vazgeçemez"
Kudüs ve Filistin topraklarının sadece bir toprak parçası olmadığına dikkat çeken Dünya Alimler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ali Karadaği, "Buradan dünyadaki bütün vicdan sahibi olan insanlara şunu söylemek istiyorum. Kudüs ve Filistin sadece dünyadaki bir toprak parçası değildir. Tüm Müslümanların temel meselesidir. Hiçbir vicdan sahibi insan Filistin topraklarının böyle bir planın pazarlık konusu olacağını kabul edeceğini düşünmüyoruz. Mescid-i Aksa bizim için büyük bir önem taşımaktadır. Mescid-i Aksa, Peygamber Efendimizin İsra yolculuğunun bittiği ve miraca çıktığı yerdir. Biz onun için diyoruz ki, bu kadar mübarek bir topraktan hiçbir vicdan sahibi mümin ondan vazgeçemez. Ümmet içerisinde bu davadan vazgeçen bizim için haindir." diye konuştu
"Biz sadece kendi üzerimize düşeni yaparsak, birlikteliğimizi sağlarsak Allah’ın yardımı bizimle birlikte olacaktır"
"Bizler Müslümanlar olarak Amerika'nın, siyonist işgalcilerin, emperyalistlerin ne dediğine, hangi planları yaptığına, ne zaman neyi uygulamaya aldıklarına bakmıyoruz. Biz, Müslümanlar olarak kendi çalışmalarımıza bakıyoruz." diyen İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, "Biz Allah’ın vâdine bakıyoruz. Allah’u Teala bu topraklardan onların temizleneceğini vâdetmiştir. Bizim için bu bitmiştir. Allah’u Teala yeryüzünde sadece iki defa daha bozgunculuk yapacaklarını hatırlatıyor. Emin olun son çırpınışları bunu gösteriyor. Biz Müslümanlar olabilecek en sıkıntılı, zayıf, problemli halimizi yaşıyoruz. Her birimiz başka bir kulpu tutmuş diğer Müslüman ile aramızdaki problemleri maalesef savaşa götürecek kadar bir sorun sayıyoruz. En basitinden coğrafyamız yıkılıyor. Suriye, Yemen ve diğer coğrafyaların ne hale geldiğini görüyoruz. Bu kadar sıkıntı yaşayan Müslümanlar en zayıf halimizde olmamıza rağmen bunları bu kadar korkutuyorsa, uykularını kaçırıyorsa birleştiğimizde neler yapabileceğimizi onlar hesaplasın. Bundan sonra bizim için geri dönüş yok. Allah’u Teâlâ'nın vâdi yerini bulacaktır. O vakit yakındır. Biz sadece kendi üzerimize düşeni yaparsak, birlikteliğimizi sağlarsak Allah’ın yardımı bizimle birlikte olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Müslümanlar, asıl ümit böyle günlerde lazım"
Bütün olumsuzluklara rağmen ümit var olmak gerektiğini belirten Peygamber Sevdalıları Onursal Başkanı İlahiyatçı-Yazar Mehmed Göktaş, şu ifadeleri kullandı:
Ey israil! ey terör devleti! Boşuna Kudüs’ü başkent yapacağım diye yeltenme. Çünkü sen de biliyorsun ki, dağılıp gideceksin. Ümitsizliğe düşen kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Allah’tan gayrısına dayananlar, kendilerinde bir güç hissettikleri için Kudüs’ü başkent ilan edenler ve ondan dolayı ümitsizliğe düşenler iyi biliniz ki Allah’tan başkasına dayananlar örümcek yuvasına dayanmışlardır. Biliniz ki, yuvaların en çürüğü örümcek yuvasıdır. Onun için ey israil! Yıkılacaksın. Bırakın Kudüs’ü başkent yapmayı uyuyamayacaksın bile. Zaten uyuyamıyorsun. Çünkü haydutlar, eşkiyalar, hırsızlar uyuyamaz. Ne zaman gözüne bir uyku girse gasp ettiği mallar, katlettiği minicik yavruların ruhaniyeti gelip üzerine çullanır ve yatağından fırlar. Katlettiğin kız çocuklarının ruhaniyeti her gece gelip sana musallat olacak. Gasp ettiğin Filistinli kardeşlerimizin ruhaniyeti hiçbir zaman yatak odandan uzak olmayacak. Ey israil! Sen daha önce de peygamberlerin kanına girmiştin. Onlar da seni o şehre layık görmeyecekler. Sen Kudüs şehrini fetheden Hazreti Davud’un, Hazreti İsa’nın lanetine uğramışsın. Sen o topraklarda yaşayan Hazreti Meryem’e attığın büyük iftiradan dolayı rahat uyuyamayacaksın. Sana Kudüs’ü başkent olarak veren o domuz da bilsin ki, her şey gelip geçicidir. Müslümanlar asıl ümit böyle günlerde lazım.
"Tek çare Allah’ın emrini dinleyerek bir olmaktır"
ABD ve siyonist işgalcilerin "Yüzyılın Anlaşma" diye bir safsatanın, bir dolambacın, film ve fırıldağın peşinde olduklarını söyleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, "Toplandığımız yer önemli bir yer. Yüzyıl önce burada, Fatih Camisinde balkanlardan gelen ordunun buraya sıktığı mermilerin izi vardır. O gün bugündür ümmetin iki yakası bir araya gelmemektedir. Koskoca bir devletten ne hallere düştük. Kimi Kürd, kimi Türk, kimi Arnavut, kimi alevi, sünni, çerkez bilmem ne olmuş. Ensemizde hırsız, zalim Amerika'nın tokatlarını hissediyoruz. Tek çare Allah’ın emrini dinleyerek bir olmaktır. Yarın ümmetin liderleri bir araya gelip basın önünde, ey dünya! Bundan sonra Riyad’a atılmış bomba İstanbul’a atılmış kabul ederiz. Bundan sonra Kahire’ye atılmış bombayı Şam’a atılmış, Trablus’a atılmış bombayı Kudüs'e atılmış kabul ediyoruz. Petrol, su, toprak, insan hepimizin ortak malıdır desek her şey biter. Ama bizler bunu yapamıyoruz. Onlar da b unu bildiği için sürekli saldırıyorlar." dedi.
Allah’u Teâlâ'nın müminleri yeryüzünün varisi kılmak istediğini ancak cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmeyeceğini hatırlatan Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, kendimizi değiştirmedikçe Allah’ın hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyeceğini söyledi.
"Filistin’e meydan okuyanlar Filistin halkının şahsında bütün İslam alemine meydan okuyorlar"
Dilipak, "Şeytanın yeni bir saldırısı ile karşı karşıyayız. Masonluk kendisini Süleyman mabedi ile tanımlar. Onlar Süleyman (Aleyhis selamın) değil Lucifer’in varisleridir. Bugün şeytanın insana en önemli bir başkaldırısıyla karşı karşıyayız. Bugün üç saldırı var. Birisi yüzyılın saldırısı. Aslında Filistin’e meydan okuyanlar Filistin halkının şahsında bütün İslam alemine meydan okuyorlar. Eğer fırsat bulurlarsa Mekke ve Medine’ye de saldıracaklar." diye konuştu. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)