Batı Şeria'yı İlhak Planının Hukuki Sonuçları Ne Olacak?

Siyonist Rejim başbakanı Binyamin Netanyahu Filistinli grupların uyarıları ve karşı çıkmaları, Siyonist kabine içindeki ihtilaflar yüzünden ve de Amerika başkanı Donald Trump ile bu planın uygulanmasının zamanlaması hususundaki görüş farklılıklarından dolayı bu planı 1 Temmuz'da hayata geçiremeyip bu sinsi planı ertelemek zorunda kaldı.  

Görüntülenme: 1333 Tarih: 10 Temmuz 2020 21:31
Batı Şeria'yı İlhak Planının Hukuki Sonuçları Ne Olacak?

Siyonist Rejim başbakanı Binyamin Netanyahu Filistinli grupların uyarıları ve karşı çıkmaları, Siyonist kabine içindeki ihtilaflar yüzünden ve de Amerika başkanı Donald Trump ile bu planın uygulanmasının zamanlaması hususundaki görüş farklılıklarından dolayı bu planı 1 Temmuz'da hayata geçiremeyip bu sinsi planı ertelemek zorunda kaldı. Bu hususta sorulması gereken soru Batı Şeria'nın yüzde 30'unun bu bölgenin ne kadar nüfusunu içermesi ve hangi alanları kapsamasıdır. Aslında Batı Şeria'nın yüzde 30'u, bin 613 kilometre kare üzerinde inşa edilen 460 bin kadar Siyonist'i barındıran 130 yerleşim alanını kapsamaktadır. 350 bin nüfuslu 52 yerleşim alanı Batı Şeria tampon duvarı içerisinde ve 100 bin nüfuslu 78 yerleşim alanı bu bölgede yer almaktadır. Siyonistlerin Batı Şeria'nın yüzde 30'unu ilhak etme planını hayata geçirmekteki ısrarının nedenleri hakkında bir kaç önemli nokta üzerinde durulması gerekir. Aslında Siyonistlerin bu ısrarının ilk nedeni onların kimliği ve batınî özellikleri ile alakalıdır. Siyonist Rejim İsrail kimlik ve öz bakımından işgalci ve yayılmacı bir rejimdir. Çünkü temelleri işgal ve Filistin topraklarını gaspetmeye dayalı olup sınırsız bir işgalcilik isteklerine sahiptir. Siyonist Rejim kabinesi başkanı kim olursa olsun bu rejim Filistin topraklarının işgaline ve gasbına hep devam etmiştir. Siyonist Rejimin ısrarının ikinci nedeni de işgal topraklarında gelişen krizler ve sonuçta başbakan Binyamin Netanyahu'nun konumunun tehlike yaşamasıdır. Siyonist Rejim İsrail 2018 sonlarında Binyamin Netanyahu kabinesinin dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı ve bu rejimi siyasi çıkmaza sürükledi. Bu siyasi çıkmaz ise üç parlamento seçiminin ardından bile sona ermedi ve sırf koronavirüs salgınının ortaya çıkması ile seçimlerin kısır döngüsünü durdurdu. Böylece Likud Parti başkanı Binyamin Netanyahu ve Beyaz Mavi koalisyonu lideri Benny Gantz da koalisyon hükümeti kurdular. Netanyahu ve Gantz başbakanlık dönemini ikiye bölerek anlaştılar. Ancak kimi İsrailli medya organlarının raporlarına göre Netanyahu kabineyi dağıtarak Gantz'ı devre dışı bırakıp yeni seçimlerin düzenlenmesini planlıyor. Netanyahu bir yandan Mavi Beyaz Koalisyonundaki çatlaklardan ve bir yandan da Batı Şeria'nın işgal topraklarına ilhak planı yüzünden gelecek muhtemel seçimlerde avantajlı olacağını ve bu kez Gantz'sız bir kabine kuracağını düşünüyor. Siyonistlerin bu planı hayata geçirmekteki üçüncü nedeni ise Amerika başkanı Donald Trump'ın 4 yıllık başkanlık süresinin sonuna yaklaşmasıdır. Trump son 4 yıl içerisinde Yüzyılın Anlaşması çerçevesinde Siyonist Rejim çıkarları ve talepleri doğrultusunda önemli adımlar atmıştır. Bu çerçevede Trump, Kudüs'ü Siyonist Rejimin başkenti tanımış, Amerika büyükelçiliğini Telaviv'e taşımış ve de Siyonist Rejimin Golan bölgesine yönelik egemenliğini de tanımıştır. Siyonist elebaşısı Binyamin Netanyahu ise Amerika başkanı Donald Trump'ın Kasım 2020 başkanlık seçimlerinde demokrat rakibi Joe Biden'e karşı yenileceğini düşünüyor. Buna esasen Netanyahu Batı Şeria'nın yüzde 30'unu Siyonist topraklara ekleme ve ilhak etme planını hemen, Amerika başkanlığının düzenlenmesinden önce hayata geçirmek istiyor. İlhak aslında bir tarafın başka bir devletin topraklarının bir bölümünü veya tamamını kendi toprağı sayması demektir. 1907 Lahey 4'üncü Savaş Alanları Kuralları ve Çerçeveleri, 1949 Cenevre 4'ün Konvansiyon ve de 1977 ilk ek protokolü de işgal hususunda bazı ilkeleri içermektedir. Uluslararası hukuka esasen barış anlaşması ve ardından da referandumun " insanların kendi kaderlerini belirleme " hakları doğrultusunda yapılmasının ardından ilhak girişimi geçerli ve meşru sayılabilir. Bu uluslararası kurallar ve ilkelerden de yola çıkarak Siyonist Rejim İsrail'in Batı Şeria'nın yüzde 30'unu ilhak projesinin yasal olarak meşru olmadığı ve tamamen yasal süreçlere karşı olduğunu söylemek gerekir. Buna ilaveten bu ilhak projesi ırkçı bir proje olarak işgal bölgelerde yaşayan Filistinlilerin haklarını göz ardı etmiş, onların tarlaları ve evlerini Siyonistlere bırakmak istemiştir. Gerçekte ilhak projesi, Siyonist Rejimin ırkçı siyasetlerinin de devamı sayılır. Ancak ırkçılık uluslararası hukuki kurallara ve belgelere göre yasa dışı bir girişimdir. Buna paralel olarak Siyonist Rejimin ilhak projesini hayata geçirme çabaları, açık ve net bir şekilde BMT kararnameleri dahil uluslararası kurallar ve anlaşmalara da aykırıdır. Bu doğrultuda Batı Asya ve Kuzey Afrika Uluslararası Af Örgütü Bölgesel bürosu başkanı Salih Hicazi de Siyonist Rejimin bu alandaki ısrarlarının da uluslararası kurallara aldırmazlığı doğrultusunda olduğunu belirtiyor. Siyasi açıdan da Siyonist Rejim İsrail'in ilhak girişimi geçerli bir girişim sayılmayacak. Çünkü 1993 Oslo anlaşmasına göre Filistin Özerk Yönetiminin kurulması ile Batı Şeria ve Gazze Şeridi yani Filistin topraklarının yaklaşık yüzde yirmisi bu hükümete bırakıldı. Ancak Siyonist Rejim bu toprak parçalarına da göz dikmiş ve 1993 Oslo anlaşmasını da ihlal etmek istiyor. Bu yüzden de Filistin Özerk Teşkilatı Batı Şeria'nın bazı bölümlerinin ilhak projesinin hayata geçmesi halinde Siyonist Rejim ve Amerika ile tüm anlaşmaları iptal edeceğini belirtmiştir. Bu husustaki önemli sayılan son nokta ise Netanyahu'nun ilhak projesini iptal etmeyip ertelemesidir. Bu yüzden Siyonist Rejim İsrail bu projeyi tekrar hayata geçirmeye çalışacaktır. Bu projenin hayata geçirilmesi ise Filistinli grupların da uyarı yaptıkları gibi Filistin ve Siyonist İsrail ilişkilerini gerginleştirecek ve istikrarsızlığa yol açacak belki de savaşa ve yeni intifadaya neden olacaktır. Bu doğrultuda Batı Asya ve Kuzey Afrika Af Örgütü bölgesel bürosu başkanı Salih Hicazi şöyle bir açıklamada bulunmuştur:" İlhak projesi gibi siyasetler uluslararası kurallar çerçevesinde kabul edilen toprakların yasal durumunu ve Siyonistlerin işgalci statüsünü değiştirmeyecek, Siyonist Rejimin işgalcilik sorumluluğunu azaltmayacak tam tersi günümüzde aramızda görülmemesi gereken orman kurallarının olduğunu hatırlatacaktır. " Parstoday

Yorumlar