İki hafta önce (31 Aralık), Arap medyası, Gazze'de "Şeyh Mecdi el-Mağribi" adlı bir kişinin, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı, şehit General Kasım Süleymani’nin resminin olduğu bir pankartı yırttığı için tutuklandığını bildirdi. 

Bölgedeki bazı Suudi ve Amerikan medya kuruluşları bu olayı, İran'a, bölgedeki direnişe ve Gazze'ye saldırmak için bir bahane olarak kullandı ve Gazze'nin direnişle aynı yönde olmadığını iddia etmeye çalıştı. 

Peki "Mecdi el-Mağribi" kimdir ve nasıl bir geçmişe sahiptir? 

Gazze bölgesindeki Refah şehrinin camilerinde konuşma yapan bu Vahhabi şeyhinin videoları, özellikle Suriye'deki krizin başlangıcından bu yana sosyal medyada yer alıyor. 

Bu kişi yabancı biri değildir ve onun, Gazzeli gençleri Suriye'ye gitmeye ve Beşşar Esad hükümetine karşı savaşmaya kışkırtmak amacıyla Şiilere, İran'a ve Direniş Cephesine karşı ateşli konuşmaları yayınlanmıştır. 

Şeyh Mecdi el-Mağribi, Gazze'deki sözde Bin Baz Vakfı'nın bir üyesidir ve onun videolarının çoğunu, bu kuruluşunun Youtube sayfası yayınlanmaktadır. Abdülaziz Bin Baz, Şiilerin kafir olduğu fetvasını veren Suudi Arabistan’ın başkentinin önde gelen bir Vahhabi müftüsüdür. 

Mecdi el-Mağribi 2015 yılı 30 Ocak ayında Refah'ta bir camide yaptığı konuşmada, Gazze bölgesinde, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’la ya da İran İslam Cumhuriyeti'nin bazı yetkilileriyle ilgili kitapların satılmasından ya da Gazze pazarlarında İmam Hüseyin’in mübarek adıyla elbise ve şapkaların dikilmesinden dolayı büyük bir öfke duyduğunu dile getirmişti. 

El Mağribi de Al-i Suud Başmüftüsü gibi, kendi taraftarlarını teşvik etmek için Şiileri kafir olarak görüyor ve Şiilerin Allah’a değil Ehlibeyt’e (as) ibadet ettiklerini ve aynı zamanda Irak, Suriye ve Lübnan’da Ehli Sünnet mensuplarını öldürdüklerini iddia ediyor. 

El-Mağribi konuşmalarında aynı zamanda, IŞİD'in ruhani liderleri gibi Siyonistleri de düşman olarak görüyor ancak "batıni bir düşman" olarak Şiilerle savaşmanın bir öncelik olduğunu söylüyor. 

Bu Vahhabi Şeyh, 26 Nisan 2013 tarihinde "Suriye size sesleniyor" başlıklı başka bir konuşmasında, Gazzeli gençleri Suriye'ye gitmeye çağırdı ve İran ve ABD'nin Suriye'de Sünnileri öldürmek için el ele verdiklerini ve şimdi onları kurtarmak için Suriye'ye gidilmesi gerektiğini söyledi. 

Bu tekfirci kişinin Gazze'de tutuklanmasının ardından Suudi ve Amerikan medya kuruluşları da harekete geçti ve bunu İran'a karşı propaganda fırsatı olarak gördü. ABD Radyosu el-Hürre'den Suudi Arabistan basımı gazetelere ve Vahhabi müftülerinin sosyal medyadaki kişisel sayfalarına kadar hepsi haber uydurmaya başladılar. 

Şu noktaya da değinmek gerekir ki, Gazze'deki tekfirci Vahhabi hareketin, Şehit Süleymani'nin resminin billboardlara asılmasından ve Şehit Süleymani'nin resimlerini yırttığı için Şeyh el-Mağribi'nin tutuklamasından duyduğu öfkeye Siyonistlerin öfkesi de eşlik etmiştir. 

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, geçtiğimiz hafta Salı günü twitter sayfasında Şehit komutan General Kasım Süleymani’nin billboardlardaki bir resmini yayınlayarak, bu resmin altına, ‘Gazze sokaklarında Kasım Süleymani'nin büyük bir resmi” diye yazdı. 

İsrail Ordusu Sözcüsü twitinin devamında bu olaya karşı öfkesinin açıkça görüldüğü bir dil kullanarak şu ifadelerde bulundu: ‘Gazze'deki beylere bir sorum var. Sizler, dört Arap başkentini işgal edenlerle müttefikken, Arapların size ve davanıza sempati duymasını mı bekliyorsunuz?’ 

Pek çok insan Mecdi el-Mağribi gibilerin önderlik ettiği tekfirci Vahhabi ve IŞİD hareketinin Gazze Şeridi'nde mutlak azınlık içinde olduğunun bilmiyor olabilir; Bununla birlikte, son yıllarda muhalif medya kuruluşları, Şiileri ve İranlıları Gazze'deki devrimci Müslümanlara ve mücahidlere karşı tavır almaya kışkırtmak için bunun aksini kanıtlamaya ve Gazze halkını İran karşıtı göstermeye çalıştı. 

Gazze halkının Nasibi olduğu da bazı çevrelerin bu bölgeye atfetmeye ve bu yolla, İran İslam Cumhuriyeti'nin Gazze direnişine yardımda bulunmaya karşı çıkması için çalıştığı bir başka yalandır; Oysa, Gazze bölgesindeki birçok cami ve kurum Ehl-i Beyt (a.s) adıyla süslenmiş ve bu bölge halkı Ehl-i Beyt'e büyük saygı duymaktadır. 

Yine geçtiğimiz yıl ve bu yıl Gazze bölgesi, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'yi anmak için çeşitli törenlere şahit olmuştur. Geçen yıl Şehit Süleymani'nin şehit edilmesinin ardından çeşitli gruplar tarafından Gazze'de beş büyük hatim merasimi düzenlendi. Bu yıl da "Kudüs Şehidi” Ulusal Kültür Festivali çerçevesindeki tüm program ve törenler ", Gazze'deki direniş grupları tarafından gerçekleştirildi. 

Geçen hafta Pazartesi günü de Gazze'de bu bölgenin çeşitli kesimlerinin katılımıyla büyük bir tören düzenlenirken, Şehit Süleymani'nin kızı "Zeynep Süleymani’nin" mesajı da okundu. Bu merasimden bir gün önce ise Gazze'de analistlerin ve çeşitli direniş gruplarının liderlerinin katılımıyla, Şehit Kasım Süleymani’nin şahsiyetini incelemek için bir toplantı düzenlendi ve bu da bu ülke halkının İran İslam Cumhuriyeti'ne ve İslami Direniş Cephesinin Şii komutanlarına olan sevgisini ve ilgisini göstermektedir. 

rasthaber