Al-Manar TV / Kalam Siyasi (YouTube)
Middleeastobserver.net
Nasır Kandil: Bu durum, “stratejik zamanlama zekâsı” olarak adlandırdıkları şeydir. Önümüzde ABD'nin Afganistan'da başarısız olduğu bölgesel-uluslararası bir sahne var. Bu çöküş… NATO liderlerinin artık NATO'nun var olması için hiçbir neden kalmadığını söylediklerini duydunuz! Ne de olsa, (yeni) politik (koşullar/gerçekler/denklemler) üretme uğruna müdahale kavramının kendisi (ABD) başkanı tarafından modası geçmiş olarak görülüyorsa bu askeri güç ne işe yarar? Amerikan anavatanını ve ulusal güvenliğini korumaya mı adanacak?
Bu durum, (yeni) politik (gerçekler/denklemler) üretme kabiliyetine sahip olmadığı için artık küresel bir saldırı gücüne ihtiyaç olmadığı anlamına gelir. Biden'ın yeni söyleminin ortaya koyduğu şey, devlet inşasına askeri güç yoluyla yaklaşılamayacağıdır.
Daha sonra, bu kararın sonuçlarını ABD şirketleri ve zengin, endüstriyel Amerikan eyaletleri üzerinde de duymaya başlayacağız. Neden federal hükümetin bir parçası olarak kalayım ve benim için pazarları açmayacak ve hammaddeleri güvence altına almayacaksa onu niçin finanse edeyim?
Bu Amerikan çöküşü esnasında, bu fırsattan ilk yararlanan taraf -bu yeni bölgesel-uluslararası denklemin ortasında- Hizbullah oldu. Lübnan'a yakıt yüklü gemiler getirme kararı alarak bu boşluktan, bu zayıflıktan yararlandı. Aynı zamanda İsrail'in zayıflığından ve gerilemesinden de faydalandı.
İsraillilerin Lübnan halkı direnişin arkasında durduğu için Lübnan'a saldırmaktan kaçınacağını sanmıyorum, bunun nedeni İsrail’in askeri güç durumunu bilmesi olacaktır. Demek istediğim, Seyyid Hasan Nasrallah’ın denkleminin buna yettiği…
Sunucu: Bu konuyu açıklamayı size bırakmak istedim çünkü büyük bir kısmı…
Nasır Kandil: Nasrallah, İran'ın akaryakıt yüklü gemisinin “Lübnan toprağı” olduğunu, başka bir şey olmadığını, İsrail'in bunu doğru okuması gerektiğini söyledi. Siz kendiniz (yani İsrailliler) “Seyyid Hasan sizi kışkırtıyor, savaş istiyor” diyorsunuz. Siz kendiniz, “Bir savaş başlatmaya ve bizi yok etmeye yetecek gücü var ve ona herhangi bir bahane vermek istemiyoruz” diyorsunuz. '”İsrail'in Kudüs halkına ve şehrine zarar vermesinin Direniş Ekseni ile bölgesel bir savaşı ateşlemesi denklemi bir icattır” diyen sizsiniz. Ben size sadece İsraillilerin dediğini diyorum: “Bu denklem Seyyid Hasan Nasrallah tarafından, İsrail'i yok etmek için bu muazzam gücü (Direniş Ekseni) kullanacağı bir çatışmaya girmeyi haklı çıkarmak için icat edildi.”
Akıl sağlığınızı koruyun! Bu gemiye yapılacak herhangi bir saldırı, İsrail'i sona erdirecek savaşın başlangıcı olacaktır. Bu [saldırı] bir (İsrail) gaz platformuna (veya benzeri bir şeye) misillemeyle sonuçlanacak bir şey değil. Bunun başlangıcı olacağı şey…
Sunucu: Seyyid'in konuşmasında yoruma açık bıraktığı şeyin büyük bir bölümünü bu analiz yoluyla açıklamaya mı çalışıyorsunuz?
Nasır Kandil: Bu konuda (onaylanmış) bilgiye sahip olduğumu iddia etmiyorum…
Sunucu: Sadece analiz dedim...
Nasır Kandil: Ben sadece şunu söylüyorum, İsrailliler arasında mantıklı bir ses varsa, o öfkeli meslektaşlarını kulaklarından tutar ve onlara bir kenara oturmalarını ve karışmamalarını söylerdi. Onlara Lübnan’a giden bu İran gemisine göz yumun ve güvenli bir şekilde gelmesine izin veririn derdi. Çünkü Hizbullah meşru bir savaşa girme gücüne, kuvvetine ve iradesine sahiptir. Bu yüzden İsrail'i yok edecek ve parçalayacak savaşa girme hakkını ona vermeyin.
İsrail böyle bir savaşa girmeyi meşru kılacak bir şey yaparsa, Kudüs'ün kurtuluş savaşı başlayacak. Ve böyle bir savaşın meşruiyeti; ahlaki, dini, milli ve insani olarak sorgulanamaz olacaktır.
Çeviri: Medya Şafak