Siyonist Rejim başbakanı Yair Lapid,  bu rejimin son kabine toplantısında Türkiye ile Siyonist Rejim arasındaki hava üzerinden iletişim kurulması anlaşmasının onaylandığını duyurdu. 

Bu anlaşmaya göre bundan sonra  Siyonist Rejim havacılık şirketleri ve havayolları  İstanbul ve diğer şehirlere uçuş gerçekleştirebilecekler.  Siyonist Rejim uçaklarına yönelik  uçuş kısıtlamalarının kaldırılmasına paralel olarak, İsrail medyası Türkiye kruvazörlerinin birinin işgal altındaki toprakların sahillerine yanaştığını duyurdu.  Siyonist Rejim gazetelerinin yazdığına göre  Türkiye kruvazörü, Amerika'nın savaş gemisi ile beraber işgal altındaki toprakların sahillerinin Kuzey Batısında yer alan Hayfa limanına yanaştı. 

Türk hükümetinin Siyonist rejimle ilişkileri yeniden başlatmak için son zamanlarda attığı adımlar, daha önce bu rejimin yetkililerinin Recep Tayyip Erdoğan hükümetinden Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) Ankara'daki ofisini kapatmasını istediği bir sırada geldi.  Bu bağlamda, Siyonist rejimin Ankara'daki 60 yaşındaki maslahatgüzarı "Irit Lilian", Türk basınına yaptığı son açıklamasında şunları söyledi: "Taraflar arasındaki ilişkilerde en önemli meydan okuma olarak İstanbul'da HAMASın faaliyetlerinin devam etmesini görüyoruz. " 

Aynı zamanda, bu İsrailli diplomat şunları da söyledi: "İsrail'in Türkiye'nin İstanbul'daki Hamas ofisini kapatmasını ve bu grubun liderlerini Türk topraklarından kovmasını beklediğine şüphe yok."

Türk hükümetinin yeni hamleleri, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin Siyonist rejimin taleplerini kabul etmesi olarak değerlendirilmelidir. Ankara hükümetinin son dönemdeki bu çabalarıyla ilgili olarak şunu söylemek gerekir ki Türkiye cumhurbaşkanı pratikte mağdur Filistin halkının davasına açık bir darbe indirmiştir. Bu, Erdoğan'ın geçtiğimiz yıllarda Filistin'in mazlum halkına destek sloganıyla şahsi ve parti çıkarları için Türkiye halkının ve hatta bölge halklarının desteğinden yararlanmaya çalışmasına rağmen gerçekleşiyor.  Uzmanlar, Siyonist Rejim İsrail'in Türkiye ile ilişkileri yeniden başlatmasının ön koşulunun belirlenmesinin temel nedeninin, Türk cumhurbaşkanının bu ırkçı rejimle ilişkileri normalleştirmek için aceleci davranması olduğunu söylüyor.

Türk halkının ekonomik krizi ve artan geçim sorunları göz önüne alındığında şunu söylemek gerekir ki halkın ekonomik sorunlarını ve hükümetin mali sorunlarını çözmek için yapıcı adımlar atamayan ve olumlu bir plan uygulayamayan Erdoğan'ın hükümet yetkilileri şimdi de bölgedeki bazı ülkelerle ve  işgalci Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmek suretiyle, ülkenin ekonomik sorunlarını bu şekilde aşmak istiyor.  Ankara'daki yetkililer, Siyonist rejim ve bazı ABD müttefik ülkeleriyle ilişkileri yeniden başlatarak insanların ekonomik sorunlarını azaltabileceklerini düşünüyorlar. Ancak Türkiye'nin iktidar partisi yetkilileri, ekonomi alanında işgalci rejimin ve bazı komşu ülkelerin rol oynamadığını görmezden geldi. Görünen o ki, genç ve önde gelen bir Türk iktisatçısı olarak "Ali Babacan" gibi insanlar bu ülkenin insanlarının ekonomik sorunlarına son vermeyi başarmışlardı.

Geçtiğimiz on yılda, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bölgedeki bazı rejimlerle ilişkileri yeniden başlatma hayalleri, ülke ekonomisi üzerinde olumlu bir etki bırakmamış, aynı zamanda Türkiye'nin iktidar partisinin de anketlerde geri düşmesine  neden olmuştur.  Son anketlere göre, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP'nin yüzde iki ila üç gerisinde. Diğer partiler de oylarını artırmayı başardı. Adalet ve Kalkınma Partisi hala ülkede oy kaybetmekle birlikte bu ülkede halk tabanını kaybetmekle meşguldür.Genel bir özet olarak söylemek gerekir ki, Türkiye'nin İsrail rejimi ile ilişkilerinin yeniden başlaması sadece bu ülkenin büyüyen ekonomik sorunlarını azaltmakla kalmayacak, iktidar partisinin bu hareketleri ve bu ilişkiyi yeniden başlatma girişimi Türkiye için ek sorunlar yaratacaktır.

parstoday