Geçen hafta Salı sabahı Siyonist ordusu, Gazze Şeridi'ne karşı "Kalkan ve Ok" adlı yeni bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısının ikinci gününde, Filistin direniş gruplarının ortak odası, "Hürlerin İntikamı" operasyonunun başladığını ve Siyonist Rejim İsrail ordusuna yönelik roket ve füzeli olarak tepki göstereceğini duyurdu. Böylece direnişin yeni adımları başladı. Bir kaç gün direnişin füze yağmurlarının ardından nihayet Cumartesi Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda ateşkes sağlandı ve Gazze Şeridi'ne barış getirildi. Bu savaş iki boyuttan incelenebilir. Bu savaş sonucunda Gazze'ye insani ve maddi zarar verildi ve onlarca Filistinli de şehit düştü. Filistin Sağlık Bakanlığı, Tel Aviv'in Gazze Şeridi'ne yönelik yeni suçunun kurbanlarının sayısını 33 şehit ve 190 yaralı olarak açıkladı. Filistin İslami Cihat hareketinin askeri kolu Saraya el-Kuds, Gazze'ye yönelik saldırıda  "Özgürlerin İntikamı" operasyonunda ve beş günlük savaşta bu grubun 11 komutan ve savaşçısının şehit olduğunu duyurdu. Savaşın bir başka boyutu da Filistin direnişinin Siyonist rejime verdiği birçok zarardı. Siyonist rejim ordusunun açıklamasına göre, bu rejimin Gazze Şeridi'ne karşı yürüttüğü son beş günlük savaş sırasında Filistin direnişi işgal altındaki topraklara 1469 füze ve roket fırlattı ve eli kolu bağlı durup durumu seyretmeyeceğini bir kez daha açıkça gösterdi.

Siyonist Rejim İsrail ordusunun istatistiklerine göre, bu sayıdaki roket ve füzelerden 1.139 İsrail'in sınır duvarını geçti ve Demir Kubbe sistemi sadece 439 roketi, Flakhan Dawood sistemi ise iki roketi engelledi. Siyonist rejim ayrıca, son beş gün süren savaş sırasında direnişin roket ve füze saldırılarında iki Siyonistin öldüğünü ve 75 kişinin yaralandığını duyurdu.

Bu istatistiklerin analizi şunu gösteriyor ki işgal altındaki bölgelere günde ortalama 294 roket atıldı, bu da Filistin İslami Cihad'ın askeri silah stokunun iyi durumda olduğunu gösteriyor. Siyonist Rejim İsrail hava savunma sistemi, ateşlenen füzelerin ve roketlerin dörtte birinden daha azını engelledi. Bu konu aynı zamanda hava savunma sisteminin savunmasızlığını ve genel olarak Siyonist rejimin askeri savunmasızlığını da göstermektedir.Tüm iddialara rağmen yıllar öncesinden beri Siyonistlerin iddia ettiği savunma siperleri ve hava savunma sistemlerinin söylenen derece olmadığı da belirtilmektedir.  Kudüs'ü işgal eden rejimin büyük miktarda silah harcaması bu rejim için bir güvenlik sağlamadı, ancak Siyonistlerin bu savaşta az kayıplar vermesine neden olan faktör sığınaklara kaçmalarıydı. Binyamin Netanyahu kabinesi bu savaşla askeri gücünü göstermek istese de 5 gün sonra pes etmek zorunda kaldı çünkü Filistin direnişinin attığı çok sayıdaki roketler işgal altındaki topraklarda halkın çoğunu Netanyahu kabinesinden memnun bırakmadı. Bu olaylar ve Siyonist rejimin savunmasızlığının açığa çıkması, bu rejimin Nekbe Günü arifesinde veya kuruluş yıldönümünde olduğu bir durumda gerçekleşti. Bugün 14 Mayıs, işgalci Kudüs rejiminin kuruluşunun 75. yıldönümüne denk geliyor ve bu rejimin otorite ve güvenliğe tanık olmaması bir yana, güvenlik açıklarının ortaya çıkmasıyla rejimin güvenlik kaygıları artmış durumdadır. 

parstoday