Lübnan Hizbullah’ı Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Gazze Şeridi'ndeki geçici ateşkesle ilgili yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: Gazze'deki gelişmelere ilişkin bir değerlendirme yapacak olursak, 49 gün sonra gerekirse uzatılabilecek geçici ateşkes yapılmasına karar verildi. Bu ateşkes Siyonistlerin isteğine aykırıydı; Çünkü kara operasyonlarıyla esirleri serbest bıraktıracakları sloganını ortaya atmışlardı ama kara operasyonlarında hiçbir esiri serbest bırakamadılar.
Eğer Siyonistler Gazze'ye tekrar saldırırlarsa direnişten daha önce görmedikleri bir şey görecekler
Şeyh Naim Kasım sözlerine şunları ekledi: Bir Hamas lideri, bu dönemde yeraltı direniş altyapısının hiçbirinin zarar görmediğinin güvencesini verdi ve ateşkes döneminin ardından eğer Siyonistler saldırıya tekrar başlarsa bizim de geri döneceğimizi ve o zaman Siyonistlerin daha önce görmedikleri bir şeyle karşı karşıya kalacaklarını vurguladı. Direniş yoluyla hakkın batıla karşı savaşını, toprağın işgalcilerden kurtarılması ve Kudüs'ün kurtuluşu için mücadele veriyoruz ve bu savaş Filistinlilerin tek savaşı değil.
Naim Kasım: ‘Bu mücadele kültürel, sosyal, ahlaki ve siyasi güvenlik çabası ve bağımsızlık mücadelesidir. İsrail herkes için tehlikeli bir tümördür. Aksa Tufanı büyük ve meşru bir eylem olup, direnişe olan inancın ve daimi kalacak tarihi bir başarının ifadesidir ve bu zafer Filistin topraklarına ve Filistinlilerin kalplerine kazındığı gibi Siyonistlerin de yenilgisini tesis edilmiştir ve bu sonuç önümüzdeki yıllarda netleşecektir’ ifadelerini kullandı.
Hizbullah Gazze için savaşın yükünü hafifletti
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, Lübnan'ın güneyinde Siyonist düşmana karşı verilen direniş savaşı hakkında şunları söyledi: Biz Lübnan'da Gazze'yi güney cephesinden destekleme kararı aldık ve bu yolda onlarca şehit verdik. Hizbullah'ın işgalci rejime karşı yürüttüğü operasyonlarda işgal altındaki Filistin'in kuzey cephesinde 70 bine yakın Siyonist yerleşimci işgal ettikleri yerleri terk etmek zorunda kaldı. Güçlerinin yüzde 50'sine denk gelen 100 bine yakın İsrail askeri de sınırlarda konuşlanmak zorunda bırakılmıştı. Bu savaşın Gazze'deki yükünü azalttı ve savaşın devam etmesi halinde gidişatını etkileyecek.
Bu Hizbullah yetkilisi şunları vurguladı: Bazıları (Lübnan'da) "savaş istemiyoruz" gibi sloganlar atıyor. Evet doğru, asla savaş arayışında değiliz ama teslim olmayı da kabul etmiyoruz ve eğer savaşa gitmeye karar verirsek tehlikeleri savururuz ve eğer savaşa girmenin İsrail'in Lübnan'a yönelik tehlikelerini püskürteceğini ve topraklarımızı özgürleştireceğini ön görürsek, Lübnan'a bağımsızlığını, onurunu ve haysiyetini geri vermekten çekinmeyeceğiz. İsrail, Lübnanlıların asla korkmayacağı bir korkuluktan başka bir şey değildir.
İşgalciler ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı
Öte yandan Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali Damuş da Cuma namazı hutbelerinde işgalcilerin Gazze'ye karşı yürüttüğü savaşın sıradan bir savaş olmadığını; aksine, Siyonist düşmanın tüm özel kuvvetlerini seferber ettiği ve masum sivilleri katletmek için uluslararası alanda yasaklanmış en ölümcül ve en yıkıcı silahları kullandığı vahşet ve cinayet dolu bir savaş yürüttüğünü vurguladı.
Şeyh Damuş sözlerinin devamında: ‘Siyonistler, bir buçuk ayı aşkın süre boyunca Gazze'de en iğrenç suçları işlediler ama hiçbir hedeflerine ulaşamadılar ve direnişi yıkamadılar. İşgalci rejim Siyonist esirleri bile serbest bıraktıramadı. Yerleşimlerini direniş füzelerine karşı koruma gücü de yoktu. Füzeler Tel Aviv'in kalbine ulaştı. Direniş, düşmanı Gazze'ye yönelik saldırının başlangıcında aklındaki tüm taleplerden ve hedeflerden geri çekilmeye zorladı’ dedi
Direniş iradesini Siyonist düşmana dayattı
İşgalci düşman ateşkes istemediğini söylemiş ancak iradesi dışında ateşkesi kabul etmek zorunda kalmıştı. Siyonist rejim ayrıca esirler konusunda pazarlık yapmayacağını söylemişti ancak müzakereye zorlandı. Siyonistler ayrıca Hamas'ı yok etmek istediklerini ifade etmişlerdi ancak mahkum değişimi için Hamas'la pazarlık yapmak zorunda kaldılar. Bu da direnişin kendi iradesini eninde sonunda düşmana dayattığı ve ancak Filistinli tutsakların serbest bırakılması durumunda Siyonist tutsakların da serbest bırakılacağı kanıtlanmış olduğu anlamına geliyor. Bu, Siyonist düşmana karşı mücadelenin sürdürüldüğü bu dönemde direnişin kazandığı büyük bir başarıydı.
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı şunları söyledi: İşgalci rejim, Gazze halkının direnişini ve iradesini mağlup edip topraklarını terk etmeye zorlayana kadar ateşkesi kabul etmek istemedi ancak başarılı olamadı. Düşman saldırganlığını sürdürmek istese bile direniş hala güçlü ve uzun vadeli bir savaşa hazır. Siyonistlerin 14.000'den fazla Filistinli sivili katlettiği ve Gazze Şeridi'nin birçok bölümünü yok ettiği doğrudur ancak Gazze halkının direniş ruhunu ve iradesini yok edememişlerdir.
Konuşmasının sonunda Şeyh Damuş şunları vurguladı: Siyonistler vahşeti ne kadar yoğunlaştırırsa direniş de o kadar güçlü ve kuvvetli olacaktır. İşgalcilerin saldırıları sonucu Gazze halkının yaşadığı birçok acıya rağmen, bu halkın ısrarı, sabrı ve direnişinin sonucunun Allah'ın izniyle zafer olacağına eminiz.
rasthaber