Basın açıklamasında bir konuşma yapan Kudüs Günü sitesi yayın yönetmeni Kemal Kemahlı, Ak Parti hükümetini ve korsan israil ile ticaret yapan şirketleri şu sözlerle eleştirdi: ‘Bugün maalesef siyonist israil bazı İslam ülkelerinden aldığı cesaretle Gazzeli kardeşlerimizi katletmeye devam etmektedir. Arap krallıkları tahtlarını korumak için hala katil israil’e tepki koyamamakta ve ilişkileri normalleştirme hayalleri kurmaktadır. Ak Parti iktidarı ise, halkımızın tepkisine rağmen ırkçı israil ile ilişkileri kesmemekte ve daha da kötüsü Türkiye’den siyonist israil’e yakıt, demir, çelik, gıda ihracatına göz yummaktadır. MÜSİAD ve TÜSİAD üyesi şirketler başta İçdaş, Kolin, Sabancı, Arkas, Mng, Limak, Manta, Oras, Yılmazlar İnşaat, Zorlu Holding, Socar, Arkas Petrol ve Enerji Petrol terörist İsrail’e ürün ve yakıt satmaya ve lojistik destek sağlamaya devam etmektedir. Biz, hem Ak Parti iktidarını ve hem de bu şirketleri bir kez daha uyarıyoruz. Bu ihanetten vazgeçin. Elleriniz katil israil ile birlikte Gazzeli kardeşlerimizin kanına bulaşmıştır. İşgalci israil ile ticaret ve işbirliği yapmak ağır bir vebal ve Filistin davasına büyük bir ihanettir.’
Basın açıklamasına Hüda Par Malatya İl Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet İlker Dönmez ve Hüda Par Malatya ilçe belediye başkan adayları da destek verdi.
Eylemde ‘Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD’, ‘Kürecik İncirlik Kapatılsın’, ‘Nato’dan Çıkılsın Üsler Kapatılsın’, ‘Laf Değil İcraat Küreciği Söküp At’, ‘Katil NATO Türkiye’den Defol’, ‘Siyonist Devlet Yıkılacak Elbet’, ‘Hamas’a Selam Direnişe Devam’, ‘Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz’, ‘Avrupa Değil İslam Birliği’, ‘Hepimiz Necmeddin Erbakan’ız’, ‘Adil Düzen Tam Bağımsız Türkiye’, ‘Direniş Cephesi Ümmetin İftiharı’, ‘Nato’ya Karşı Hepimiz Eşref Bitlis’iz’, ‘ABD’ye Karşı Hepimiz Eşref Bitlis’iz’, ‘Kahrolsun NATO Kahrolsun Amerika’, ‘Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Aksa’, ‘Hizbullah’a Hamas’a Direnişe Bin Selam’, ‘Hayfa’ya Değil Gazze’ye Gemi Gönderin’, ‘İsraille Ticaret Filistin’e İhanet’ ve ‘Anlaşma İhanet Filistin Emanet’ sloganları atıldı.
Basın açıklamasının metnini Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç okudu. Okunan basın açıklamasının metni şu şekildedir:
Bismillahirrahmanirrahim.
Değerli basın mensupları ve aziz vatandaşlarımız!
Her ayın ilk Cuma gününü ‘NATO’ya ve Üslerine Hayır Cuması’ olarak ilan edişimizin 5. Yıldönümünde ‘NATO’ya ve Üslerine Hayır’ demek ve Gazze’ye yönelik siyonist saldırıyı kınamak için gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasına hoş geldiniz. Hepinize hayırlı cumalar diliyoruz. Yüce Allah’ın manevi ziyafet sofrasına oturduğumuz üç aylarımız da mübarek olsun. Bu arada geçen sene 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.
Bildiğiniz gibi, bizler, ‘Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi’ olarak beş sene önce her ayın ilk cumasında ‘NATO’ya ve Üslerine Hayır’ demek için siyonist İsrail’in güvenliğine hizmet eden ‘Kürecik NATO Radar Üssü’nün bulunduğu Seyyid Battal Gazi’nin şehri Malatya’mızda basın açıklamaları düzenlemeye başladık.
Hatırlanacağı üzere her basın açıklamamızda kamuoyuna şunu deklare ettik:
‘Biz, tüm siyasi partileri ülkemizin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat önderlerini; siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz.
Biz, ülkemizde anti emperyalist ve anti siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cuma’sında burada olacağız inşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.’
Geride bıraktığımız beş senenin sonunda gördük ki bu konuda daha çok çalışmamız gerekmektedir. Yüzbinlerce vatandaşımız ülkemizdeki ABD elçiliklerinin ve NATO üslerinin önünde toplanıp ‘KATİL AMERİKA- KATİL NATO TÜRKİYE’DEN DEFOL’ diye haykırmadıkça, siyasi partilerimiz halkımıza seçim vaadi olarak ‘NATO’dan çıkacağız, ABD ile stratejik ortaklığa son vereceğiz ve ülkemizdeki fitne yuvası ABD elçiliklerini kapatacağız’ sözünü vermedikçe, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, aydınlarımız ve alimlerimiz bu önemli konuyu gündemlerinin birinci sırasına almadıkça biz meydanlarda olmaya ve bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz biiznillah.
Ülkemizdeki tüm askeri darbelerde katil ABD ve NATO’nun elinin bulunduğunu herkes bilmektedir. İşte, Şubat ayındayız. 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü yaklaşıyor. Hatırlayalım lütfen! 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a ABD elçiliği tarafından hangi şartlar dayatılmaya çalışılmıştı. Terörist ABD, Başbakan Erbakan hocamıza 18 maddelik bir ültimatom vermişti. Rahmetli Erbakan hoca, bu ültimatomdaki maddeleri yerine getirmeyi reddedince de hükümetine karşı yerli işbirlikçiler eliyle 28 Şubat post modern darbesi yapılmıştı. Bu darbenin arkasında ABD emperyalizmi, NATO ve siyonizm vardı. Biz millet olarak yaşanan bu hadiseleri unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Ayrıca 27 Şubat, rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın aramızdan ayrılışının yıl dönümüdür. Bu vesileyle hocamızı bir kez daha rahmet ve özlemle anıyoruz. Erbakan hocamız, bedenen aramızdan ayrılmış olabilir ve fakat Kur’an-ı Kerim’e, Sünneti Rasulullah’a ve tarihimize dayanan fikirleri hala yaşamaktadır. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumdan kurtuluş reçetesi; anti siyonist ve anti emperyalist anlayışı benimseyen Milli Görüş, Adil Düzen, İslam Birliği ve D-8’dir.
Muhterem Halkımız ve Kıymetli Basın Mensupları!
17 Şubat 1993’te uçağının düşürülmesi sonucu Hakk’a yürüyen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’i de yad etmek ve bu üzücü hadisenin arkasındaki NATO/ABD parmağından bahsetmek istiyoruz.
Çekiç Güç’ün Türkiye’den ayrılması gerektiğini, ABD’nin Irak’ın kuzeyinde sözde “Kürt devleti” kurmaya çalıştığını söyleyen Eşref Bitlis’i taşıyan uçak 29 yıl önce düştü. Yakın silah arkadaşları olayın kaza değil suikast olduğu görüşünü ısrarla sürdürdü.
ABD’nin kirli planlarını deşifre eden Bitlis’in can verdiği olayla ilgili kaza dosyası mahkemede yıllarca sürüncemede kaldı, açıklanan her yeni belge şüpheleri daha da artırdı ve en sonunda savcılık, Orgeneral Eşref Bitlis’in 1993’teki ölümüne ilişkin soruşturmada, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle 2016’da “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Terör örgütünün arkasında ABD ve Batılı güçlerin olduğunu tespit eden Org. Bitlis, buna ilişkin görüş ve önerilerini zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a 22 Mart 1992 tarihinde rapor etmişti. Özal’ın da bu raporları, ABD’li yetkililere verdiği ve bu bilgilerden rahatsız olan ABD’nin de, CIA üzerinden Türkiye’deki Gladyo unsurlarını kullanarak suikastı planlandığı ileri sürüldü. Rahmetli Necmettin Erbakan hoca da, Bitlis’in katilinin Çekiç Güç olduğunu söyledi.
Bitlis’in şüpheli bir uçak kazasıyla şehit olduğu o dönemde, ülkemizde Uğur Mumcu başta olmak üzere çok önemli isimler birbiri ardına faili meçhul cinayetlere kurban gitti. İşin ilginç tarafı, bu faili meçhul cinayetlerin hepsinin de üstü örtüldü. Bu da söz konusu cinayetlerin Türkiyemiz’de rahatça cirit atan büyük Şeytan ABD ve siyonist İsrail’in emrindeki NATO/GLADYO tarafından işlendiği şüphesini güçlendirdi. Bitlis paşanın ve tüm Mehmetçiklerimizin intikamını büyük Şeytan ABD ve ırkçı İsrail’den alacağız inşallah.
Aziz Halkımız ve Değerli Basın Mensupları!
Kürecik ve İncirlik başta olmak üzere ülkemizdeki tüm ABD/NATO üsleri Anadolu’nun bağrına bir hançer gibi saplanmıştır. Bu üsler ülkemizde olduğu sürece ne biz ne de İslam dünyası güvende olmaz. İşte bugün Kürecik ve İncirlik üsleri Aksa Tufanı Savaşında siyonist İsrail’e destek sağlamaktadır.
54. Hükümetin başbakanı rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın buyurduğu gibi artık Anadolu’dan, ‘Bana ne Amerika’dan’ feryadı yükselmelidir. Milletimiz ABD ile stratejik ortaklığa son verilmesini ve ABD/NATO üslerinin kapanmasını istemektedir.
Ayrıca milletimiz; Azerbaycan’dan Bakü-Ceyhan boru hattı üzerinden ve Kuzey Irak’tan limanlarımıza gelen petrolün siyonist İsrail’e sevkiyatının bir an önce durdurulmasını, İncirlik üssünün derhal kapatılmasını, Antalya, Mersin, Kocaeli ve İskenderun limanlarından işgalci İsrail’e gıda ve meyve-sebze ihracatının durdurulmasını istemektedir.
Biz, bu ticaretin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Hükümet için artık icraata geçme vaktidir. Türkiye; Yemen ve Malezya’yı örnek almalıdır. Siyonist İsrail ile ticarete devam etmek, Kürecik ve İncirlik’i kapatmamak Filistin davasına ihanet etmek demektir.
Gazze, Batı Şeria, Kudüs ve Güney Lübnan’da siyonist saldırılara karşı şanlı bir direniş gösteren Hamas’ı, Kassam Tugayları’nı, İslami Cihad’ı, Kudüs Tugayları’nı, Hizbullah’ı, Gazze direnişine destek veren Yemen Ensarullahı’nı ve Irak İslami Direniş güçlerini selamlıyoruz. Yemen'i acımasızca bombalayan ABD, İngiltere, Avustralya, Hollanda, Kanada ve Bahreyn'i lanetliyoruz. Gazze'yi yalnız bırakmayan Yemen'i biz de yalnız bırakmayacağız inşallah. Hiç şüphesiz Direniş Cephesi er ya da geç zafere ulaşacak ve Şer Cephesi yenilecektir. Milletimizden madden ve manen Filistin direnişine olan desteğini devam ettirmesini ve meydanları terk etmemesini talep ediyoruz. Hükümetten de siyonist İsrail ile yaptığı anlaşmaları bir an önce iptal etmesini ve bu ihanete son vermesini istiyoruz.
Kıymetli Vatandaşlarımız ve Değerli Basın Mensupları!
1 Mart Cuma günü ‘NATO’ya ve Üslerine Hayır’ demek için yine bu meydanda buluşmak üzere hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz.
KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜNE HAYIR İNİSİYATİFİ