Aksa Tufanı'nın Önemli Kazanımları

Aksa Tufanı savaşında Filistin halkı ve direnişi ağır bedeller ödemiş olsa da, işgalci rejim ve onun destekçilerine karşı önemli bir zafer kazanmıştır. 

Görüntülenme: 37 Tarih: 05 Şubat 2025 17:00
Aksa Tufanı'nın Önemli Kazanımları

Tesnim'in hazırladığı analizde şu görüşlere yer verildi: Filistin halkının Siyonist İsrail rejimiyle mücadelesi, yalnızca 7 Ekim 2023'te başlamış bir süreç değildir. Tarihi olayları yakından takip edenler, bu çatışmanın kökenlerinin 1948'deki Nakba'ya kadar uzandığını iyi bilirler.

Aksa Tufanı'nın Tarihi Etkileri

Siyonistlerin 70 yılı aşkın süredir Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlar ve zorla göç ettirmeler, tarihin unutmayacağı olaylar arasında yer alıyor. Bugün Gazze, 1948'den bu yana süregelen işgal suçlarının canlı bir kanıtı niteliğinde.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde neden olduğu yıkım, yüz binlerce masum sivilin, özellikle de kadın ve çocukların hayatına mal oldu ve Filistin'in modern tarihindeki en büyük insani felaketlerden biri yaşandı. Ancak birçok kişinin sorduğu kritik soru şudur: İsrail, geride büyük bir yıkım ve soykırım suçu bıraktıktan sonra gerçekten bir zafer kazanmış sayılabilir mi? Filistin halkı ise tüm bu ağır bedellerin ardından bir kazanım elde edebildi mi? Bu soruların yanıtı için İsrail'in Gazze'de belirlediği hedeflerine ulaşıp ulaşamadığını analiz etmek gerekiyor.

1- Aksa Tufanı: Filistin İçin Kritik Bir Dönüm Noktası

Filistin topraklarında bugüne kadar birçok ayaklanma ve direniş hareketi yaşandı. Ancak Aksa Tufanı, Filistin mücadelesinde yeni bir dönemi başlattı ve Arap dünyasının Siyonist rejime karşı verdiği savaşların en büyüklerinden biri olarak tarihe geçti.

Bu operasyonun temel amacı Filistin topraklarını tamamen kurtarmak olmasa da, Filistin davasının unutulmasını engelledi. Ayrıca uluslararası kamuoyuna, İsrail'in ve destekçilerinin Filistin meselesini ortadan kaldırmasına izin verilmeyeceğini gösterdi.

ABD'nin sınırsız askeri ve siyasi desteğine rağmen İsrail, Hamas'ı ortadan kaldırma ve Gazze'yi tamamen kontrol altına alma hedeflerine ulaşamadı. Gazze'de Hamas savaşçıları hala varlığını sürdürüyor.

2- Siyonist İsrail’in Güvenlik Paradigmasının Çöküşü

Aksa Tufanı, İsrail'in istihbarat gücüne yönelik büyük bir darbe oldu. Şin Bet, Mossad ve askeri istihbarat birimlerinden oluşan İsrail güvenlik mekanizması, dünyanın en güçlü istihbarat yapılarından biri olarak görülmesine rağmen bu saldırıyı öngöremedi.

Direniş, kısıtlı imkanlara rağmen İsrail’in güvenlik sistemini etkisiz hale getirdi. Bu başarısızlık, İsrail’in askeri ve istihbarat kurumlarında derin krizlere ve üst düzey istifalara yol açtı.

3- İsrail Ordusunun Yenilmezlik Miti Çöktü

Batı’nın desteğiyle dünyanın en gelişmiş ordularından birine sahip olan İsrail, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısını durdurmakta başarısız oldu. İsrail ordusunun komutanları bile bu operasyonu tarihin en etkili komando saldırılarından biri olarak tanımladı.

Gazze’deki Filistin direniş grupları, sınırlı kaynaklarla 15 aydan uzun süre boyunca savaşarak İsrail’i yıpratma savaşına sürükledi. İsrail’in savaşta verdiği kayıplar da dikkat çekici boyutlara ulaştı.

4- İsrail'in Savaş Stratejisindeki Başarısızlık

Gazze savaşının başlangıcında İsrail, Hamas’ı yok etmeyi ve Gazze üzerindeki denetimini tamamen sağlamayı hedeflediğini duyurdu. Ancak bugün gelinen noktada, Hamas hâlâ Gazze'nin çeşitli bölgelerinde varlık gösteriyor ve faaliyetlerini sürdürüyor.

Netanyahu hükümetinin savaşın temel amaçlarından biri olarak gösterdiği İsrailli esirleri kurtarma hedefi de başarısızlıkla sonuçlandı. İsrail yönetimi sonunda ateşkesi ve esir takasını kabul etmek zorunda kaldı.

5- Irkçı İsrail’in Medya Manipülasyonunun Çökmesi

İsrail’in Gazze’deki savaş suçları dünya genelinde geniş yankı uyandırdı. İsrail ordusunun özellikle kadın ve çocuklara yönelik saldırıları, uluslararası kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. ABD ve Avrupa’da İsrail karşıtı protestolar artarken, üniversitelerde öğrenci hareketleri de Filistin davasına destek verdi.

Filistin halkı, ağır bedeller ödemesine rağmen mücadeleyi bırakmadı ve topraklarından vazgeçmeyeceğini bir kez daha gösterdi.

6- Filistin'in Tarihinin Yeniden Yazılması

Aksa Tufanı Harekatı sırasında Filistinli savaşçılar, 1948'de işgal edilen topraklara girerek mücadelenin sınır tanımadığını ortaya koydu. Bu durum, Filistin direnişinin nihai hedefinin işgal altındaki tüm toprakları özgürleştirmek olduğunu gösterdi.

7- Filistin Halkının Direnişe Verdiği Güçlü Destek

Aksa Tufanı, Filistin halkının direnişe olan desteğini daha da pekiştirdi. Filistinliler, yaşanan tüm insani felaketlere rağmen direnişi desteklemeye devam etti.

Yapılan anketler, Filistin halkının büyük bir çoğunluğunun Aksa Tufanı operasyonunu desteklediğini ve gelecekte Gazze’nin yönetiminde Hamas’ı görmek istediğini ortaya koydu.

8- Filistin Direnişinin İsrail'e Koşullarını Kabul Ettirmesi

İsrail, savaş boyunca birçok şart öne sürse de, nihayetinde Hamas’ın belirlediği koşullara boyun eğmek zorunda kaldı. İşgalci güçler, Gazze'den çekilmeyi ve binlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını kabul etti.

Gazze’nin yeniden inşası da ateşkes anlaşmasının maddeleri arasında yer aldı. Bu, İsrail’in istemediği bir durumdu çünkü Tel Aviv yönetimi Gazze’yi tamamen yok etmeyi ve Filistinlileri göçe zorlamayı hedefliyordu. Ancak Filistin direnişi, bu planı başarısızlığa uğrattı.

9- Direnişin Bölgesel Dayanışmayı Güçlendirmesi

Aksa Tufanı, İsrail’e karşı bölgesel direnişin birleştirici bir güç haline gelmesine katkı sağladı. İsrail’e karşı savaşan güçler arasında ciddi bir dayanışma oluştu. Hizbullah, Yemen, Irak ve İran gibi aktörler, Filistin direnişine destek vermeye devam etti.

10- Batı’nın Çifte Standardının Ortaya Çıkması

Aksa Tufanı, Batı’nın İsrail’e verdiği koşulsuz desteği gözler önüne serdi. ABD ve Avrupa’nın insan hakları söylemleri ile Gazze’de yaşanan katliamlara verdikleri destek arasındaki çelişki, dünya genelinde tepkiyle karşılandı.

Sonuç olarak, Filistin halkı ve direniş güçleri büyük bedeller ödemiş olsa da, İsrail’e karşı tarihi bir zafer kazanmayı başardı. Aksa Tufanı’nın dünya gündeminde bıraktığı etkiler, zamanla daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Yorumlar