'Netanyahu'dan daha tehlikeliler'

İsrailli Arap milletvekili Hanin Zubi seçimler öncesinde Al Jazeera'ya konuştu, Netanyahu'nun rakiplerinin, ılımlı söylemlerine rağmen farklı düşünmedikleri için daha tehlikeli olduğunu belirtti.  

Görüntülenme: 1242 Tarih: 12 Şubat 2015 19:43
'Netanyahu'dan daha tehlikeliler'

Aralık ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Maliye Bakanı Yair Lapid ve Adalet Bakanı Tzipi Livni'yi koalisyon hükümetinden kovmasının ardından ülkede erken seçim kararı alındı. Netanyahu erken seçim kararı alırken, "Hükümetimde herhangi bir muhalefete müsamaha göstermeyeceğim" ifadelerini kullanmıştı.

Ülkede 17 Mart'ta yapılacak olan seçimler yıllardan beri İsrail vatandaşlığına sahip olduğu halde ayrımcılığa uğrayan 1,7 milyon Filistinli için de ayrı bir önem taşıyor. Hayfa merkezli Adalah Kanuni Merkezi'ne göre, ayrımcı ifadeler içeren 50 kanun maddesi Filistinlilerin devlet kaynaklarına erişimini kısıtlayıcı önlemler içeriyor. 

Kamuoyunda 'Hanin Zubi tasarısı' olarak bilinen yeni bir kanun tasarısı ise "savaş zamanı veya düşman bir devlete veya bir terör örgütüne yönelik askeri bir harekât sırasında İsrail devletine yönelik askeri mücadeleye destek talep eden kişinin" parlamentodan ihraç edilmesini öngörüyor. 

Beled Partisi üyesi olan Zubi İsrail'deki Netanyahu başkanlığındaki hükümeti, politikalarından dolayı sık sık eleştirmesiyle biliniyor. Zubi Al Jazeera'ye konuştu.

Yaklaşan İsrail parlamento seçimleri öncesi Filistinli seçmenlerin en önemli meseleleri neler?

En önemli şey siyasi ayrışmayla savaşmak ve demokratik araçlara olan güven eksikliği. (İsrail'deki) Filistinliler İsrail parlamentosu Knesset'e daha az güven duyuyorlar. Bu İsrail politikalarının bir sonucu, ancak aynı zamanda orta yolcuların sessizliğini ve soldakilerin ise yenilgisinin bir ürünü. 

Tüm demokratik araçları etkili bir şekilde kullanmadık. İsrail politikalarına ve ırkçılığına karşı sesimizi yükseltmek için yeterli miktarda halk mücadelesinin içinde yer almadık. Filistinlilerin memnuniyetsizliği son 20 yıldan bu yana sadece parlamentoyla ilgili araçları kullanmadaki etkisizliğin sonucu. Halk mücadelesi demokratik yöntemleri tamamlayabilir. Filistin meselesine yönelik elimizdeki bütün araçları tüketmek zorundayız.

Analistler yaklaşan seçimleri İsrail'deki Likud, Yahudi Evimiz gibi sağcı Siyonist partiler ile orta yolcu eski Adalet Bakanı Tzipi Livni'nin Hatnuah Partisi gibi partiler arasında bir savaş olarak tanımlıyor. Peki bu İsrail'deki Filistinliler için ne demek oluyor?

İsrail'deki orta yolcuların Başbakan Netanyahu hakkındaki temel eleştirisi Netanyahu'nun stratejisinin 'sadece statükoyu sürdürmek olması'. Netanyahu'nun nihai bir anlaşma imzalayarak Filistin meselesini çözmek istemediğini söylüyorlar. Bence Livni ve (Isaac) Herzog'u statükoyu Netanyahu'dan daha iyi sürdürme kabiliyetine sahip. Bu tehlikeli. Netanyahu uluslararası toplumun çıkarları ve ABD'nin barış sürecindeki politikalarını hiçe saydı. Çok kibirliydi, yeni yerleşimler inşa etmek ve eskilerini de genişletmek politikasını güttü.

Netanyahu Filistin meselesini çözmeden veya herhangi bir çarpıcı siyasi değişiklik yapmadan uluslararası toplumu tatmin etmek isteyen Livni veya onun gibi bir başkasındaki siyasi anlayışa sahip değil. 

1967 sınırlarına çekilmeyecekler. Filistin Yönetimi'ne yapacakları teklif Filistinlilerin kabul edebileceğini çok ama çok uzağında. 
Livni ve Herzog, Netanyahu'nun sert ve ırkçı hitabetini kullanmıyorlar, ancak buna rağmen Negev ve Galilee bölgelerini Yahudileştirme politikalarına devam edecekler ve Kudüs'ü İsrail'in 'birleşik ve bölünmek başkenti' olarak kurumsallaştırma çalışmalarına devam edecekler.

Tüm bu meselelerde bir fark görmüyorum. Aslında daha fazla tehlikeliler çünkü uluslararası topluma seslenirken daha ılımlı bir siyasi söylem kullanıyorlar.

İsrail'i hesap verilebilir kılacak tek yol uluslararası anlamda soyutlanmasıdır. Filistinliler olarak İsrail'in kendi içinden değişeceğine inanmıyoruz. Dünyanın İsrail ile siyasi ve ekonomik seviyede tüm ilişkiler, dondurması ve onu izole etmesi lazım. İsrail politikalarının bedelini ödemedikçe as değişmeyecek.

Birleşik bir Filistin seçim listesi oluşturulmasında aşılması gereken en zor engeller neydi?

Üç temel siyasi akım Birleşik Arap Partisi'nde bir araya geldi. Hiçbir parti ideolojisinden ve siyasi platformundan vazgeçmedi. Milliyetçi Beled Partisi hâlâ tüm vatandaşlar için bir devlete inanıyor. Komunistler ise hâlâ Beled'in katılmadığı bir şekilde (Araplar ve Yahudiler için) iki ulus devletli bir çözüme inanıyor. İslami partiler ise hâlâ cinsiyet eşitliğine inanmıyor.

İsrail tarihindeki en sert sağcı siyasi kampanyayla karşı karşıyayız. Mikro seviyedeki stratejik farklar şu an en önemli meseleler. Sahadaki duruma bakarsak İsrail topraklara el koymanın yanında evleri de yıkıyor. Filistinliler şiddet ve yoksulluğa göğüs geriyor. Arap Knesset üyeleri ve siyasi aktivistler de zulme uğruyor. 

Şu an tek bir devlet mi yoksa iki devlet mi konusunu tartışma zamanı değil. Şimdi günlük hayatımızı ve sahadaki durumu daha iyi konuma getirmek zorundayız. 

Devlet sağa kaydıkça bizim ideolojik farklılıklarımız da daha belirsizleşiyor. Konu kadınların eşitliği ve bireysel özgürlüklere gelince Filistinliler için bu konuların Knesset'te yeri yok.

Bu bizim topluluklarımız içinde tartışılmalı. Bu kültürümüzü, kimliğimizi ve sosyal değerlerimizi tanımlamaya nasıl karar verdiğimizle ilgili. Bu konu Arap Yüksek Takip Komitesi'nde, Arap siyasi partileri arasında ve farklı sivil toplum örgütlerinde tartışılmalı.

Yeni siyasal birlik bir güven kültürü ve normal bir siyasi kültür oluşturacak. Bu bizim biz birimizle yüz yüze konuşarak ve aramızdaki farklılıkları azaltarak siyasi farklılıklarımızı müzakere etmemize fırsat sağlayacak. Bu daha önce gerçekleşmemiş bir yöntemle siyasi anlaşmazlıkları tartışmak için iyi bir altyapı.

İsrailli milletvekilleri son yıllarda sürekli olarak size ve sizin siyasi pozisyonunuza odaklanıyor, ancak geçen yazdan bu yana yükselen bir biçimde sizi Knesset'ten atmaya çalışmaya başladılar. Bu stratejinin amacı ne?

İki sebep var. Birincisi ideolojik, ikincisi ise ucuz bir siyasi taktik. (Likud Partisi'nin üst düzey üyesi) Danny Danon ve (Dışişleri Bakanı) Avigdor Lieberman gibilerinin seçmenlere vadedecek hiçbir şeyleri yok. Bana zulmetme kampanyaları ucuz siyasi politikalarının bir ürünü olarak dizayn edildi. Benimle ilgili değil, siyasi manevralarıyla ilgili. 

Diğer sebep ise doğasında daha ideolojik. İsrail'in her daim 'iyi Araplar' ile diğer Filistinlileri birbirinden ayrı tutma stratejisi var olmuştur. 'İyi Arap' İsrail'de Filistinlilerin bireysel hakları için mücadele eden, ancak bunu yaparken İsrail'in kırmızı çizgilerini asla geçmeyecek kişileri ifade ediyor. 'İyi Arap', yarı Arap, yarı İsrailli, Siyonizm'e kafa tutmaz, İsrail'in kimin 'terörist' kimin ise 'özgürlük savaşçısı' olduğuyla ilgili tanımlamasını kabul eder. Temel bir siyasal başlangıç noktası olarak İsrail, orduyu eleştiren İsrail vatandaşı Arapları istemiyor.

Ayrıca bir kadın olduğum gerçeği var. İsrail'in (ana akım) siyasal kurumunun benden kadın olarak bir beklentisi var. Sanırım erkek olsam bu çok farklı olurdu, ancak daha genç bir nesli temsil eden bir kadınım. Genç kuşak Filistinliler beni 50'sinde veya 60'ında bir Filistinli erkekten daha fazla kendileriyle ilişkilendiriyor.

İdeolojik bakış açısından baktığımızda, İsrail için bana zulmetmek bazı genç Filistinliler için yıldırıcı olması açısından çok önemli Birçok İsrailli lider benim sadece cinsiyet meseleleri ve diğer iç sosyal sorunlara odaklanacağımı ve bunun için mücadele edeceğimi umdu. Ancak (Filistinli kadınlar için) feminist mücadeleyi ulusal mücadelemizin bir parçası olarak görüyorum.

İsrail'de birçok aktivist Filistinlilere seçimleri boykot etme çağrısı yapıyor. Bu aktvistler Knesset'teki Arap milletvekillerinin ayrımcı yasalar ve polis vahşeti dalgasına etki etmek konusunda başarısız olduğu görüşünde. Onlara ne söylersiniz?

Benim bu boykotla ilgili tek kriterim bu stratejinin bizi güçlendireceğinden emin olmamızdır. Eğer boykot kolektif değil de bireysel bir kararsa ben buna katılmıyorum. Siyasi katılıma alternatif olarak yeni bir siyasi mücadele öngörmeyen bir boykot yeterli değil.

Boykot eğer sadece Knesset'e katılmayı reddetmekse, stratejik seviyede ben buna katılmıyorum. Eğer boykot organize bir sivil itaatsizlik kampanyası veya başka bir kesin modelle birlikte gerçekleşirse, o zaman bunu Filistinlileri ve siyasi mücadelemizi güçlendirecek bir araç olarak görürüm. 

Bir alternatif olmadan, seçimden bir sonraki ne yapmamız gerekecek? Sağcı Siyonist partilerle karşı karşıya gelecek halka ne söyleyebiliriz?

Patrick Stirckland - Al Jazeera 

Yorumlar