Bülent Yıldırım, İHH Genel Merkezi’ndeki basın toplantısında, Mavi Marmara davasının peşini bırakmadıklarını bildirerek, İsrail’in mutlaka yargılanması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Gelinen süreçte Türkiye’de açılan Mavi Marmara davasında, mahkemenin İsrailli yetkililere tutuklama kararı verdiğini hatırlatan Yıldırım, “Biz, kırmızı bültenin Interpol’e gitmesini istiyoruz. Bizim anlamadığımız bir konu; Türkiye niçin bağımsız yargının aldığı kararı Interpol’e göndermiyor?” diye sordu. Yıldırım, kararı durduran bürokratlar için suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka kalkmadan ilişkilerin düzelemeyeceğini ileri sürdü. İsrail’in, davadan vazgeçmeleri karşılığında şehit yakınlarına 1 milyar dolar teklif ettiğini kaydeden Yıldırım, “Buradan da savcılara suç duyurusunda bulunuyorum. Arkadaşlarımıza tehditler geldi. İsrail’de bizi tutuklarken ‘Sizi Türkiye’de öldüreceğiz’ diye tehdit ettiler” ifadelerini kullandı.

GEREKİRSE ULUSLARARASI ADALET DİVANI’DA BAŞVURU YAPILMALI

Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Milosevic’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın başsavcılığını yapan Prof. Sir Geoffrey Nice de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yapılan başvurudan sonra göreve geldiğini ve davanın içeriğini daha ileri götürmek için çalışmalara başladıklarını söyledi.

Nice, davayla ilgili ilk yapılan başvurudan sonra soruşturma başlatılmamasının sebebinin, İsrail ile karşı karşıya gelmemek olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk başvurudan sonra 18 ay geçti ki bu cevap verilmesi için uzun bir zamandır. Cevapta da İsrail’in yaptığı operasyonun savaş suçu olduğu belirtilerek, suçun kendisinin geçerliliğinin büyük olmadığı iddia edildi. Bu verilen kararın yanlış olduğunu anlatmak için ön mahkemeye başvuru yapıp itirazımızı belirttik kendilerine. Çünkü suçun büyüklüğü sebebi geçerli bir sebep değildi. Şu anda yapılan adli başvurular, özellikle uluslararası ve yerel mahkemeye yapılan başvurular, tabii ki mağdurların yapması gereken büyük çalışmalardır. Şu anda bunlar yapılıyor. Tabii mağdurların yaptığı başvurulardan adalet beklemesi normaldir. Yalnız beklentilerin iyi dengelenmesi lazım. Bu tür mahkemeler sonucunda illa cezalandıramayabiliriz suç işleyenleri ya da istediğimiz tazminatı alamayabiliriz. Ancak bu davaya gönül verenler, mağdurlar, yakınları ve kurumlar bu davanın peşine düşmeli ve gerekirse Uluslararası Adalet Divanı’na da başvuru yapılmalı.”

İsrail’in Mavi Marmara’ya saldırısında hayatını kaybeden Çetin Topçuoğlu’nun eşi ve aktivist Çiğdem Topçuoğlu da 5 yıllık süreç içerisinde yaşamadıkları mağduriyet kalmadığını vurgulayarak, kırmızı bültenin Interpol’e gönderilmesi konusunda Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan destek istedi.

cafesiyaset