Hamas'tan İran Açıklaması

İsrail’in son Gazze saldırısına, Hamas-Fetih uzlaşmasına, gelecek seçimlere, Filistin-İsrail görüşmelerine, Filistin’in geleceğine, Hamas-İran ilişkisine ve Mavi Marmara davasına ilişkin konuşan Hamas Dış İlişkiler Sorumlusu Usame Hamdan, Mavi Marmara davası konusunda da şehit ailelerine asla davadan vazgeçmemelerini söyledi.  

Görüntülenme: 1597 Tarih: 03 Nisan 2015 11:05
Hamas'tan İran Açıklaması

Hamas Dış İlişkiler Sorumlusu Usame Hamdan, çeşitli etkinliklere katılmak için Türkiye’ye geldi. Hamdan, katıldığı seminerde Millî Gazete Muhabiri Timuçin Mercanoğlu’na önemli açıklamalarda bulundu.

İsrail’in son Gazze saldırısına, Hamas-Fetih uzlaşmasına, gelecek seçimlere, Filistin-İsrail görüşmelerine, Filistin’in geleceğine, Hamas-İran ilişkisine ve Mavi Marmara davasına ilişkin konuşan Hamdan, Mavi Marmara davası konusunda da şehit ailelerine asla davadan vazgeçmemelerini söyledi. Hamdan, “İsrail nasıl hareket ederse etsin, irade sahibi olan taraf onu sıkıştırabilir. Daha fazla baskı, İsrail’in daha iyi öneride bulunmasını sağlayacaktır” dedi.

İsrail’in Son Gazze Saldırısı

İsrail’in son Gazze saldırısı ve Mısır’ın Refah kapısını katmasını nasıl yorumluyorsunuz?

İsrail’in Gazze’ye ve Filistin’e yaptığı saldırıları anlamak için İsrail aklını iyi bilmek gerek. Çünkü İsrail, Filistin’de direniş hareketi olmasından rahatsız. Filistin topraklarında 1948’den bu yana şekillenen yerleşik bir direniş hareketi var. Bu direniş hareketi oluşmadan önce Ürdün ve çevre ülkelerde küçük direniş grupları vardı. Bunlar daha çok milli hedefleri olan direniş gruplarıydı. Bugün ise İslami direniş tam anlamıyla yerleşik bulunmaktadır. İsrail’i asıl korkutan şey de budur. Bu hareketin varlığı, İsrail’in işgalci olduğunun ispatıdır. Hamas, her ne kadar Gazze’de yerleşik olsa da Filistin’in tüm bölgesinde yaşayan kardeşlerimize güven vermektedir. Hamas’ın varlığından ve İsrail’e karşı başarısından dolayı uluslararası güçler Filistin-İsrail arasındaki çekişmeyi gözden geçirmektedirler. İsrail, 2008-2010’daki Filistin saldırısında anladı ki, Hamas’ı yok etmek mümkün değil. Geçtiğimiz aylardaki son saldırısını da direniş hareketini bitirebilmek için uzun tuttu. Ama başarılı olamadı. İsrail, ayrıca bölgedeki devletlerin yönetimlerini kendi yandaşlarıyla değiştirmek suretiyle de direnişi bitirebileceğini düşünüyor. Dört yıldan beri bölgede bir değişim yaşanmakta. İsrail, Hamas’a baskı kurmayı yeni bir şey intibaı vermeye çalışıyor. Bölge devletlerinin Filistin meselesine destek vermemesinden İsrail’i cesaretlendirdi ve Filistin’e ağır saldırıda bulunmasına neden oldu. 

Filistinli Gruplar Arasındaki Uzlaşı

Hamas ve Fetih arasındaki Filistin barışı konusunda mutabakat sağlanabildi mi? Hangi aşamada?

Dört yıl önce Filistin içerisinde bir uzlaşı gerçekleştirdik. İlk olarak genel seçim hazırlık sürecine girildi. Filistin müesseseleri arasında koordinasyon oluşturuluyor. Refah sınır kapısının da açılması için görüşmelere başladık. Ne yazık ki, Abbas ve Ulusal Birlik Hükümeti uzlaştığımız konularda adım atmıyor. Bu birliğin devam etmesi için var gücümüzle bastırıyoruz. Biz, Filistin’in bölünmesini istemiyoruz. İsrail, yapılacak seçimleri engellemek için birtakım girişimlerde bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde İsrail açıklama yaptı. Buna göre Kudüs’te seçim yapılmayacak. Yine Batı Şeria’da da seçimlerin yapılmasını engellemek istiyorlar. İsrail, Oslo Anlaşması’nı kabul etmeyen adayları gözaltına alıp seçime girmelerini engellemekle tehdit ediyor. Bu şartlar altında seçimlerin yapılması mümkün gözükmüyor.

Mısır Yargısının Hamas Hakkında Terörist Kararı

Mısır yargısının Hamas hakkında terörist kararı vermesini nasıl yorumluyorsunuz?

Hamas’ı terör örgütü olarak kabul eden yargı kararı, Mısır yargısını ilgilendiren bir faciadır ve Hamas ile ilgisi yok. Bu, Mısır’a ve onun iç sorunlarını çözmeye hizmet etmez. İç sorunların çözümü Mısırlılar arasında olur. İç sorunları dışarıya aktarmaya çalışmak sorunları çözmeyecektir. Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlayan 2 taraf vardır bunların biri İsrail, diğeri ise onun destekçileri. Hamas, Mısır’ın onlardan biri olmamasını diliyor. Bu karar, Mısır yargısını küçük düşürüyor. İsrail’in daha önce Hamas’ı terörist olarak suçladığı herkes tarafından biliniyor. Düşmanının seni bu şekilde suçlaması anlaşılabilir, Avrupa da onu takip etti ancak Avrupa geri çekiliyor.

Filistin Meselesinin Geleceği

Son 100 yıldır ümmetin yarayan kanası olan Filistin meselesinin geleceği nasıl olur?

Filistin meselesi 1917’de başladı. O günden bu yana ne İngilizler ne de diğerleri asla Filistinlilerin haklarını bitirmede başarılı olamadı. Filistin 90 yıl öncesine göre daha güçlü. İsrail, bugünkü gücünden daha güçlü olamayacak. 1967 savaşında İsrail 4 Arap ülkesini yenmişti. 6 saat içerisinde mevcut toprağından fazlasını daha işgal etmişti. İsrail, 1982’de Lübnan’ın içine girebilecek orduya sahipti. Bu güce sahip olan İsrail, ilk intifada da yenilgiye uğramıştı. Gazze’ye son saldırısında da büyük yenilgiye uğramıştır. Her ne kadar İsrail’in operasyonel gücü artsa da direniş karşısında git gide zayıflamaktadır. Filistinlilerin başına ne kadar bomba yağdırsalar da zafere ulaşacakları bir gösterge yok. İsrail, artık gücünü Batı’dan almıyor. Bütün heybetini kaybetti. Şu an Batı’daki desteğini kaybediyor. İsrail’i korumak anlamında sesini yükseltse de Batı sorumluluk almaktan kaçınıyor. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, gelecek günler Filistinlilerin olacaktır.

Gazze’de Yenilen İsrail’i Şaşırtan Olaylar

İsrail’in teknolojik üstünlüğe sahip olmasına karşın son Gazze saldırısında başarısız olunması Siyonist İsrail yönetimin beklediği bir sonuç muydu?

İsrail, Gazze’deki direnişin bu kadar güçlü olacağını tahmin edemedi. İsrail, direniş hareketinin farklı atraksiyonlarıyla karşılaştı. Füzelerin mevzileri arttı. İsrail’e ilk defa denizaltından saldırı gerçekleşti. İsrail, her ne kadar basına baskı uygulasa da kayıplarını gizleyemedi. Gazze’ye girmeye çalıştıkları kara operasyonunda ciddi bir barikatla karşılaştılar ve başarısız oldular. Bu savaşla İsrail, direniş gruplarıyla sıcak çatışmaya giremeyeceğini öğrendi.

İsrail, direnişin yalnız olmadığını ve halkın direnişe destek olduğunu gördü. Filistin halkının direnişin karşısında olacağını tahmin ediyorlardı. Bu nedenle de saldırının dozunu yüksek tuttular. Savaşın ilk üç gününde Gazze’ye atılan bomba ve füze sayısı 2008-2009’daki 23 gün süren savaşta kullanılan füze ve bomba sayısından daha fazlaydı. Son savaş 21 gün sürdü. Savaş süresince bütün şiddete rağmen halk direnişin yanında durdu. Siyasi olarak karşımızda olan kesimde, bu savaş süresince bizim yanımızda oldular.

Bölge halkının yanı sıra Müslüman coğrafya ve Avrupa’daki kardeşlerimiz direnişe destek için sokaklara çıktılar. Aslında İsrail, Müslümanların kaos içindeki Mısır, Suriye, Libya’yı düşünmekten Filistin meselesini boşlayacaklarını düşünüyordu. İsrail, bundan sonra hangi savaşa girerse girsin ciddi zarar görecekti. İsrail, Filistin’e karşı düşmanlığını sürdürse de İsrail’in yakın gelecekte Filistin’e bir saldırısını beklemiyoruz. İsrail’in bize saldırmasını istemiyoruz. Ama saldırırsa göreceği vardır.

Hamas-İran İlişkisi

Hamas’ın Suriye’de Esad rejimine karşı tutumu İran’la ilişkilerinize herhangi bir zarar verdi mi?

Hamas, bölgedeki tüm Müslüman ülkelerle açık görüşmeler yapar. Ülkelerle ilişkilerimizde birinci önceliğimiz Filistin’in hukukunun gözetilmesidir. Hamas bağımsız bir harekettir. Suriye konusundaki görüşümüz, Suriye halkının özgür olduğudur. Hamas olarak Suriye yönetiminden daha önce büyük destek görmemize rağmen bu görüşümüzü açıkça beyan ettik. Ama bu konunun İran’la aramızı bozmasına izin vermedik.

Mavi Marmara Davası

Mavi Marmara davası konusunda İsrail’in Türkiye’ye tazminat ödemeye yönelik çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu önerinin iki esas konuya delalet ettiğine inanıyorum. Birincisi, baskı yapabilirsin. Diğeri ise yenik düşer ve taviz verebilirsin. Önemli olan hak sahiplerinin baskıya devam etmesidir. İsrail, ümmetin ve Türk halkının Filistin davasına olan desteğini sonlandıracağını zannetti. İsrail hayal görüyor. Mavi Marmara gemisine baskın yaparak Türklerin Filistin’e desteğini engelleyeceğini zannetti ancak kendisine karşı yeni baskı kapısı açtı. Bu nedenle, İsrail nasıl hareket ederse etsin, irade sahibi olan taraf onu sıkıştırabilir. Daha fazla baskı, İsrail’in daha iyi öneride bulunmasını sağlayacaktır.

 

 

 

Milli Gazete

Yorumlar