İsrail’in Ocak 2015’te Kuneytra yakınındaki Golan cephesini inceleyen İranlı bir general ve Hizbullah komutanlarına yaptığı hava saldırısının ardından İran ve Hizbullah tarafından inşa edilen askeri altyapının ifşa edilip ortadan kaldırıldığı değerlendirmesi yapılıyordu.

25 Nisan 2015’te dört militanın patlayıcı yerleştirme hedefiyle Golan Tepelerinin kuzeyine sızma girişimi başarısız kalmakla birlikte bu değerlendirmenin yanlış olduğunu gösterdi. Dahası, bu girişim Hizbullah’ın Suriye ordusunun hakimiyetindeki Dürzi köylerinden savaşçı toplama çabalarını açığa çıkardı. Hizbullah’ın Dürziler içersindeki aktivitelerine, İsrail kontrolündeki Golan’da yer alan Mecdel Şems’in bazı sakinlerini ve bazı Dürzi eylemcilerini İsrail karşısında askeri eylemler gerçekleştirmek için örgütlemeyi başarmış Samir Kuntar önderlik ediyor.

Böylece Hizbullah faaliyetlerini sadece Golan Tepeleri içinde coğrafi olarak geliştirmiş olmuyor aynı zamanda kendisine ait yeni “Suriye Hizbullahı” teşkilatını da buna dahil ediyor. Teşkilatın ilk lideri Ocak ayındaki hava saldırısında ölen Cihad Muğniye idi ve önderlik bir Dürzi olan Samir Kuntar ile yer değiştirdi.

Suriye toplumunun çeşitliliği içinde Dürziler de Esad rejimini Sünni cihadistler karşısındaki en iyi garantörleri olarak gördüklerinden Aleviler ve Hıristiyanlarla aynı pozisyonu paylaşıyorlar.

Hizbullah’ın misillemesi

Hizbullah önderi Hasan Nasrallah  Dürzi savaşçılardan oluşan dört kişilik timinin İsrail tarafından durdurulmasına henüz resmi bir cevap vermedi. Fakat Nasrallah’a yakın olan Al Akhbar editörü İbrahim Emin, Hizbullah’ın bu başarısız operasyondan gerekli dersleri çıkaracağını ve yetenek ve kapasitesini geliştirerek askeri aktivitelerini arttırmaya devam edeceğine inandığını söyledi.

Hizbullah’ın Suriye ya da Lübnan toprakları içinden intikam planladığı biliniyor. Nasrallah’ın bakışına göre Hizbullah’ın İsrail karşıtı eylemlerinin hangi cepheden geleceğinin önemi yok; Hizbullah nereden yapabiliyorsa cevabını oradan verecek. Dahası Hizbullah’ın askeri faaliyetlerinin Suriye’deki Dürzi toplumu içinde -sınırın iki yakasındaki taraflarca-  yaygınlık kazanması İsrail için yeni bir meydan okuma anlamına geliyor. Sınırdaki hadiseler daha büyük bir askeri çatışmayla sonuçlanabilir.

İran’ın askeri bir gerginliğin artışını durdurmak için çalışacağını varsayılabilir; en azından bu Haziranda Cenevre’de imzalanması beklenen nükleer anlaşmaya varmadan önce.

Shimon Shapira

jcpa.org

medyasafak