Geçtiğimiz Salı akşamı İsrail askeri birliği Filistin Direnişçilerinden birini Gazze hududunda öldürdüğünü açıkladı. Şehit edilen bu kişi Ebu Bilal künyeli, Ahmed Şerif es-Serhî'den başkası değildi. Siyonist İsrail'in Ahmed'i öldürme gerekçesi, sınırda Kanas uzun menzilli silahıyla düzenlediği “suikast”lardı; oysa son savaşta binlerce Gazzeli gibi Ahmed'in de evini yerli bir eden ve yüzlerce cana kıyan yine bu Siyonist rejimdi.
Vatanını savunan bu Filistinli, İsrail askeriyesi ve istihbarat birimlerinden ŞABAK tarafından eşgüdümlü sürdürülen operasyon neticesinde vuruldu. Üstelik yeni bir eylem hazırlığında olduğu bildirildi.
Ahmed Şerif kim? Gerçekten bir “suikastçı” mı? Mahalli kaynakların beyanlarına göreAhmed Şerif Gazze'de son zamanlarda adını duyurmaya başlayan, Şiî olduğu ve İran'ı desteklediği gerekçesiyle de henüz tam anlamıyla desteklenmeyen Sâbirînhareketinin askeri kanat sorumlusu. Ahmed 27 yaşındaydı ve kendiyle beraber yedi Filistinli genç daha Siyonist rejim askerleri tarafından vuruldu. Aynı kaynaklar, şehidin Gazze ortasında bulunan Deyru'l-Belh muhitinin sorumlusu olduğunu ifade etmekteler.
Sâbirîn hareketinin açıklamasına bakıldığında Ahmed Şerif'in, hareketin askerî kanadının Resûlü'l-A‘zam Tugayı'nın sorumlusu olduğu görülmektedir. Söz konusu açıklamada, Ahmed Şerif es-Serhî'nin şehadetiyle iftihar edildiğinin altı çizilerekAhmed'in keşif ve gözlem görevinde olduğunu, Siyonist rejimden gelebilecek her hangi bir saldırıya karşı hazırlık amacıyla gözetleme yapıldığı bildirdi. Mevcut haberler bir bütün olarak değerlendirildiğinde Ahmed Şerif'in yanındaki yedi Filistinli gencin de Sâbirîn hareketi adına bu operasyonda yer aldığı anlaşılmaktadır.
Tüm bunların ötesinde Sâbirîn hareketi, Ahmed Şerif'in şehadetinin tüm Filistin'i korumak için gerçekleştiğine; Gazze'nin, Kudüs'ün ve Batı Şerîa'nın bölünmez bütünlüğüne; dökülen her damla kanın Filistin'in bekâsı için olduğuna dikkat çekmesi üzerinde durulup düşünülmesi gereken husustur.
Ahmed Şerif haricinde hareketin en önde gelen isimlerinden ve görünen yüzü olan Şeyh Hişam Salim'e de 9 Ekim'de de başarıya ulaşmayan bir suikast girişimi gerçekleştirilmişti.
Tüm bunlar Siyonist rejimin Sabirîn hareketinin gelecek günlerde ivme kazanacak gücünden çekindiğine yorumlanabilir. Zira Fetih yönetiminin İsrail ile neredeyse ortak hareket ettiği, Hamas'ın ise son zamanlarda Direniş ekseninde bazı çatlaklarda yol alma teşebbüsleri İran, Hizbullah ve Direniş ekseninin diğer cepheleri ve Sabirîn hareketi arasında bir koordinasyona neden olabileceğinden, hareketin yönetici ekibi yok edilmeye ve böylece hareket henüz tam gücünü kazanmadan yok edilmeye çalışılmaktadır.
intizar.web.tr