İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani Dezful’da bir cenaze konvoyuna düzenlenen saldırının Suud istihbaratı tarafından yaptırıldığını söyledi. Şemhani “Eğer Suud İran’la aralarındaki sorunlara çözüm arayışındaysa öncelikle bu türden eylemlerden elini çekmelidir” dedi.

El-Alem Haber Kanalı’ndaki “Tahran’dan” programına katılan Ali Şemhani iki ülke arasındaki ilişkilere değindi.

Suud Araplar arasında İran karşıtlığını körüklemeye çalışıyor

Şemhani Suud’un İran’da yaşanan bazı olaylarda parmağının olduğunu söyledi: “Dezful şehrindeki cenaze konvoyuna düzenlenen ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı Suud istihbaratı tarafından desteklenmişti.”

Şemhani Suud’un Suriye’nin yıkımı ve Yemen’deki masumların öldürülmesi için sağladığı maddi desteği hala sürdürdüğünü ifade etti. Şemhani “Suud her fırsatta Arapları hiçbir gerekçe ortaya koymaksızın İran karşıtlığı noktasında kışkırtmaya çalışıyor. Böyle bir şeyin lüzumu yok. Bizim Araplarla tarihi ilişkilerimiz var. Suud’un bu noktadaki tavrını değiştirmesi gerekiyor. Bu konuda en küçük bir değişim olduğu takdirde sorun çözülecektir” dedi.

Viyana’daki müzakerelerin terörle mücadele ve Suriye’deki seçimler konusuna odaklanması gerekiyor

Şemhani Viyana’daki müzakerelerin özellikle iki konu üzerinde durması gerektiğine vurgu yaptı. Birincisi, terörle mücadele… İkincisi ise, Suriye halkı tarafından yapılacak olan seçimler için hazırlık… Bu iki konunun gündem edilmesinin müzakereler açısından olumlu sonuçlara sebebiyet vereceğini de ifade etti.

İran Suriye halkının tercihinden yana…

Şemhani Beşşar Esad’ın durumu, Amerika ve müttefiklerinin Esad’la ilgili tutumu, İran’ın bu konudaki tavrının ne olduğu ve İran-Rusya arasında bu konuda bir anlaşmazlık olup olmadığı hususunda kendisine yöneltilen soruya “İran İslam Cumhuriyeti ne olursa olsun Suriye halkının tercihinin yanındadır. Suriye halkının tercihinin ne olduğu ise seçim sandıklarından ortaya çıkacaktır” dedi.

Batının Esad’ı devirme çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığını söyleyen Şemhani “Batı bugün savaş yoluyla gerçekleştiremediğini siyasi yollarla halletmeye çalışıyor. Başlangıçta asıl sorunun Esad olduğunu söyleyen batı, bugün Esad’ın da çözümün bir parçası olduğunu söylüyor. Savaşta başarısız olduktan sonra bunu söylemeye mecbur kaldılar” dedi.

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri “İran İslam Cumhuriyeti başından beri yalnızca Suriye halkının bu konuda karar vermesi gerektiğini vurguluyor. Suriye halkının hiçbir engelle karşılaşmadan, planlanan zaman ve mekanda herkes tarafından kabul gören anayasa çerçevesinde tercihini yapmalıdır” dedi.

Moskova ve Tahran yönetimleri arasında bir anlaşmazlık yok

Rusya ve İran arasında Suriye konusunda farklı bir yaklaşımın söz konusu olmadığın söyleyen Şemhani “Değişen tavır batının tavrıdır. Esad’ın çözüm masasına dahil olmasını istemeyenler bugün önlerinde başka bir seçeneğin kalmadığının farkına vardılar. Batının artık Suriye halkının geleceğine anayasanın, Amerikan dolarının, Suud riyalinin değil bizzat Suriye halkının kendisinin karar vereceğini de kabullenmesi gerekiyor” dedi.

İran Suriye’ye asker göndermedi, göndermeyecek!

Programda İran’ın Suriye’de verdiği kayıpların artmasıyla ilgili olarak Şemhani’ye İran’ın diğer güçlerin Suriye’ye askeri desteğini artırması durumunda karadan asker desteği yapıp yapmayacağıyla ilgili soru soruldu. Şemhani ise “Suriye’de böyle bir kaybımız yok. Suriyeliler ülkelerini müdafaa ediyorlar. İran İslam Cumhuriyeti şu ana kadar Suriye’ye asker göndermediği gibi göndermeyecektir de. Zira buna gerek yok” dedi.

İran Suriye’de 50 kişiden daha az kayıp verdi

İran’ın Suriye’deki kaybının 50’den az olduğunu ifade eden Şemhani “Geçmişe oranla çatışma alanlarının genişlemiş olması son süreçte Suriye’de bulunan İranlı müsteşarların da sayılarının artmasına sebep oldu” dedi.

Uluslararası müzakerelerin ne ölçüde başarı oranına sahip olduğuyla ilgili olarak Şemhani “Bundan başka bir seçenek yok. Bunun farkına varan herkes terörle mücadelenin ne kadar kritik olduğunun farkına varıp bu hususta ciddi adımlar attı. Ancak bugün bölgeye dönük hedefine ulaşmak için terörü kullananların da varlığı unutulmamalıdır” dedi.

Suriye krizi dış güçler tarafından “Direniş Ekseni”ni tasfiye etmek için ortaya atıldı

Dış güçlerin Suriye üzerindeki planlarıyla ilgili olarak Şemhani “Suriye krizi dış güçler tarafından dayatılan bir krizdir ve hedefi Ortadoğu’daki “direniş ekseni”ni baltalayıp tasfiye etmektir” dedi.

“Bunu son 4 yılın 60 senedir olmadığı kadar güven içinde geçtiğini ifade eden üst düzey Siyonist yetkililerin açıklamalarında görebilmemiz mümkün” diyen Şemhani “Tabi bu durum son intifada patlak verene kadar sürdü” dedi. Şemhani “Elbette rahattılar. Çünkü onlar bizzat halkları birbirlerine düşürmüşlerdi” dedi.

Şemhani İran’ın ilk günden beri siyasi çözümden yana olduğunu ve bu siyasi çözüm masasının ancak “Suriyeli taraflar arasında” kurulduğu takdirde sonuç getirebileceğini söyledi.

Batı ancak tehlike sınırına kadar dayandığında Suriye krizinin ve IŞİD’in farkına vardı

Şemhani sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’nin alt yapısını tahrip ettiler, korkunç derecede insani hasara yol açtılar. Çok sayıda kişi göç etti ve evsiz kaldı. Bütün bunlar yaşandı. Ancak tehlike kendi sınırlarına dayandığında batı durumun farkına varabildi. Çünkü mülteciler akın akın gelmeye başladılar. Batı IŞİD tehlikesinin ancak bu aşamadan sonra farkına varabildi.”

Bizim Araplarla hiçbir sorunumuz yok!

İran ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkiyle ilgili olarak Şemhani İran’ın Körfez ülkeleriyle, özellikle de Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerle mevcut sorunların çözümü için bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Bizim Araplarla aramızda herhangi bir kriz söz konusu değil. Kuveyt’le, Umman’la, Katar’la, yine Afrika’daki bazı Arap ülkelerle iyi ilişkilere sahibiz.”

Filistin davası için canımızı, kanımızı ortaya koyduk

“Filistin davası Arapların temel meselesidir” diyen Şemhani “Biz bu dava için kanımızı, canımızı ortaya koyduk” dedi. Şemhani “Bu konuda da bir anlaşmazlık söz konusu olmadığına göre İran ve Arap ülkeleri arasında bir görüşme gerçekleştirilmesinin önünde hiçbir engel yoktur. Aslında Araplar ve İran arasında esasen bir sorun yok. Yalnızca bazı ülkelerle iletişim noktasında zorluklar yaşıyoruz. Ancak bu tüm Arap ülkeleri kapsamıyor” dedi. Şemhani bazı Arap ülkeleriyle çok iyi ilişkilere sahip olduklarını, bu anlamda diğer ülkelerle de aralarındaki yanlış anlaşılmaların son bulması için çabalayacaklarını söyledi.

S-300 için çok önceden anlaşma yapılmıştı

Füze savunma sistemi olan S-300’ün ne zaman teslim alınacağıyla ilgili olarak “Bu konu çok eski bir konu… Şu anda yalnızca teknik aşamaların tamamlanmasını bekliyoruz. Teknik aşamalar tamamlandıktan sonra durum belli olacak” dedi.

Mina Faciası’nın yeniden yaşanmaması için gerekenin yerine getirilmesi gerekiyor

Şemhani “Bu insani bir meseledir. Suud’un bu konuda yardım alması gerekirdi. Gerçeklerin ortaya çıkması için bir komite kurulması gerekiyor. Ayrıca bu facianın yeniden yaşanmaması için gereken neyse yapılmalıdır. Öte yandan kayıplar konusu da çok kritik bir mesele ve bu konuya göz yummak ya da unutmak mümkün değil” dedi. 

İSLAMİANALİZ