Ali Bulaç: “Ümmet için en temel sorun İsrail’dir. Arap dünyası İsrail için ‘sorunların anası’ diyor. Bu tanımlamaya ben de katılıyorum.''

AGD İstanbul İl Teşkilatı’nın düzenlemiş olduğu “Ümmetin Notları” adlı panelde “parçalanan ümmet” konusu üzerine konuşan gazeteci yazar Ali Bulaç, “Ümmet için en temel sorun İsrail’dir. Arap dünyası İsrail için ‘sorunların anası’ diyor. Bu tanımlamaya ben de katılıyorum” dedi.  

Görüntülenme: 1269 Tarih: 23 Kasım 2015 23:55
Ali Bulaç: “Ümmet için en temel sorun İsrail’dir. Arap dünyası İsrail için ‘sorunların anası’ diyor. Bu tanımlamaya ben de katılıyorum.''

Gazeteci-yazar Ali Bulaç, Anadolu Gençlik Derneği İstanbul İl Teşkilatı’nın düzenlemiş olduğu “Ümmetin Notları” adlı panelde konuştu. AGD İl binası konferans salonunda gerçekleşen panelde “parçalanan ümmet” konusu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Bulaç, “Araplar İsrail sorunu için ‘sorunların anası’ diyorlar. Bu çok doğru bir tanımlama. Ben bu sorunu beş parça inceliyorum. Birincisi; İsrail 1967 sınırına dönecek mi? Dikkat ederseniz 1948 sınırları demiyorum çünkü maalesef Hamas bile bunu kabullenmiş durumda. İkincisi mülteci sorunu; 5-6 milyon insan toprağından dışarda yaşıyor. Bu insanlar yurduna dönebilecek mi? Üçüncüsü yerleşimciler sorunu; Afrika’dan, Rusya’dan, Polonya’dan gelen İşgalci Yahudiler ne olacak? Dördüncüsü Kudüs’ün statüsü ne olacak? Kudüs kimin başkenti olacak? Beşincisi Mescid-i Aksa ne olacak? Süleyman mabedimi yoksa aslı ile kaim mi olacak? Bu beş sorun İsrail sorunun temelini teşkil ediyor” diyerek Siyonizme dikkat çekti.

KANGREN OLAN SORUNLAR

İslam dünyası ile Batı arasında çözülemeyecek 4 sorun olduğunu ifade eden Bulaç,  “Batı ile aramızda kangren olacak dört problem var. Birincisi enerji kontrolü kimin elinde olacak? Müslümanların mı yoksa Batı’nın mı? Nikson’un İslam dünyası ile ilgili bir sözü var: ‘İslam dünyası ikiye ayrılır. Karakollar ve benzinlikler. Türkiye, İran ve Mısır karakoldur, geriye kalanlar ise benzinliktir’ diyor. Bu çok tehlikeli bir tanımlama. ikinci sorun İsrail sorunu ki buna daha önce değindik. Üçüncüsü İslam’ın modern hayata entegre olması: Batı, İslam dünyasına dinini Hristiyanlık gibi kenara çekmesini söylüyor. Bu İslam hukukuna göre imkansızdır. Dördüncüsü ise dinin modern ve postmodern zamanda konumu ne olacak? Bu dört sorun batı ile aramızdaki temel çatışmaları oluşturuyor. İslam dünyası güçlenmedikçe ve ümmet ayağa kalkmadıkça da bu sorunlar çözülemeyecektir” dedi.    

ARAMIZDAKİ ÇATIŞMALARI BİTİRMELİYİZ

Arap baharının gelişim sürecini anlatırken Arap- İsrail savaşlarına değinen Ali Bulaç, “Araplar İsrail ile 4 kez savaştı ve şunu anladılar ki biz İsrail ile değil ABD ve batı dünyası ile savaşıyoruz. Bu araplarda büyük bir incinmeye ve hazımsızlığa sebep oldu. Ve  en sonunda Arap Baharı’yla patladı. Dikkat etmemiz gereken bir konuda bugün dinler arasında, mezhepler arasında çatışmalar var. Laikler ile anti-laikler arasında bir çatışma var. Bu çatışmalar İslam dünyasını derinden etkilemektedir. Ümmetin selameti için bir an evvel bu çatışmaları bitirmeliyiz” diye konuştu.

 
İSLAMİ ANALİZ

 

 

Yorumlar