Mustafa Kamalak Sordu:''İsrail Dostsa Filistin Ne Oluyor?''

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, Türkiye’nin İsrail’le anlaşmasını sert bir dille eleştirerek, AKP’nin dış politikasının iflas ettiğini kaydetti…  

Görüntülenme: 1607 Tarih: 24 Aralık 2015 06:17
Mustafa Kamalak Sordu:''İsrail Dostsa Filistin Ne Oluyor?''

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, düzenlediği basın toplantısıyla Türkiye ile İsrail mutabakat tartışmalarına değindi. İsrail’le imzalanacak bu mutabakat iktidarın vicdanen iflas ettiğinin somut göstergesi olduğuna dikkat çeken Kamalak, “Milletin gözünün içine baka baka ‘İsrail Devleti şüphesiz ki bizim dostumuzdur’  diyebiliyor. Bu durumda, İsrail dostunuzsa Filistin halkı sizin neyiniz oluyor? Yoksa her seçim öncesi oy almak için politika malzemesi yaptığınız nice değerler gibi, Filistin halkı da mı siyasi bir figürdür?” dedi.

“FİLİSTİN HALKI DA MI SİYASİ FİGÜR?”

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına İslam âleminin Mevlit Kandilini kutlayarak başlayan Kamalak, Türkiye İsrail mutabakatı tartışmalarına değindi. İsrail’le varılan ön mutabakatın asla kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Kamalak, “ Mavi Marmara’da şehit edilen insanların kanı üzerine yapılacak her türlü pazarlık, her türlü mutabakat, gaflet ve dalalettir. Böyle bir mutabakatın altında imzası olanlar ne tarih önünde ne de millet vicdanında bunun hesabını veremeyecektir” dedi. AKP iktidarının dış politikada iflas ettiğine vurgu yapan Kamalak, “İsrail ile imzalanacak olan bu mutabakat iktidarın vicdanen de iflas ettiğinin en somut göstergesidir. Hani bir söz var, ‘Şecaat arzederken sirkatin söylemek’ diye. Tıpkı bunun gibi,  Hükümet’in en yetkili isimlerinden biri ‘mutabakatı savunacağım’ derken milletimizin gözünün içine baka baka ‘İsrail Devleti şüphesiz ki bizim dostumuzdur’  diyebiliyor. Bu durumda, insan sormadan edemiyor, İsrail dostunuzsa Filistin halkı sizin neyiniz oluyor? Yoksa her seçim öncesi oy almak için politika malzemesi yaptığınız nice değerler gibi, Filistin halkı da mı siyasi bir figürdür?” diyerek AKP hükümetinden açıklama beklediklerini söyledi.

AĞABABALARI İZİN VERMEDİĞİ İÇİN GAZZE’YE GİDEMEDİLER

İktidarın maalesef bu konuda hep iki yüzlü bir politika ortaya koyduğuna da değinen Kamalak, “Meydanlarda, miting meydanlarında başka, perde arkasında başka konuşmuştur. Miting meydanlarında en yüksek perdeden haykırmış, ama iş icraata gelince ama söylediklerinin tam tersini yapmıştır. Başka bir ifadeyle iktidar, meydanlardaki içe dönük konuşmalarıyla yüce milletimizi kandırmış uygulamarıyla da ‘ağabeylerini tatmine çalışmıştır.’ Örneğin; Davos’ta ‘one minute’ dediler, hemen arkasından Türkiye’nin vetosunu kaldırarak İsrail’in en büyük hayali olan OECD üyeliğini kabul ettiler. ‘İsrail ile ilişkilerimiz normalleşemez’ dediler ama aynı İsrail ile cumhuriyet tarihinin ticaret rekorunu kırdılar. Washington’a, Brüksel’e, Kopenhag’a her yere defalarca gittiler ama ‘gideceğiz’ dedikleri halde Gazze’ye bir türlü gidemediler. Çünkü dışarıda ağabeylerinden izin alamadılar” diyerek ikiyüzlülüğe dikkat çekti.

BU ÜLKEYE BU ZİLLET YAŞATILMASIN

Varılan ön mutabakata göre, Türkiye’nin 20 milyon dolar tazminatı kabul ettiğini de hatırlatan Kamalak, “İlk olarak şunu söylemek isterim ki, bu millet tarihin hiçbir döneminde şehit kanını pazarlık konusu yapmamıştır. Ama eğer iktidar açısından mesele 20 milyon dolarla kapatılacak kadar basitse, yine bu millet, değil 20 milyon, 200 milyon dolar toplar yetimlerine, şehitlerine sahip çıkar. Yeter ki İsrail’e boyun eğilmesin. Yeter ki bu ülkeye bu zillet yaşatılmasın. Oysa mesele 20 milyon dolar meselesi değildir. Mesele İsrail’in pervasızlığıdır. İsrail’in yıllardır Filistin halkına uyguladığı soykırımdır. Gazze’ye uyguladığı haksız ablukadır” diye konuştu.

O MİNİK YAVRUMUZ ÖKSÜZ KALDI

Son olarak sokağa çıkma yasağının devam ettiği Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve Dargeçit ilçelerindeki gelişmeleri değerlendiren Kamalak, “Saadet Partisi olarak bu bölgedeki arkadaşlarımızla sürekli iletişim halindeyiz. Ancak verdikleri bilgiler maalesef hiç de iç açıcı değildir. Bunlardan en üzücüsü önceki gün geldi. Gerçekten yüreğimizi parçalayan bir haber aldık. Cizre ziyaretimiz sırasında kucağımıza alıp sevdiğimiz, 3 yaşındaki minik kızımızın öksüz kaldığını öğrendik. Maalesef bu minik kızın annesi evinde otururken teröre kurban gitmiştir. Sonuçta daha 3 yaşındaki bir yavru annesine doyamadan öksüz kaldı. Oysa çocuklar silah sesleriyle değil ninni sesleriyle, sevgiyle büyümeli. Ama tam tersi oluyor. Maalesef olan masumlara oluyor. Olan çocuklara oluyor, olan analara oluyor” bölgedeki duruma dikkat çekti.

“Ülke olarak kirli, sinsi ve kanlı bir oyunun kurbanı oluyoruz” diyen Kamalak tekrardan kardeşlik çağrısı yaptı: “Aramıza terör eliyle nifak tohumu sokmak istiyorlar. Bizi birbirimize düşürüp bin yıllık kardeşliğimizi bozmak istiyorlar. Şiddet şiddeti doğurur. Kan kan ile yıkanmaz. Öfke ve nefret ile değil, sağduyu ve akl-ı selim ile hareket edelim. İhtilafa, ayrılığa düşmenin değil, her zamankinden daha fazla birlik olmanın zamanıdır. İnanın, artık vakit kalmadı. Ateş kapımıza dayandı. Haçlıların, küresel emperyalizmin, Irkçı Siyonizmin nihai hedefi Türkiye’dir.  Her düşen İslam ülkesi, tehlikenin Türkiye’ye bir adım daha yaklaştığını gösteriyor. Bu yüzden ya bir olacağız ya da mahvolacağız! Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak bir kez daha yapıyoruz. İnandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk olarak aziz milletimizle bir kez daha paylaşıyoruz. Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi yalnız ve yalnız Cenab-ı Allah’dır.”

“AKP MİLLETE ÖZÜR BORÇLUDUR”

“Böyle dış politika olmaz” diyerek sert sözlerle AKP hükümetini eleştiren Kamalak, “Gelinen noktada İsrail kadar, AKP iktidarı da Türk milletine özür borçludur. AKP iktidarı ‘İsrail’in akıttığı şehit kanlarının hesabı mutlaka sorulacaktır’ diyerek yıllardır oyaladığı için milletimize karşı özür borçludur. İktidar, Mavi Marmara’da şehit düşen kardeşlerimizin ailelerine karşı özür borçludur. İktidar, Türkiye’ye umut bağlayan, Filistin halkına, ölümün hangi gece hangi fosfor bombasıyla geleceğini bilmeyen Gazzeli masumlara bir özür borçludur. Yine ‘Safmışız, Aldanmışız’ mı diyecekler, Bilemiyoruz. Ama Milletimiz adına bu özrü bekliyoruz” dedi.

milligazete

Yorumlar