Burhan Kavuncu’nun facebook hesabından yayımladığı açıklama şöyle:

“Bu bir mücadeledir. Kamuoyu tepkisini göstermek, oluşturmak ve alınacak kararları etkilemek için bir şeyler yapılır. Mücadele geleneği olmayan toplulukların bunu anlaması kolay değil.

Başörtüsü mücadelesi günlerinde Başbakan Tayyip Erdoğan, “meydanları doldurmayan, tepkilerini göstermeyen” kitlelerden şikâyetini “bizi yalnız bıraktınız” diye ifade ediyordu. Dindar/ muhafazakâr kitlelerde her zaman böyledir ama, milyonların tepkisini 100-500 kişi ile ortaya koymaya çalışan gruplarda bile “tepki göstermek” artık, taraftarlık-karşıtlık bağlamında görülüyor. Biz kişilere/iktidarlara değil konulara/ politikalara karşı tavır almayı öğrenmeliyiz.

Hükümet’in İsrail ile yeniden anlaşma eğilimi göstermesi, ya da böyle bir konunun gündeme gelmesi karşısında, bir kamuoyu tepkisi ortaya çıkması gerekmez miydi? İktidar içinde mevcut olduğunu düşündüğümüz olumlu unsurlar, bu kamuoyu tepkisini nasıl değerlendireceklerdi?

“İsrail ile ilişkiler asla eskisi gibi olamaz. Türkiye ve AKP kendini inkâr etmiş olur. Normal olan ticaret dâhil ilişkinin tümüyle kesilmesidir” …

dediğimizde, kendi çapımızda bir kamuoyu çalışması başlatmış olduk. Herkesin kendi imkânları ile kendi üslubunca bir şeyler yapması gerekirdi. Ama bir kısım arkadaşların tepkileri ilginç oldu: Bazı çok bilen arkadaşlar “Günaydın, yeni mi fark ettin, Türkiye NATO üyesi, ABD müttefiki, İsrail’le anlaşsa ne olur anlaşmasa ne, AKP zaten işbirlikçi değil mi” diyerek olayları nasıl da tek boyutlu görebildiklerini izhar etmiş oldular. Algımıza idrakimize demedikleri kalmadı. Bir kısım Ak Parti ve Tayyip Erdoğan hayranı arkadaş da, “daha ortada bir anlaşma yok biraz bekleyelim bakalım- Ak Parti’ye güvenmiyor musun- İktidarda bizimkiler var sesini çıkarma- Suriye’de niye İran’a bu kadar söylememiştin” gibi söylemlerle tepkimizi bloke etmeye çalıştı. (Suriye konusunda söylenenleri de kabul etmiyorum. Bu konudaki görüşlerimi her zaman yazdım. Her konuda sizinle tıpatıp aynı düşünmezsek başka bir konuda bir şey söylemeye izin alamayacak mıyız?)

“İsrail’le anlaşmaya Hayır!” diyebilmek bu kadar mı zor?

Bazılarına göre siyonizmle mücadelenin modası geçmiştir. Böyle düşünenlerle işimiz olmaz, herkes kendi yoluna. Ama “Siyonist elçilik kapatılsın!” diyenlerin, İsrail’le anlaşmaya tepkisiz kalmaları, “bekle-gör” politikaları, bir basın açıklaması, utangaç bir iki eleştiri ile yasak savmaları kabul edilebilir şeyler değil. Ya da tek düsturu Ak Parti düşmanlığı olanların “yeni bir şey yok ki tepki gösterelim” demeleri, tepkilerini ise konuya yani İsrail’le anlaşmaya değil de hükümete yöneltmeleri sadece anti Siyonist mücadeleye zarar vermektedir.”

İSLAMİANALİZ