2015 yılının ambargo, baskı ve zulümle geçtiğine dikkat çeken El-Hudari, Filistinlilerin yeni yıla umutla baktıklarını, davalarına bölgesel ve küresel çapta destek beklediklerini ifade etti.
El-Hudari yaptığı açıklamada, işgal rejiminin 2006 yılında yapılan seçimlerin ardından Gazze’yi kuşatma planı yaptığını, süreç içinde bunu doğal bir sonuçmuş gibi sunduğunu kaydetti.
Kuşatmanın Gazze’de istisnasız her eve yansıdığını belirten El-Hudari, toplu bir cezalandırma olan bu yöntemin uluslararası hukuka, örfe ve Cenevre Anlaşmasının dördüncü maddesine aykırı olduğunu, dolayısıyla hukuki ve ahlaki olmayan bu uygulamanın sonlandırılması gerektiğini savundu.
El-Hudari’nin verdiği bilgiye göre, şu anda Gazze’de dışarıdan gelen insani yardımlara bağlı olarak yaşayan insan sayısı bir milyonu bulurken, bölgedeki insanların günlük geliri iki doların altında. Halkın %80’i fakirlik sınırının altında. İşsizlik oranı ise %60’lara yükselmiş durumda. Gazze’deki fabrikalar %80 oranında ya tamamen veya kısmi olarak ham madde olmadığı için kepenk indirmiş durumda.
İşgalcinin bütün Filistinlileri hedef aldığına dikkat çeken El-Hudari, Batı Yaka’da yerleşke ve ırkçı ayırım duvarının inşasının yanında tutuklama ve yargısız infazlarla; Kudüs’te evleri gasp etmek, Mescidi Aksa’ya baskınlar yapmak, murabıtları tutuklamak, burayı Yahudileştirmek, halkı yerlerinden sürgün etmekle; Gazze’de ise kuşatma ve sınır kapılarını kapatmakla bu savaşı sürdürdüğünü ifade etti.
fiem