Ali Haydar Haksal ABD Emperyalizminin Bölgedeki Planlarını Yazdı

Milli Gazete yazarı Ali Haydar Haksal, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeleri ve ABD emperyalizminin bölgede çıkarmaya çalıştığı Şii-Sünni savaşını değerlendirdi.  

Görüntülenme: 3138 Tarih: 08 Ocak 2016 03:58
Ali Haydar Haksal ABD Emperyalizminin Bölgedeki Planlarını Yazdı

İşte o yazı:

Müslüman coğrafya kaynayan kazan. Süreklileşen bir kaos ve karmaşa içinde. Bir gün nerede ne olacağı bilinemiyor. Kanıksanmış bir durum.

Emperyalizm oyununu ustaca ve kurnazca oynuyor. Müslümanları birbirine düşürmekte mahir. Ne yazık ki Müslümanlar da bu oyuna bile isteye geliyorlar. Bu kaotik durumda kendi sonlarının olduğunu fark edemiyorlar. Aslında korku, iktidar ve taht hırsı yönetenleri köleleştirmiş. Kölelik ruhlarına sinmiş.

Bölgemizde büyük bir savaş var. Amerikan-Arap Baharı’ndan beri ortam iyice bir karmaşaya itildi. Demokrasi ve özgürlük, Müslümanların kendi yönetimlerine kavuşacakları havası estirildi. Ama ne yazık ki seçimle iktidara gelen Müslüman Kardeşler’e ancak bir yıl kadar tahammül edebildi. Demokratik bir darbe ile Muhammed Mursi indirildi, yerine askeri cunta demokratik bir darbe yaptı! Mantık bu.

Suud ve bölge krallıkları Sisi’nin yanında yer aldı. Sisi yönetime gelir gelmez İsrail ile ilişikleri yoluna koydu, Filistinlilerin soluk alma kapısı Refah kapatıldı, tünellere su basıldı.

Amerikan-Arap Baharı’ndan Sünni-Şia gerilimi alabildiğine tırmandırıldı. Taraflar karşılıklı iyice gerildiler. Birbirlerine saldırmak üzere hazır hâle getirildiler. Yemen’de, Suriye’de çatışmalar iyice yoğunlaştı. Irak’ta Şia bölgesi de bu gerilime katıldı. Sosyal, görsel ve yazılı medyada aşırı bir biçimde yanıltıcı bir informe söz konusu oldu. Bunların hiçbiri hayra olan davranışlar değil. Taraflardaki kimi durumlar abartılarak ve dramatize edilerek sunuldu.

Şu son bir ay içinde olaylar çok hızlı değişim gösterdi. Suudi Arabistan öncülüğünde Sünni-Arap askeri ve güç bloku oluşturuldu. Buna Türkiye, Pakistan benzeri ülkeler de dâhil edildi. Suudi Arabistan’da Şia’ya mensup bir grup insan idam edildi. Ardından İran’da Suudi Arabistan elçiliği ateşe verildi. Savaş an meselesi.

Gerilimi tırmandıran muhafazakâr medya kalemşorları iki saatte Suriye’yi fethedecekler Şam Emeviye mescidinde Cuma namazı eda edecek, orada şer’i bir devlet kuracaklardı. Sanki kendilerini kurtarmış, şer’i bir yönetimdeymişler gibi bir safdillikle kitleleri uyuttular. İsrail’in sonu gelmişti onlara göre. Ne yazık ki şimdi ayak değiştirerek, Abede emperyalizminin güdümünde İsrail ile anlaşmanın faziletlerinden söz ediyorlar. Bu anlaşma ile Filistin’in kurtuluşunu gerçekleştirecekler! Hem Türkiye’nin yalnızlıktan kurtulması, hem de Filistin’in kurtuluşu İsrail ile yapılacak olan anlaşma ve birliktelikten geçiyor.

Türkiye kendi kendini kapana sıkıştırdı. Bir yandan İran ile olan ilişkileri bir yandan da Suud ve diğer Arap ülkeleri. Diğer Arap ülkeleri Suudi Arabistan ile birlikte hareket ediyorlar.

05.12.2011 tarihinde Milliyet gazetesinde Aslı Aydıntaşbaş’ın İsrailli tarihçi Ehud Toladeno ile yaptığı söyleşiden bir kesit:

“-Ancak özür dilememekle asıl kaybeden İsrail değil mi? Arap Baharı Türkiye’yi çok avantajlı bir konuma getiriyor. Zaman Türkiye’nin lehine, İsrail’in aleyhine işlemiyor mu?”

-Hayır. Türkiye’nin Arap Baharı’nda çok hatası oldu. Gerçi hatadan hızlı döndü. Bir kere bölgeyle ilgili iddia ettiği kadar yakın bilgisi yok. Ticari ilişkileri ve stratejik eğilimi var. Ama Türkiye’nin anlamadığı, popülarite ya da Arap sokağının sizi rock yıldızı olarak alkışlaması bölgedeki stratejik değerinizi yükseltmiyor. Bölgedeki Arap olmayan yegane iki ülke olarak Türkiye ve İran, Ortadoğu’da liderlik yapamaz. Arap dünyasının lideri Mısır’dır ve Mısır olmaya devam edecek. Türkiye’nin yapması gereken Mısır’la çalışmak.

-Ankara yeni Mısır yönetimiyle iyi ilişki kurmuş gözüküyor. Asıl İsrail’in Mübarek sonrası Mısır’la arası zor olmayacak mı?

-Mübarek’in gidişiyle İsrail’in bir dost kaybettiğine şüphe yok. Ancak Mısır’la iyi ilişkilerimiz sürüyor ve Türkiye istemese de sürecek. Çünkü dost olmak iki ülkenin de çıkarına. Mısır, Türkiye’ye uyup İsrail’e sırtını dönmez.

İsrail’le krize rağmen Ankara ve Washington arasındaki ilişki çok iyi...

Evet, ama Washington bölgedeki en önemli müttefikinin İsrail’le kriz yaşamasını istemiyor. Bu Türkiye’nin bölgedeki etkisini azaltıyor.”

Sanırım ne söylemek istediğimiz böylece daha iyi anlaşılmıştır.

 

 

Yorumlar