Malatya'dan Yükselen Feryat: Maersk Gemisine ve Nato'ya Hayır

Kürecik Nato Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından bugün cuma namazının ardından Malatya Kernek Meydanı’nda NATO'ya ve Üslerine Hayır Cuması münasebetiyle basın açıklaması düzenlendi. 

Siyonist orduya ait F-35 savaş uçaklarına malzeme taşıyan Maersk gemisinin Mersin limanına gelecek olmasının protesto edildiği eylemde, ‘Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD’, ‘Kürecik İncirlik Kapatılsın’, ‘Nato’dan Çıkılsın Üsler Kapatılsın’, ‘Limanlar Siyonizme Kapatılsın’, ‘İşbirlikçi Olma Direnişçi Ol’, ‘Müslüman Uyuma Gazze’ye Sahip Çık’, ‘Kürecik’i Kapat İsrail’i Kör Et’, ‘Hamas’a Selam Direnişe Devam’, ‘Direniş Cephesi Onurumuzdur’, ‘Yaşasın Küresel İntifada’ ve ‘Yankee Go Home’ sloganları atıldı.  

Basın açıklamasının metnini Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç okudu. Okunan basın açıklamasının metni şu şekildedir:   

Bismillahirrahmanirrahim 

Değerli basın mensupları ve Aziz vatandaşlarımız! 

Basın açıklamamıza hoş geldiniz. Cumamız mübarek olsun.  

Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon Filistinlinin hayat hakkını hedef alan vahşi soykırım, siyonist İsrail’in büyük şeytan ABD ve diğer emperyalist müttefiklerinin askeri desteğiyle tırmanarak sürmektedir. İşgal rejimi, savaş uçaklarıyla Gazze’yi bombalarken, bu katliama ortak olan şirketler ve devletler teşhir edilmelidir. Bizler de elimizden geleni yaparak bu soykırımı durdurmak için mücadele etmeye devam ediyoruz.  

Tüm dünyanın bildiği gibi, siyonist İsrail'e lojistik destek veren belli başlı 2 tane denizcilik ve konteyner şirketi bulunmaktadır. Bunlar Maersk ve ZIM şirketleridir.  

Gazze'deki siyonist katliama destek veren bu iki şirket maalesef ülkemiz limanlarında ve karayollarında cirit atmaktadır.  

Biz bu basın  açıklamamızda özellikle önümüzdeki günlerde Mersin limanına gelecek bir sevkiyata kamuoyunun dikkatini çekeceğiz. 

Siyonist Maersk şirketi işgalci İsrail'in Gazze'ye karşı yoğunlaştırılmış katliamlarını ve kuşatmasını sürdüren tedarik zincirinin bir parçası olarak F-35 savaş uçakları için ekipman sevk ediyor.  

Mersin Limanı da bu suç zincirinin bir parçası haline getiriliyor! Buna izin veremeyiz! Mersin’i, siyonist işgalcinin soykırım limanı olmaktan çıkarmalıyız! 

Danimarkalı nakliye devi Maersk’e ait Maersk Detroit ve Nexoe Maersk gemileri, ABD’deki Lockheed Martin tesislerinden alınan F-35 parçalarını İsrail’in Hayfa Limanı’na taşımak üzere rotalarını belirlemiş durumdadır. Bu rota üzerinde Mersin Limanı kritik bir durak olarak planlanmıştır. 

Nexoe Maersk gemisi, 28 Nisan 2025 veya son bilgilere göre 1 Mayıs tarihinde Mersin’e gelecek, buradan İsrail’in Hayfa Limanı’na ulaşacak ve nihayetinde bu kargonun son durağı siyonistlerin Nevatim Hava Üssü olacaktır. Bu üs, Gazze’de Filistin halkını hedef alan siyonist bombardımanların merkezidir. 

Nexoe Maersk’in Mersin’e yanaşıp buradan yoluna devam etmesine izin verilmesi halinde: 

Buna izin veren ve müdahale etmeyen herkes, işgalci İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırımına açıkça ortak olacaktır. 

Bu geminin durdurulmaması, uluslararası hukukun yetersiz çerçevesine bile aykırıdır! 

Çünkü BM Genel Kurulu’nun 18 Eylül 2024 Kararı, tüm devletlerden İsrail’e silah ve askeri malzeme transferini durdurmalarını istemektedir. 

Soykırım Suçunun Önlenmesi Sözleşmesi, silah tedariki yoluyla soykırıma destek verenleri uluslararası hukuka göre suç ortaklığıyla tanımlar. 

Silah Ticareti Antlaşması, devletlerin sivil katliamlara yol açacak sevkiyatlara izin vermemelerini şart koşar. 

Hükümetin, daha önce 52 ülkeyi bir araya getirerek BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’e silah ve mühimmat sevkiyatının durdurulması için girişimde bulunduğu unutulmamalıdır. 

Eğer şimdi bu gemi durdurulmazsa bu durum iktidarın Filistin halkına yararı olmayan, çelişkili bir politikada ısrar ettiği anlamına gelecektir. Biz millet olarak bu iki yüzlülüğü reddediyoruz. 

Nexoe Maersk gemisi engellenmeli, taşıdığı F-35 parçalarına el konulmalı ve geminin Mersin Limanı’ndan ayrılarak işgalci İsrail’e gitmesine izin verilmemelidir. 

İktidar, siyonist İsrail’e yönelik tam ambargonun ilk adımı olarak askeri ambargo başlatmalıdır. 

Mersin Limanı’nda çalışan işçi kardeşlerimiz de gemiye hiçbir yeni yükleme yapmamalı, gemiden hiçbir malzeme indirmemelidir. Bu sayede emekleri siyonist katliamlara alet edilmemelidir. 

Mersin ve bölge illerdeki vatandaşlarımız, Nexoe Maersk’in planlanan sevkiyatına karşı seslerini yükseltmeli, limanda yapılacak eylemlere destek vermeli ve sokağa çıkarak protesto etmelidir. 

Hatırlancağı üzere, Maersk Detroit 20 Nisan'da Fas'a geldi. Fas halkı ve limandaki emekçiler bu geminin gelmesine yoğun bir şekilde itiraz ettiler. Şimdi itiraz etme ve sesimizi yükseltme sırası Türkiye halkında yani bizlerdedir. İspanya bu gemiyi limanlarına kabul etmemiştir. Fransa’da liman işçileri bu gemiyi protesto etmiştir.  

Söz konusu bu siyonist şirketin yayınladığı bilgilere göre, bu gemi Gazze’ye yönelik katliam devam ederken 27 kez Mersin limanına giriş-çıkış yapmış ve siyonist İsrail’e cephane taşımıştır.   

Bilindiği gibi F-35 savaş uçakları Gazze'de düzenli olarak Büyük Şeytan ABD'nin tedarik ettiği bombaları kullanıyor. Bu bombaların her biri 2000 paunt değerinde ve 58 futbol sahasına eşdeğer ölümcül bir yarı çap oluşturabilecek kapasitede.  

Geçtiğimiz günlerde bir F-35 savaş uçağı Han Yunus’ta sivillerin üzerine bomba attığında çoğunluğu çocuklardan oluşan 90 Filistinli şehit olmuştu.   

İşgalci İsrail ayrıca işgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin mülteci kampında da yıkım ve vahşice cinayetler için bu savaş uçaklarını kullandı.  

Biz Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığından siyonist soykırımcı Maersk'in bu sevkiyatlarını ve özellikle Mersin'e gelecek bu F-35 parçaları sevkiyatını durdurmasını talep ediyoruz.  

Katil İsrail'e açıkça destek veren Maersk ve Zım gibi firmaların Türkiye'nin limanlarına uğramasının yasaklanmasını  bu siyonist şirketlerin konteynırlarının ve gemilerinin kesinlikle ülkemize sokulmamasını talep ediyoruz. 

Bilindiği gibi, karanlık geçmişiyle ilk modern siyonist şirketlerden biri olan Zim, sıradan bir lojistik markası değildir! Kurucusu David Remez, siyonist İsrail’in ilk Ulaştırma Bakanı. Kurucuları arasında yer alan Yahudi Ajansı’nın lideri ise ırkçı İsrail’in ilk Cumhurbaşkanı Weizman’dır. ZIM şirketinin logosu ve ismi bile siyonist göndermeler içeriyor. ZIM logosu Theodor Herlz’in ilk siyonist bayrak çiziminden esinlenilmiştir. ZIM, 1947’den itibaren İsrail’in deniz lojistiğinde neredeyse en önemli rolü oynamıştır. ZIM, katil İsrail’in ve İsrail ordusunun ihtiyaçlarına odaklı bir operasyon anlayışına sahiptir. Aksa Tufanı’ndan sonra ZIM Ceo’su Eli Glickman “Gemilerimiz İsrail hükümetinin ve İsrail Savunma Bakanlığının tüm ihtiyaçlarını dünyanın her yerinden karşılamaya odaklanacak” şeklinde beyanatta bulunmuştu. Aksa Tufanı’ndan sonra Malezya ZIM’in siyonist tutumundan dolayı tüm limanlarında çalışma izinlerini derhal iptal etmişti. Ancak ZIM Türkiye limanlarına düzenli uğruyor ve ticareti sürdürüyor. 

Biz talebimizi yineliyoruz; hükümetten, bu iki siyonist şirketin ülkemizdeki, ülkemiz limanlarındaki ve karayollarındaki tüm faaliyetlerine bir an önce son vermesini istiyoruz. 

Tam 50 gündür Gazze’ye bir çuval un ve bir kutu ilaç sokamayan İslam ülkeleri en azından katil İsrail’e silah sevkiyatını durdurabilir.  

Basın açıklamamıza son verirken aziz milletimiz adına, hükümetten bir an önce Kürecik NATO radarını söküp atarak gasıp israil’i kör etmesini, siyonist israil’le hemen bugün tüm ilişkileri kesmesini ve bu zalim rejimi tanımaktan vazgeçmesini talep ediyoruz. 

Yaşasın Direniş Cephesi, Yaşasın Küresel İntifada, Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İşbirlikçi Rejimler   

KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜNE HAYIR İNİSİYATİFİ 

İSLAM ÜLKELERİ, 26 Nisan 2025 13:53