Saadet Partisi GİK Üyesi: İsrail'in güvenliği için Hamas ve Hizbullah'ın beli kırıldı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu ve Teşkilat Başkan Yardımcısı GİK Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Malezya’da 3. Uluslararası İslam Birliği Toplantısı çerçevesinde İslam ülkelerinin sorunlarının tartışıldığı çeşitli toplantılara katıldı.

Malezya’da yapılan ve 4 gün süren çoksayıda İslam ülkelerinden temsilcilerin katıldığı“3. Uluslararası İslam Birliği ToplantısındaTürkiye’yi Saadet Partisi temsil etti. Tringano Eyaletinde gerçekleşen toplantıda aralarında Mısır, Libya, Türkiye, Pakistan, Bangladeş, Arakan gibi ülkelerin bulunduğu çok sayıda ülke temsilcisi katıldı. Toplantıda, Hamas’tan Nahda’ya, Saadet’ten Pas'a İslam dünyasının önderleri buluştu.

ÇALIŞKAN: İSRAİL TARİHİNİN EN MUTLU DÖNEMİNİ YAŞIYOR

Saadet Partisi Teşkilat Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Necmettin Çalışkan da İslam Birliği temalı toplantının “Filistin Paneli”nde bir konuşma yaptı.

Çalışkan, İsrail’in tarihinde en güvenli, en mutlu olduğu dönemini yaşadığını belirterek, “İsrail 1948 yılından beri en güvenli olduğu, en rahat olduğu dönemi yaşıyor. Çünkü etrafında kendisini tehdit edebilecek ülke bırakılmadı. Etrafı tahliye edildi, boşaltıldı. Suriye, Irak, Mısır ve Libya tehdidi yok edildi hatta Hamas’ın ve Hizbullah’ın beli kırıldı.

MÜSLÜMANLAR, FİLİSTİN İLE İMTİHAN EDİLİYOR

Yeryüzünde Müslümanlar Filistin’le imtihan edilmektedir diyen Çalışkan, “İman'ın sadakati Filistin davasına olan sadakatle belli olur. Mümin’in kalitesi Filistin’e bakışıyla, Filistin için yaptıklarıyla ölçülür. Filistin konusunda samimi olan Müslüman ülkeler sözlerinde durmalı ve İsrail’le siyasi, askeri ve ekonomik işbirliğini kesmeliler, işte o takdirde samimi oldukları anlaşılır.

BİRÇOK İSLAM ÜLKESİ FİLİSTİN’E DÖNMÜŞTÜR

Bugün İslam âleminin pek çok noktası Filistin olmuştur. Bangladeş, Arakan, Irak, Yemen, Libya, Suriye ve Mısır da birer Filistin'dir şimdi. Bugün Filistin davasında, herkes gücü kadar sorumludur. Şahsi ikballerimiz için mücadele ettiğimiz kadar, Filistin için mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde imtihanı kaybetmiş oluruz” diye konuştu.

DARMADAĞIN OLMUŞUZ

Program çerçevesinde yüz bini aşkın insanın katılımıyla şehir meydanında gerçekleşen mitingde, Tiringano Eyaleti eski başbakanı ve ana muhalefet lideri Abdulhadi Avang, Tunus Nahda Genel başkan yardımcısı Sahbi Tevfik, Hamas liderlerinden Mahmut Nazzal ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu hitap ettiler.

Karamollaoğlu burada yaptığı konuşmada  “Bugün dünyada tam bir kaos yaşanıyor. Her gün birçok insan öldürülüyor. Özellikle bu hadiseler İslam ülkelerinde yaşanıyor. Afganistan, Filistin, Irak, Suriye, Mısır, Libya, Keşmir, Arakan nereye bakarsak bakalım kanın en çok aktığı ülkeler hep İslam ülkeleridir” dedi.

Karamollaoğlu “Aramızdaki ihtilafları çözmeye mecburuz, fakat bu kan dökerek değil diyerek şunları söyledi: Dünyada ve İslam âleminde barış istiyorsak, mutlaka bunun için bir adım atmalıyız. Bu adım, önce kanın aktığı ülkelerde bir diyalog sağlanması ile mümkün olur. Tüm İslami toplulukları bir araya getirerek, aramızdaki ihtilafları çözmeye mecburuz. Bunu kan dökerek değil, konuşarak yapmak mecburiyetindeyiz. Herkes her konuda anlaşamayabilir bu tabiidir. Ama ayrı düşünüyoruz diye savaşmak zorunda değiliz. Kaldı ki belli noktalarda ittifak etmek demek her şeyi yüzde yüz benimsemek anlamına gelmez. İttifak etmenin ve etmemenin de usulleri vardır. Farklı fikirler güderek yaşayan topluluklar elbette olacaktır. Biz bunun kendi inancımıza göre en uygun yolunu bulmak mecburiyetindeyiz.  Kin ve nefret güderek, ayrılık tohumları ekerek bir yere varamayız. Mutlaka İslam ülkelerini bir araya getirmeye, aramızdaki ihtilafları çözmeye, bir olmaya mecburuz. Biz birbirimizi parçalamaya devam ettiğimiz sürece düşmanlarımız sevinecek” diye konuştu.

ÖZGÜRLÜK YOLU KALKINMADAN GEÇER

Program çerçevesinde düzenlenen “İslam Ülkelerinde Kalkınma ve Ekonomi”Panelinde de bir konuşma yapan Saadet Partili Temel Karamollaoğlu; İslam birliğinin önemine değinerek öncelikle bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla gerçekleşeceğini belirterek, “Bağımsız ülke üretim yapan ülkedir. Bugün dünyanın en uzun binası Dubai’dedir. Ne faydası var. Kaynaklar toprağa gömülmemeli, üretime harcanmalı, ancak o zaman kalkınmadan söz edilebilir.  

İkinci önemli adım ise; ülkeler arasında gerginliklerin ortadan kaldırılmasıdır. Bugün maalesef İslam birliğinden bahsetmek mümkün değil. Darmadağın olmuşuz. Bir zamanlar kurulan Müslüman ülkeler birliğinin bugün esamisi okunmuyor. Erbakan hocamızın 1997’de kurulmasına öncülük ettiği D-8’lerde de aynı durumu gözlemliyoruz. Bu böyle gitmez,D- 8’in aktifliğini artırmak zorundayız. Bugün Siyonizm ve dünyaya hâkim olmak isteyenler, Müslümanları bir birine kırdırmak için yol arıyorlar. Bir taraftan etnik farklılıkları gündeme getirerek bir birine kırdırıyor, öbür taraftan mezhep farklılıklarını öne alarak Müslümanlar arasında kavga çıkarıyorlar. Elbette farklılıklar vardır. Bunlar yeni çıkmadı, eskiden de vardı. Ama 400 yıl Osmanlı ve İran hiç kavga etmediler. Bundan ders almak mecburiyetindeyiz. Biz illa gidip birinin inancını benimseyecek değiliz ama bu konuda da işi silahlı çatışmaya, kan dökecek kadar ileriye götürmenin bize faydası yoktur. Bu çatışmaların tek kazananı vardır o da İsrail’dir. Bunu kendi ellerimizle yapma durumunda kalıyoruz.

Kendi inancımızın temellerini de en önde tutmalıyız. En önde giden bayrağımız, Ahlaki ve manevi değerlerimizin yüksek tutulmasıdır.Şimdi inancımızı batılıların ahlak anlayışı çerçevesinde değiştirmeye çalışıyorlar. Yok, ılımlı İslam, yok bugünkü çağa uymak, yok reel-politik gibi şeyler, buna razı olamayız. Bu ihanet olur. İslam zaten başından beri barış dinidir. Barışın sağlanması için nasıl bir yol izleyeceğimizi İslam belirliyor. O yolda yürümek ve uyanmak zorundayız” dedi.

“Ekonomik, sosyal, askeri, teknolojik bağımsızlık olmadan esaret sürer. Özgürlük yolu, kalkınmadan geçer. İcraat olmadıkça söz de faydasız kalır. Üretmeden tüketmek ise esarettir”diye konuştu.

KRİSTAL CAMİİ İLE KİTAP FUARI GEZİLDİ, SERGİ ŞEREF DEFTERİ İMZALANDI

Karamollaoğlu ve Çalışkan, Malezya Emel Yardım Standını gezerek yetkililerden bilgi aldı.  Karamollaoğlu ayrıca Malezya İslam Partisi (PAS) Hanım Kolları Sergisi şeref defterini imzaladı.

Malezya’da çeşitli temaslarda bulunan İslam ülkeleri liderleri, İslam Ülkeleri Simgesel Birlik Tablosunu imzaladılar. Heyet daha sonradünyanın en ünlü 30 cami arasında yer alan Kristal Camii'ni de ziyaret ederek burada namaz kıldı ve karikatür ve çizgi film cd'leriyle namaz eğitimi gibi gereçlerin yer aldığı İslami kitap fuarını gezdi.

BANGLADEŞLİ LİDER AİLELERDEN SAADET PARTİSİNE TEŞEKKÜR

İkili görüşmeler ve birçok etkinliğe katılan Karamollaoğlu ve Çalışkan, Bangledeşli lider aileleri ile de görüştü. İdama mahkûm edilenve infazı beklenen Bangladeş Cemaati İslami Genel Başkanı Mutirrahman’ın hanımı, Saadet Partisi’ne Bangladeş’teki idamlar konusunu dünya gündemine taşıdıkları için teşekkür ederek, Allah sizden razı olsun. Bu olanlar bizim gibi herkesin başında, elimizden bir şey gelmiyordua edin elimizden tutun. Her şeye rağmen infaz durdurulamazsa da, karar Rabbimin, şehadet en büyük rütbe, takdiri ilahi şeklinde konuştu.

İslami Analiz

İSLAM ÜLKELERİ, 26 Mart 2015 11:03