Hamas Yetkilisi:Hamas Ve İran Arasındaki İlişkiler Köklüdür.(Video)

İran İslam İnkılabı yıl dönümünde Tahran'a bir ziyaret gerçekleştirerek buradaki törenlere katılan ve İranlı yetkililerle bazı görüşmeler gerçekleştiren İslami Direniş Hareketi Hamas'ın dış ilişkiler sorumlusu Usame Hamdan El-Meyadin Tv'ye konuştu.  

Görüntülenme: 2001 Tarih: 15 Şubat 2016 12:28
Hamas Yetkilisi:Hamas Ve İran Arasındaki İlişkiler Köklüdür.(Video)

İslam İnkılabı'nın ardından İran'ın siyonist işgal rejimi tarafında saf tutan bir devletten, Filistin direnişine her türlü desteği sunan bir devlete dönüştüğünü ifade eden Hamdan, Hamas ve İran arasında ilişkilerin köklü ilişkiler olduğunu, kolay kolay bozulamayacağını söyledi. 

İşte Hamas dış ilişkiler sorumlusu Usame Hamdan'ın El-Meyadin Tv'de yayımlanan Ahir Tab'a(son baskı) programında Diya Şems'e yaptığı açıklamaların bir kısmı: 

Diya Şems: Hamas heyeti, İslam Devrimi yıl dönümünde İran-Tahran'da düzenlenen kutlamalara katıldı. İran'a sürekli olarak ziyaretler gerçekleşiyor ancak bu ziyaret uzun zamandır resmi bir heyetle ve kamuoyuna duyurularak gerçekleşen sanırım ilk ziyaret. Bu ziyaretle beraber ilişkilerin eski seyrine döndüğünü söyleyebilir miyiz? 

Usame Hamdan: Kuşkusuz Hamas ve İran arasındaki ilişkiler uzun zamandır süregelen, neredeyse çeyrek asırdır süren ve hep olumlu bir yönde seyreden ilişkilerdir. Bu ilişkilerin Filistin davası üzerinde, Filistin direnişine destek noktasında ve Filistin halkının direnci üzerinde belirgin bir etkisi var. Bence bu ziyaret iki vesileyle gerçekleşti. Bunlardan ilki 37 yıl önce gerçekleşen İran İslam İnkılabı'nın yıl dönümü. Bölgede stratejik bir değişim gerçekleştiren bu devrimle beraber, İran devleti siyonist oluşumla işbirliği içinde olan bir devletken, Filistin direnişiyle, Filistin halkıyla müttefik olan ve bölgede siyonist işgalcilerle mücadeleye önem veren bir devlete dönüştü.

Bir diğer mesele ise; evet uzun zamandır Hamas, İran'a kamuoyuna duyurarak bir ziyaret gerçekleştirmiyordu. Ben bu durumun, direnişin tutumunun ve İran ile kurduğu ilişkilerin seyrinin hiçbir şekilde etkilenmediğinin açık bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu ilişkiler orada burada çıkan dedikodulara rağmen iyi bir şekilde devam edecektir ve başka yerlerde ne olursa olsun sarsılmayacaktır. 

Diya Şems: Kuşkusuz bu ziyaret dahilinde birçok görüşme gerçekleşecektir. Ziyaret programınız nedir? Şimdiye kadar neler gerçekleşti?

Usame Hamdan: İlk olarak devrim yıl dönümü kutlamalarına katılındı ve bu münasebetle İran'a tebrikler sunuldu. Öte yandan İranlı yetkililerle de çok sayıda görüşme gerçekleşti ve henüz bu görüşmeler tamamlanmış değil. Bu görüşmelerden en önemlisi İran Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani ile olan görüşmeydi. Bu görüşmede Laricani, İran'ın Filistin Davasına ve Filistin Direnişine olan desteğini belirtti. Ayrıca İran'ın Batı Şeria ve Kudüs'te devam eden Filistin İntifadası (Kudüs İntifadası)'na desteğine dair özel meseleler de konuşuldu. Bu görüşmeler ve destek ile ilgili detaylar İranlı kardeşlerimizle görüşmeler tamamlandıktan sonra Beyrut'ta düzenlenecek bir basın toplantısında uygun bir şekilde duyurulacaktır. 

Diya Şems: Peki karşılaşılan herhangi bir engel var mı? Görüşmeler neler etrafında sürüyor?

Usame Hamdan: Hayır, herhangi bir engel yok. Sadece vakit alan normal prosedürler devam ediyor. Burada belirtmem gereken önemli husus, Dr. Laricani'nin belirttiği üzere Batı Şeria'da süren İntifada'ya desteği arttırma hususunda bir karar çıktığı. Bu kararın çıkması önemli bir husus ve İran'ın Filistin davasına ve Filistin halkına uzun süreli desteğinin sadece bir parçası. Bunun ne tür bir destek olacağı ile ilgili detaylar ise inşallah yakında açıklanacaktır. 

Diya Şems: Peki İran ve Hamas arasındaki görüşmeler Hamas ile mi sınırlandırıldı yoksa Tahran'da bulunan diğer Filistin Direniş Grupları da görüşmelerde bulunuldu mu? 

Usame Hamdan: Bu görüşmelere Filistin Direniş Gruplarından oluşan bir heyet katıldı. Bence bu katılımın önemi ise tüm gruplarıyla, tüm siyasi renkleriyle Filistin Davasına ve Filistin Direnişine olan desteğin açıkça gösterilmiş olması. Bunun oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Filistin'e destek noktasında bizim için önemli olan husus bu desteğin Filistin Halkına, Filistin Davasına olması ve belli bir grupla sınırlandırılmaması. Yani biz Filistin davasına, Filistin direnişine ve Filistin halkına bir destek olmasını istiyoruz ve iç meselelere karışılmasını istemiyoruz. 

Diya Şems: Yani görüşmelerde Filistin'deki iç meselelere yer verilmedi mi?

Usame Hamdan: Bu konuda İran'ın duruşu net ve her zaman Filistin'in birliğinden yana. Burada Tahran'da bulunan diğer Filistinli Gruplarla bizim aramızda da Doha'daki müzakerelerle ilgili derinlemesine konuşuldu ve neler olduğuna dair bazı görüşmeler gerçekleşti. Bu görüşmelerle ilgili önemli husus ise Hamas-Fetih arasında ve diğer Filistinli gruplarla bir uzlaşı olmasının istenmesi. Hamas ve Fetih görüşmeleriyle ilgili de; taraflar bir uzlaşıya vardı, yakında bir seçime gidilecek ve Kudüs İntifadası'na destek hususunda da anlaşmaya varıldı. Filistinli gruplar da böyle bir teveccühte bulunulmasına desteklerini belirttiler. Tahran'da bulunduğumuz bu iki gün içerisinde buradaki Filistinli gruplarla bu konuları görüştük. 

Diya Şems: Peki İran'ın Filistin’e desteği hususuna dönecek olursak, bu destek İntifada'dan ibaret mi olacak yoksa Hamas'a verilen destek eski seyrine mi dönecek?

Usame Hamdan: Hayır, az önce dediğim gibi. Özelde İntifada'ya verilen destek İran'ın Filistin'e olan desteğinin sadece bir parçası, uzun süren bir dizinin tek bir bölümü gibi. İran Filistin'e hem uluslararası hem bölgesel arenada hep destek oldu. Filistin halkının direncine de çok fazla destek verdi, bunun üzerine konuşulabilecek çok şey var. İran siyonist işgalcilere karşı direnişinde başarılı olan Filistin'e hep destek verdi, Filistin direnişi siyonistlerin Gazze'ye olan düşmanlığına karşı başarılı oldu ve İran buna destek sundu. Bugün ise bu desteğe yeni bir şey ekleniyor, bu da Filistin topraklarında 4 aydır süren İntifada'ya destek noktasında olacak.

Diya Şems: Bu ziyaretin uzun zaman sonra Hamas tarafından İran'a gerçekleşen ilk resmi ve açık ziyaret olduğunu söyledik. Peki, sizce Hamas'a yakın olan başka devletlerden bu ziyarete bir itiraz gelecek midir?

Usame Hamdan: Bu konuda Hamas'ın politikası net. Bunu iki noktada özetleyebiliriz; ilk olarak Filistin davası ümmetin davasıdır, Filistin halkının üzerine düşen işgalcilere karşı direnmesi ve bizim istediğimiz de bu davanın Ümmetin Vahdeti'nin adı olmasıdır. Bu yüzden bu hususta çelişkili olmak istemiyoruz, yani İran'la ilişkilerimiz olması başka bir ülkeyle ilişkileri sonlandırmamız anlamına gelmez. Bir diğer nokta ise; bizim ilişkilerimizdeki politikamızı belirlediğimiz husus ilişkilerimizin Siyonistlerle mücadeleyi hedeflemesi. Desteğe ihtiyacı olan Filistin halkı yaşanan siyasi krizlerde bir taraf değil, krizlerin Filistin davasının önüne geçmesi için çok yoğun çaba harcayanlar var. Bölgede kriz oluşturmak için bazı çabalar var, bunların amacı bu bölgenin ayrışması ve bölgedeki asıl düşmana yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması. Ayrıca Filistin Davası bütünleştirici bir dava olarak kalmalı. Bu sebeplerle İran'a gerçekleştirdiğimiz ziyarete kimseden bir itiraz geleceğini sanmıyorum, Hamas Hareketi de bu tür itirazlara izin vermemelidir. Hamas ilişkilerini açık ve sınırlı bir şekilde inşa eder. Bu ilişkileri belirleyen husus da Ümmetin maslahatı anlamına gelen Filistin'in maslahatıdır. 

Diya Şems: Bölgede dikkatleri asıl davadan, Filistin davasından ayırmak için yapay bazı krizlerin oluşturulduğundan bahsettiniz, bölgede yaşananlara genel bakışınız, Hamas'ın bakışı bu mudur? Sizce de bu konuda bazı ihtilaflar yok mu?

Usame Hamdan: Hayır, Hamas'ın duruşu başından beri net. Hamas her zaman açıklamalarında Filistin Davasının ümmetin davası olduğunu belirtmiştir. Ve ümmetin gerçek düşmanı siyonist oluşumdur. Hamas'ın süregelen sabit noktası budur ve bu değişmedi. Ben bunun değişeceğini de sanmıyorum, çünkü tecrübe ve tarih bu pozisyonun doğruluğunu kanıtladı. Ancak elbette bölgede yaşanan gelişmeler çok fazla karışıklığa neden oldu, bu karışıklığa son verilmesi yönünde adımların atılmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum. Bunun için bölgedeki tüm tarafların pusulalarını gözden geçirmeleri ve çok çaba harcamaları gerekiyor. 

Not: Röportajın tamamı ilerleyen günlerde alt yazılı olarak video halinde yayımlanacaktır.

İslamî Analiz/Haber Merkezi

 

 

Yorumlar