Cenazenin Kudüs'teki Yusufiyye mezarlığına defnedildiği haber verildi.
İşgal güçleri El-Gazali'yi Kudüs'ün Yeni Kapı bölgesinde bıçaklı eyleme hazırlandığı iddiasıyla vurarak şehit etmişlerdi. Oysa onun başkasının yardımına muhtaç durumda bir özürlü olduğu ve bıçaklı eyleme kalkışmasının söz konusu olamayacağı görülüyordu.
İşgal güçleri onu şehit ettikten sonra cesedine el koymuş ve bir askerî kışlada bekletmeye başlatmışlardı.
İşgalciler cesedini ailesine teslim ederken de cenaze töreni düzenlememelerini şart koşmuşlardı. Fakat bununla yetinmeyerek istediklerine ters bir uygulama olmasını engellemek için savaşa asker gönderir gibi bir askerî taburu denetçi olarak görevlendirdiler.
İşgal rejiminin denetleme birliği, defin işleminden sonra mezarlıkta taziye işlemi olmaması için de oraya kimseyi yanaştırmadı.
Damir İnsan Hakları Kurumu'nun avukatı Muhammed Mahmud, işgal rejiminin Filistinli şehitlerin cesetlerini ailelerine teslim ederken her keresinde çok ağır ve yeni şartlar ileri sürdüklerine, son cenaze töreninde de katılanların cep telefonlarını tören alanına sokmalarının yasakladığına dikkat çekti.