Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ne zaman konuşsa, bu ister bir televizyon konuşması ister bir medya kanalına verdiği bir röportaj olsun bütün gözler kendisine dikilir. İşgal edilmiş topraklardaki İsrailliler ise herkesten daha fazla teyakkuz ve merak içersinde olurlar. Seyyid Nasrallah'ın ne diyeceğini ve böylece gelecek tehdidinin yansımalarını hesaplamak için beklerler.

İsrail medyası Seyyid Nasrallah'ın konuşmasını yayınlayıp basmaya, bu söz ustasının konuşmasından başlıklar çıkarmaya ve daha da ötesi onu analiz etmeye devam ediyor.

Beyrut merkezli haber kanalı Al Meyadin Pazartesi günü Seyyid Nasrallah ile yaptığı röportajı yayınladığında İsrail medyası adeti olan heyecana kapıldı.

İsrail'in Kanal 2 Televizyonu Arap ilişkileri analisti Ehud Yaari “Bu noktada Nasrallah İsrail karşısındaki tehditlerinde bir sıçrama yaptı. Nasrallah tam da bu sırada sadece Hayfa yakınındaki amonyak tesislerinin değil İsrail'de pek çok nükleer reaktörün de mevcut olduğunu söyledi. Bizim nükleer silah cephaneliklerimiz de var… Bu sadece amonyak tesisleri hakkında konuşmadığını İsrail'de mevcut olan ya da mevcut olmayan nükleer silahları vurma çabalarından da bahsettiğini gösteriyor" dedi.

Yaari “Nasrallah bize savaş ihtimali yakın değil dedi ama kucağımıza üzerinde düşünmemiz gereken bir tehdit bıraktı” diye devam etti.

Diğer medya kaynakları de Hizbullah'ın İsrail'in işgali altındaki tüm noktaları vurabileceği şeklindeki ana endişelerini ele alan açık sözlü raporlar yayınlıyorlar.

Ynet News'de yayınlanan bir makalede şöyle deniyor:

“Lübnanlı kanal El Meyadin'de yayınlanan bir röportajda Nasrallah, Hizbullah'ın füzelerinin örgütün hedef listesinde yer alan 'petrokimya tesisleri, biyolojik araştırma enstitüleri ve nükleer reaktörler dahil' İsrail'in her noktasını vurabileceğini söyledi."

The Jerusalem Post gazetesinde de benzer bir giriş yapılmış: “Nasrallah Pazartesi günü İsrail ile bir savaş çıkması durumunda Lübnanlı Şii terörist örgütün Yahudi devletindeki tüm hedefleri hiçbir sınır olmadan vuracağı tehdidinde bulundu.”

Bununla birlikte İsrail medyasının cevabı buzdağının görünen kısmı sadece. Web siteleri ve kameraların arkasında İsrail rejimi, ordusu, istihbarat güçleri ve aynı zamanda kamuoyu Nasrallah'ın sözlerini daha ileri düzeyde dikkate alıp değerlendiriyor ve analiz ediyorlar.

Nasrallah'ın İsrail kamuoyu üzerindeki etkisi sır değil. 2006 Savaşı esnasında Nasrallah'ın konuşmaları İsrail kamuoyunu sarsıyordu. Hayfa Üniversitesindeki üst düzey bir İsrailli istihbarat yetkilisi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Seyyid Nasrallah, konuşmalarıyla İsrail kamuoyunu etkileme potansiyeline sahip 30 yıldan bu yana ortaya çıkan ilk Arap önderdi. İsrail gazetesiHaaretz'de soyadı yazılmayan ve sadece “İsrail Savunma Güçleri Merkez Komutasının baş istihbarat sorumlusu Albay Ronen”  olarak atıfta bulunulan kişi Nasrallah'ın 2006 Temmuz Savaşındaki konuşmalarını ele aldığı incelemesini bu yargıyla tamamlamıştı.

Bugün de durum daha farklı değil, eğer bu özellik İsrailliler arasında daha da fazla kök salmamış ise tabi. Seyyid Nasrallah ne zaman konuşsa onu ilk dinleyenler, ne zaman tehdit etse kendi hareketlerini hesap edecek ilk kişiler onlar. Seyyid Nasrallah'ın konuşmalarının etkisi hiç şüphesiz ki Tel Aviv'i planlarını uygulamaya geçmeden önce iki kez düşünmek zorunda bırakıyor. O ne zaman konuşsa İsrailliler kulak kesiliyor.

www.medyasafak.net