Şeyh Ahmed Yasin: Direnişin Lideri

İslamî Direniş Hareketi (Hamas) kurucusu Şey Ahmed Yasin’in adının altmışlardan beri direnişle anılması, hayatı boyunca söz ve eylemleriyle direnişi desteklemesi ve savunması kendisini işgale karşı direnişin manevi babası yaptı. Kendisinin kurduğu hareket seksenlerde silahlı direnişe başlamadan önce de kendisi bu düşünceleri dile getiriyor, savunuyor ve yayıyordu.  

Görüntülenme: 2838 Tarih: 03 Nisan 2016 17:46
Şeyh Ahmed Yasin: Direnişin Lideri

Şeyh Yasin 12 yıl önce, Gazze’nin Es-Sabra Mahallesindeki evine yakın El-Mecmeu’l-İslami Camisinde sabah namazını kıldıktan sonra camiden çıkarken 22 Mart 2004 tarihinde işgal uçaklarının hain saldırısıyla şehit edildi. Kendisiyle birlikte cami cemaatinden de dokuz kişi şehit oldu.

Şeyh Ahmed Yasin’in altmışlarda yıldızının parlamasıyla direniş kültürünün sözlü ve ameli noktada halkın arasında yayılmasında ciddi bir rolü oldu. Sandalyeye mahkûm felçli biri olmasına rağmen gençleri eğitiyor, direnişe teşvik ediyor, bu konuda onları maddi ve manevi olarak destekliyordu.

Şeyh Ahmed Yasin kurduğu Hamas hareketine yaklaşık 40 yıl liderlik ederken, diğer yandan da halkta direniş kültürünü geliştirmek için çalışıyordu. Direnişin bir örgüte dönüşmeden önce halkta yer etmesini ve bilince dönüşmesini istiyordu. Hareketinin dışında başka hareketlere de silah ve mal desteğinde bulunuyor, işgale karşı güçlü olmalarını istiyordu.

Direniş mektebi

Hamas liderlerinden İsmail El-Eşkar Şeyh Yasin’in şehit edilişinin yıldönümünde yaptığı açıklamada, Şeyh’in her yönüyle bir mektep olduğunu söyledi.

El-Eşkar yaptığı değerlendirmede “Filistin’in özgürlüğü aşamasında olmamız ve halen işgal altında bulunmamız nedeniyle imam birinci derecede direnişin üzerinde duruyordu. Şeyh işgalcinin anladığı tek dilin ve özgürlük yolunun direniş olduğuna inanıyordu ve sadece Hamas hareketini değil, Hamas’ın dışındaki hareketleri de destekliyordu. İşgale karşı bireysel veya örgütsel olarak eylem yapabilecek herkese destek veriyor, silah temin ediyor ve teşvik ediyordu” dedi.

El-Eşkar, Şeyh Yasin’in yolunu izleyen Hamas hareketinin de bugün Filistin’de özgürlüğün tek yolunun direniş olduğuna inandığı için birçok askeri çevreye ve örgüte destek verdiğini hatırlattı.

Halk ordusunun silahlandırılması

Hamas lideri El-Eşkar ayrıca, Şeyh Ahmed Yasin’in 2001 yılında Hamas’ın “Halk Ordusu”nu silahlandırmak için çalıştığını belirterek, silah alabilecek gençleri Hamas’ın bedelinin yarısını karşılayacağı silahları almalarını teşvik ettiğini belirtti ve “Şeyhin o zaman tek derdi işgale karşı gençleri hazırlamaktı. Hamas hareketinin zamanla düşman ile şiddetli bir savaşa gireceği açıktı” dedi.

Sonraki süreçte yaşanan üç savaş ve işgal askerlerinin sürekli Gazze’yi işgal etme niyetleri Şeyhin öngörüsünü haklı çıkardı.

Nasır Salahuddin Tugayları’nı destekledi

Diğer taraftan Halk Direniş Komiteleri sözcüsü Ebu Mücahid, Şeyh Ahmed Yasin’in 2000 yılında başlayan Aksa İntifadası’nda hareketin silahlı kanadı Nasır SalahuddinTugayları’nı desteklediğini söyledi.

Ebu Mücahid verdiği bilgide, Şeyh Ahmed Yasin’in Nasır Salahuddin Tugayları’nı para, silah ve imkânlarla desteklediğini, ancak Kassam Tugayları’na katılmasını kabul etmediğini, silahlı kanatların gelecekte işgalciyi korkutacak bir noktaya geleceğini beklediğini söyledi.

Ebu Mücahid ayrıca şunları paylaştı: Nasır Salahuddin Tugayları’nı kurulduğu günden itibaren destekleyen tek şahıs Şeyh Ahmed Yasin’dir. Şeyh Yasin bu hareketin kendisine has bir yapıyla bağımsız olmasını istiyordu. Ben bunu bizzat şehit olan Nasır Salahuddin Tugayları komutanlarından duydum. Şeyh Ahmed Yasin’e göre direniş içinde birbirinden bağımsız bu tür yapıların olması direnişin verimliliğini ve çalışmalarını artıracaktı. Direniş çeşitliliğinin düşmanı korkutacağına, uykusunu kaçıracağına inanıyordu. Daha sonra görünen tablo da zaten bunu gösteriyordu.

Ebu Mücahid bir başka gerçeğe daha işaret ederek, Şeyh Ahmed Yasin’in Fetih’in askeri kanadı olan El-Aksa Tugayları’na bağlı bütün birimler dahil herkesle iyi ilişkileri olduğunu belirterek, Şeyhin Filistin direnişinin manevi babası olduğunu ifade etti.

Direniş kültürü

Nasır Salahuddin Tugayları komutanı Ebu Mücahid, Şeyhin direniş kültürünü güçlendirme, destekleme fikrinin kendisinin liderlik ettiği Hamas hareketini aştığını belirterek, Şeyhin ortaya koyduğu tavır, gösterdiği ahlak ve muamelenin Hamas kuruculuğunu aştığını, onu çok üst bir noktaya taşıdığını ve kendisinin de gruplara Hamas’ın bir parçası gibi baktığını söyledi.

Siyasi analist Ğazzan Eş-Şami ise yaptığı açıklamada, Şeyh Yasin’in direniş ruhunu ve fedakârlığı farklı yaş gruplarıyla bütün Filistinlilerin kalbine ektiğini, işgale karşı direniş bilincini yaydığını belirtti.

Eş-Şami devamla “Filistin bir an olsun Şeyh Ahmed Yasin’in aklından çıkmadı. Filistin toprak, medeniyet olarak kalbinde duruyordu. Gasp edilmiş atalar diyarından bahsederken bunu hep dile getirirdi” dedi.

Şeyh Yasin’in Filistin halkı için işgale karşı yapması gerekenin ana hatlarını çizdiğini söyleyen Eş-Şami sözlerini şöyle sürdürdü: Bunun silahlı direnişin de içinde olduğu her türlü direniş ve mücadele olduğunu gösterdi. Bunu gerçekleştirmek için de direniş kültürünü ve bilincini bütün Filistinliler arasında yaymak için çalıştı. Şeyh Ahmed Yasin’in uzun süre devam eden eğitim ve hazırlığının ardından, Filistin halkı bunun meyvelerini kendisinden sonra toplamaya başladı. Gazze’yi işgalden kurtardı. Düşmana karşı durdu, saldırılarını püskürttü, kendisine karşı başlatılan bütün savaşlarda ayakta kaldı.

Onun hayatı davet ve cihad idi

Şeyh Eş-Şami açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: Şeyh Ahmed Yasin’in bütün hayatı Allah yolunda davet ve cihad idi. Hedefi Filistin topraklarını kurtarmaktı. Özgürlük için denemedik yol bırakmadı. Tedavi için gittiği ülkelerde bile Filistin topraklarının özgürlüğü için çalıştı, Müslüman hakları buna çağırdı.

Hamas liderlerinden El-Eşkar ise değerlendirmenin sonunda “Şeyh Ahmed Yasin’in şehadet yıldönümü içimizde Filistin topraklarının özgürlüğü konusunda umudu yeşertiyor. Temel ilkelere ve direniş seçeneğine bağlılığını ve devrimci yolu takip etme ümidini veriyor. Aynı şekilde onun şehadeti, cihad ve özgürlük savaşını sürdürmek için bizim ihtilafları bir kenara bırakıp birlik olmamızı hatırlatıyor” dedi.

fiem

Yorumlar