Masum ve hüzünlü, bir o kadar korku dolu bakışlar, suçsuzluk psikolojisi, hayata ve geleceğe dair umutlar, kendini bekleyenlerin yüzünü süzen, ev ve aileye ulaşma özlemi…

Evet, bunlar ve daha fazlası dünyanın en küçük esiri olan Dima’nın halini yansıtıyordu. 75 günlük esaretin ardından ailesinin yanına dönen Dima’nın zindandan çıkış anlarıydı…

Filistin Enformasyon Merkezi muhabirine konuşan Dima’nın annesi Ummu Raşid, Dima’nın tutuklandığı 9 Şubat’ın aileyi derinden yaralayan bir gün olduğunu belirterek, evlerinin yakınında bulunan okulda sandıkları Dima’nın tutuklandığını radyolardan duyduklarında yıkıldıklarını söyledi.

Özgürlüğe kavuşan Dima, gazetecilerle televizyon muhabirlerinin yönelttikleri sorulara güven içinde cevap verirken, telefonuyla da kendisini arayıp tebrik edenlere cevap veriyordu.

Siyonist cellatların kendisiyle ilgili muameleleri, baskı ve işkenceleriyle ilgili muhabirimize konuşan Dima, işgal askerlerinin kendisine baskı yapıp işkence ettiklerini, soğuk havada buz gibi su sıktıklarını, sürekli tehdit ettiklerini söyledi.

Yargılanmak için mahkeme salonlarına götürdüklerinde, yaralı küçük Filistinli esirlerin getirilip götürüldüklerine de şahit olduğunu anlattı.

Cezaevi içinde nasıl vakit geçirdiğiyle ilgili de konuşan Dima, içerde boncuk ve nakışla uğraştığını, namaz kılıp Kur’an okuduğunu söyledi.

Dima’nın babası Ebu Raşid ise muhabirimize kızıyla ilgili şu bilgiyi verdi:

“Dima’nın evde bulunmaması üzerimizde yıldırım etkisi yaptı. Alışık olmadığımız bir durum değildi, ama o daha çok küçüktü. Onun 3 abisi ve 6 ablası olmasına rağmen kendisi evin gülü ve neşesiydi. Bizi teskin eden ve teselli eden tek şey, insan hakları örgütlerinin gösterdikleri dayanışma, yaptıkları baskıydı. Bu baskılar neticesinde işgal rejimi onu serbest bırakmak zorunda kaldı.”

Annesi ise şunları paylaştı:

“Dima kelebek gibi eve döndü. Evin dışına çıkıp dolaşmak istiyordu. Havayı teneffüs etmek istiyordu. Bitkin ve hüzünlü görünüyordu. Uykuda konuşuyor, bazen bağırıyor, bazen elem çekiyor. Kâbus görüyor gibi davranıyor.”

El-Halil’de faaliyet gösteren Esir Kulübü Müdürü Emced En-Neccar ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Siyonist işgal mahkemelerinin çocukları yargılamakla işledikleri cinayetler, işgal rejiminin işlediği cinayetlerin bir halkasından başka bir şey değildir. Çocuk yaştakileri yargılamak bir cinayettir. Bu cinayeti, daha 12 yaşındaki çocukları yargılamayı ön gören askeri kararlara sırtını dayayan işgalci bir rejimden başkası işlemez. İşte Dima adındaki Filistinli kız çocuk bu kanunlara dayanılarak tutuklandı ve zindan atıldı. İşgal rejimi Dima’yı serbest bırakması için ciddi bir uluslararası baskı gördü. Uluslararası hukuk ve kanunlar 12-16 yaşları arasındaki çocukların tutuklanmasını reddediyor. Bu baskılar neticesinde işgal mahkemesi 4 yerine 75 gün ceza verip daha sonra da serbest bıraktı.”

Kaynak : FİEM (المركز الفلسطيني للاعلام)