Görüntülenme: 1582 Tarih: 09 Mayıs 2016 11:14
Suudi krallık rejimiyle terörist İsrail rejiminin koordineli çalışması konusunda geçenlerde Suudi krallık rejiminin eski istihbarat örgütü başkanı Türki El-Faysal ile Siyonist rejim başbakanı Benyamin Netanyahu'nun iç güvenlik danışmanı Yakup Amidor Washington yakın doğu siyaseti enstitüsünde bir araya gelip, konuşma yaptılar. Vahhabi Suudi krallık rejimiyle Siyonist rejim temsilcileri olan söz konusu istihbaratçılar, İran İslam Cumhuriyeti ile Filistin başta olmak üzere anti Siyonist direniş cephesinin Suudi krallık rejimiyle İsrail varlığını tehdit ettiğini ileri sürdüler. Amerika Bloomberg haber sitesinin yayınladığı rapora göre, Siyonist İsrail rejimiyle Suudi Arabistan yetkilileri 5 kez gizli görüşme yapmış bulunuyorlar. Suudi krallık rejimiyle İsrail rejimi elebaşları 2014 yılında Hindistan ve İtalya ile Çek cumhuriyetinde bir araya gelip, görüşerek İran İslam Cumhuriyeti'ni ortak düşman oalrak ilan etmiş bulunuyorlar.
Mukaddes İslam dinin doğuş merkezi olan Arabistan'a sulta kurmuş olan sözde Hadimul Haremeyen ve Beytullah'ul Haram'a ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na ev sahipliği yapan, özde ise hadimul Siyonizm olan Suudi krallık rejimi; İslam ülkelerine ve özellikle Siyonist göçmenlerin işgaline karşı kurtuluş savaşı veren Filistin halkına en ağır darbeler indirmektedir.
Suudi krallık rejimi Amerika kuklası ve Siyonist rejimin işbirlikçisi olarak ayakta kalabilmek için, İslam ümmetinin azılı düşmanlarıyla birlikte anti Siyonist direniş cephesine karşı saldırılarını sürdürmektedir.
Suudi krallık rejimi İslam ülkelerinin bütün güç ve kapasitesini Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık ile kurtuluş savaşına destek doğrultusunda seferber etmek yerine, mazlum Filistin halkına karşı düşmanlık besleyip, ırkçı İsrail rejimiyle stratejik işbirliğini geliştirmiştir.
İslam İşbirliği Teşkilatı; Filistin topraklarını ve Aksa Camisini Siyonist göçmen Yahudilerin işgalinden kurtarmak amacıyla kurulduğu halde, bu İslami vahdet teşkilatı Suudi krallık rejiminin ihaneti sonucu, Filistin halkını sindirme girişimlerine sessiz kalmaya yöneltilip, işlevsiz bırakılmaktadır.
Bütün İslam ülkelerinin asıl görevi, Filistin halkının kurtuluş savaşını desteklemesidir. Fakat Suudi krallık rejimi petro dolarlarıyla İslam işbirliği teşkilatı, Fars Körfezi işbirliği konseyi, Arap birliği toplantılarını etkileyip yönlendirerek, İslam ümmetinin hunhar ve azılı düşmanı İsrail rejimiyle stratejik işbirliğini geliştirmiştir.
Irkçı İsrail rejiminin Lübnan işgaline son veren, Filistin halkının kurtuluş savaşına her türlü destek veren Lübnan İslami direniş hareketinin İslam ve Arap birliği teşkilatlarında terörist ilan etmesi, Siyonist katil İsrail rejimine en büyük destek ve şirin gözükmektir.
Suudi krallık rejimiyle terörist İsrail rejimi, Irak ve Suriye'yi parçalamak ve anti Siyonist cepheyi çökertmek amacıyla bu İslam ve Arap ülkelerinde selefi Vahhabi terör örgütlerini besleyip silahlandırmakta ve kan akıtmaktadırlar.
Bilindiği gibi, Mossad terör örgütünün dönem başkanı Tamir Pardo, 12.06.2013 tarihinde Ankara'ya gelip, Suriye ve Irak'taki teröristleri desteklemek, Irak ve Suriye'yi parçalama planlarını görüşmek amacıyla MİT müsteşarı Hakan Fidan ve Türkiye'nin eski başbakanı Erdoğan ile gizlice görüşmüştü.
Lübnan İslami direniş hareketinin genel sekreteri ve soykırımcı İsrail rejiminin korkulu rüyası Seyid Hasan Nasrullah, Suudi krallık rejiminin bölgedeki anti Siyonist direniş cephesine karşı saldırı mızrağına dönüştüğünü vurguladı. Suudi krallık rejiminin bu saldırgan ve fitneci politikası, Lübnan direniş hareketiyle Filistin intifadasının karşısında sürekli hezimete uğrayan terörist İsrail rejimine hizmetten başka bir şey değildir.
Ali Keremi
Parstoday